TBMM, CHP'nin çağrısı üzerine "son günlerde artan terör olaylarını görüşmek üzere", normal açılışından bir hafta önce olağanüstü toplandı. Muhalefet eleştirilerini yineledi, iktidar "duruma hakimiz" mesajı verdi. Konuşmalardan sonra Meclis, 1 Ekim'de açılmak üzere yeniden kapandı.

Olağanüstü toplantı için yeterli 184 sayısının 2 fazlası ile Genel Kurul açıldı. Toplam 191 milletvekiline sahip olan muhalefet cephesi 7 fire verdi. AK Parti Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, yoklamaya katılarak muhalefete destek verdi. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil toplantı yeter sayısı olup olmadığını tespit etmek amacıyla yoklama yaptırdı. Pakdil, toplantı yeter sayısının bulunduğunu ilan edince, kuliste bekleyen AK Partili milletvekilleri Genel Kurul salonuna girdiler. Trabzon'da bulunan Başbakan Erdoğan, oturuma katılmazken, sık sık grup başkanvekillerinden telefonla bilgi aldı.

CHP, hükümet ve siyasi gruplar adına yapılacak konuşmaların 60'ar dakika, imza sahipleri adına yapılacak konuşmaların 30'ar dakika olması ve görüşme süresi bitimine kadar TBMM'nin çalışma süresinin uzatılması için önerge verdi. Ancak bu önerge kabul edilmedi.

Aksu: Kışkırtıcıları araştırıyoruz

İlk sözü alan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, kışkırtıcılar aracılığıyla vatandaşlar arasına nifak sokulmaya çalışıldığını belirtti. Aksu, "Bu tür olayların arkasında kimlerin olduğu araştırılmaktadır" dedi.

PKK'nın "terör yeniden başladı" endişesi yaratmaya çalıştığını söyleyen Aksu, bölücü örgütün siyasi otorite ve bürokrasi üzerinde baskı oluşturma, eylemlerini daha geniş bir coğrafyaya yayma, AB ile müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim öncesinde Avrupa kamuoyunun dikkatini çekerek Türkiye üzerinde siyasi ve hukuki baskı oluşturma çabası içinde olduğunu kaydetti.

"Hangi etnik kökenden gelirse gelsin, hangi inanca sahip olursa olsun, albayrağa sahip çıkan, bu uğurda canını feda etmekten tereddüt etmeyen Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları bu milletin asli unsurlardır" diyen Aksu, terörü besleyen sosyo-ekonomik problemleri çözmek için azami gayret sarfettiklerini, devlet-vatandaş ilişkilerini sıcak tutacak tedbirler aldıklarını söyledi.

Hizbu't-Tahrir lideri yakalanacak

Hizb-ut Tahrir adlı örgüte yönelik çalışmalar hakkında da bilgi veren Aksu, "Güvenlik güçlerimiz tarafından her iki olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda 53 kişi yakalanmış, 33 kişi tutuklanmıştır. Yine aynı örgüte yönelik çeşitli şehirlerde yapılan operasyonlarda toplam 8 kişi yakalanmış, 2'si mahkemece tutuklanmıştır. Aksu, örgütün Türkiye lideri olduğu belirtilen Yılmaz Çelik'in de ilk defa 2003 Mayıs'ında Ankara'da yakalanıp tutuklandığını ve Ağustos'ta tahliye edildiğini, 2005 Mart'ında da ikinci kez tutuklandığını ancak Haziran'da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını bildirdi. Aksu bu kişinin yeniden yakalanmasının da "yakın" olduğunu söyledi.

Niye 3 ay beklediniz?

Daha sonra söz alan ANAP lideri Erkan Mumcu ise, Başbakan Erdoğan'ı, Meclis'te olmadığı için eleştirdi. Mumcu, konuşma süresini aştığı için Meclis Başkanvekili Nevzat Pakdil tarafından uyarılınca da kızarak, "Tahammülsüzlüğünüzü kınıyorum Sayın Başkan" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da konuşmasında muhalefeti eleştirerek, "Eğer aciliyeti varsa niçin yazın üç ay beklediniz? Erdoğan'ın programı yapıldığında böyle bir çağrı yoktu" diye konuştu.

'Demokratik cumhuriyet' tabiri Anayasa'daki ifade'

AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı 'demokratik cumhuriyet' tabirinden kastının Anayasa'nın 2. maddesindeki kavramların kendisi, yani cumhuriyetin ilkeleri olduğunu belirtti.

Erdoğan'ın "Tek millet, tek devlet, tek bayrak" dediğini hatırlatan Kapusuz, "Bunun dışında başka bir önerinin memleketimizde olması mümkün değildir" dedi. Muhalefetin elinde terörle mücadele konusunda bir çözüm formülü ya da projesi olduğu takdirde AK Parti iktidarının "kapılarının sonuna kadar açılacağını" kaydeden Kapusuz, "Getireceğiniz çözüm önerilerini bekliyoruz. Ama terör üzerinden gündeme gelmek gayretini sizin amacınızla bağdaştırmıyorum. Bugüne kadar bu konuda herhangi bir talep gelmedi. İlk defa Meclis tatildeyken böyle bir gerekçeyle olağanüstü toplantıya çağrıldı" diye konuştu.

Mumcu: Abdullah Öcalan yeniden yargılanmalı

ANAP lideri Erkan Mumcu, Abdullah Öcalan'ın AİHM'in konuyla ilgili kararının hemen ardından yeniden yargılamanın yapılması gerektiğini söyledi. CNNTURK'e demeç veren Mumcu,"Öcalan'ın yeniden yargılanması, altı ay önce yapılmış olmalıydı. Apo'yu yeniden yargılamak için ne bekliyorsunuz. İlla Brüksel'in kulağımızdan tutup çekmesi mi gerekiyor? İlla toplumsal olayların gerilip bir patlamaya dönüşmesi mi gerekiyor. Apo'nun yeniden yargılan-masının bir kıvılcım hamine dönüşmesini mi bekliyoruz. Altı ay önce yargılanmasıyla bugün yargılanması arasında çok büyük fark var ve ne yazık ki bu fark da Türkiye'nin aleyhine" diye konuştu.

ANKARA

Olağanüstü toplantının kulisi

Tatilin ortasında olağanüstü toplantıya çağrılan Meclis'teki ilk hareketlilik, basın bürosunda hissettirdi kendini. Bir kısmı tatilini yarıda kesip dönen gazeteciler, Meclis'te bu kez, bir olağanüstü toplantı için yerlerini almışlardı. Genelkurul'un açılmasına henüz 10 dakika vardı ve Baykal'ın CHP Grubu'ndaki 100 dakikalık konuşması henüz bitmişti. Biten sadece Baykal'ın konuşması değil, CHP'yi izleyen muhabirlerdi. Muhalefet kulisi hiç olmadığı kadar doluydu. Öyle ki, CHP lideri Baykal ile ANAP lideri Erkan Mumcu yanyana oturmuşlardı. Aralarında ANAP'lı Miraç Akdoğan vardı.

Zülfü de gelmiş!..

Tam bu sırada muhalefet kulisini dalgalandıran bir haber geldi: "Zülfü de gelmiş." Zülfü Livaneli 2,5 yıllık milletvekilliği boyunca, herhalde ilk kez böyle bir ilgiyle karşılanmıştır muhalefet kulisinde. Livaneli ise o sırada bir gazeteciye Yunanistan'la ilgili bir şeyler anlatıyordu: "Yabancı damat dizisinin çekildiği adada..." diyerek. "Konseriniz ne oldu?" diye yanına yaklaştık. "Konser değil, uluslararası bir toplantım vardı. Ama bu daha önemli" diye açıkladı durumu.

Polemiğe girmedi

Kulisin bir köşesinde ise CHP Grup başkanvekili Ali Topuz, DYP lideri Mehmet Ağar'a, konuşma hakkını CHP sözcüsüne devrettiğine dair bir dilekçe imzalatıyordu. Bir gazeteci Ağar'a, Baykal ile Mumcu'nun yanyana oturmasını işaret ederek, "Muhalefet cephesi orada" dedi ve "siz niye yoksunuz" dercesine yüzüne baktı. Ağar, "Biz cepheleşmeye karşıyız" yanıtını verdi. Bülent Ersoy polemiğinde karşı karşıya gelen Baykal'la Ağar'ı yanyana getirmek ilginç olabilirdi. Ağar, "İyi fotoğraf olurdu ama" sözlerine, "Türkiye'de herşey fotoğraf mı?" yanıtını verip, genel kurul salonuna girdi.

Yalçınbayır muhalifti

Saat 15.00'de gong çalınca, muhalefet kulisi boşaldı, ancak bu kez iktidar kulisi doldu. AK Partililer bir yandan muhalefetin toplantı için yeterli sayıyı bulup bulamayacağını tartışırken, öbür yandan da "İçimizden katılan var mı?" sorusuna yanıt arıyordu. AK Parti'nin yaramaz çocuğu Ertuğrul Yalçınbayır'ın muhalefete destek verdiğini öğrenmek onları memnun etmedi ama çok da şaşırmadılar. Ersönmez Yarbay ise "ben buradayım" dercesine ortalarda geziyordu. Ertuğrul Yalçınbayır kulisin tam ortasında oturuyordu. Elindeki puroyu göstererek, "25 yıldır içmiyordum. Dün başladım" dedi arkasından da ilave etti: "Bu ortamda belki en iyi dostum bu."

Olağanüstü toplantıyı Abdulkadir SELVİ- Veli TOPRAK- Özgür AKBAŞ ve Aslıhan ALTAY KARATAŞ izledi

« Geri Dön