Bir ülkede işsizlik sorunun çözümü, insanların onurlu bir hayat sürme hakkıyla doğrudan bağıntılı. Bu durum, sorunun çözümünün iktisadın ilgi alanına girdiğini göstermekte. İşsizlik sorununun piyasa dengeleri içinde kendiliğinden çözüleceğinin varsayılması da isabetli değil. SHP tarafından 25-26 Şubat 2005 tarihlerinde Ankara'da düzenlenen "İstihdam Kurultayı"nın Sonuç Bildirgesinde dile getirildiği üzere, işsizliğin yol açtığı yoksulluk ve açlık sorunlarına kayıtsız kalınarak; sokak çocukları, kapkaç, gasp, hırsızlık, insan ticareti, fuhuş gibi asayiş sorunlarının çözümü mümkün olmaz.

İşsizlik sorununun uzun vadeli çözümü sürdürülebilir ve hızlı bir büyümeden geçmektedir. Türkiye işsizlik oranını kabul edilebilir bir düzeye indirebilmek için, 1960'lı yıllarda, planlı kalkınma döneminde ulaşıldığı gibi, her yıl % 6-7 civarında bir büyüme hızını yakalamak zorunda. 2004 yılının büyüme oranı (% 9.9) gerçekleşmesi, bu hedefin tutturulabileceğini göstermektedir. Küreselleşme sürecinde ülke ekonomisinin uluslararası rekabet gücünün korunması çok önemlidir. Bunun için 9. Plan döneminde, yeni planlama modelinin temel parametresinin işsizlik olması, isabetli olacaktır.

Bunun için teşvik sisteminin istihdam odaklı olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Kalkınmada Öncelikli Yöreler yaklaşımı, toplam istihdamın artırılmasında yeterli olmayan bir modeldir. Bölgesel dengesizlikleri gidermek için, planlama modeline bölge planları da katılmalıdır. Teşvik sistemi, sadece az gelişmiş illere göre değil, geliştirilmesi öngörülen sektörler itibariyle de yeniden düzenlenmelidir. Teşvikler, ithalatın yönü yatırım malı ithalatına döndüğü dikkate alınarak, ithal ikamesi etkisi oluşturacak şekilde sektörlere dağıtılmalıdır. Yeni ithal ikamesi modeli, 1960'lı, 70'li yıllardaki gibi dış ticaret kısıtlamalarına değil, teşvik yöntemlerine dayandırılmalıdır. Bu model dış ticaret açığının azaltılmasında da yararlı olacaktır.

İşsizlik sorununun çözümünün uzun vadeye yayılması, yanlış bir çözüm yöntemidir. Ve bu yöntem, toplumsal çürümeyi hızlandırmaktadır. Bu nedenle kısa ve orta vadeli önlemlerin alınması, zorunludur. Milli Eğitim Bakanlığı, İşkur, yerel yönetimlerin birlikte oluşturup destekledikleri Çıraklık Meslek Okulları yaygınlaştırılarak vasıfsız işgücü, uluslararası geçerliliği olan mesleklerle mesleklendirilmeli; bu doğrultuda özel istihdam projeleri hazırlanmalıdır. Özel istihdam projeleriyle, işgücü piyasalarında iş bulma olanağı olmayan bir milyon kişiye istihdam sağlanabilecektir. Bu projelere kaynak bulmak bir siyasi irade sorunudur.

İşsizlik sorununun çözümü için iç talebin desteklenmesiyle geliştirilen iç piyasaya ihtiyaç bulunmaktadır. İç talep desteklenerek tüketim artırılacaktır. Bunun için gelir dağılımında adaletin sağlanması gerekli. Türkiye'de gelir dağılımı adaletinin sağlanması başlı başına bir hedef olduğu gibi, ekonominin sorunlarının çözümünün de ön şartı haline gelmiştir.

Kayıtdışı istihdam, kamu gelirlerinin yetersiz kalmasının, bütçe ve sosyal güvenlik kurumları açıklarının en önemli nedeni olduğu gibi; toplumda yoksulluğu pekiştiren, haksız rekabete yol açan, geri teknoloji kullanımını avantajlı hale getiren bir olgudur. Kayıtdışı istihdamı işsizlik sorununa geçici ve pratik bir çözüm gibi değerlendirmek yanlıştır. Kayıtdışı istihdamın üzerine gerek iktisadi gerekse denetim yöntemleri ile taviz verilmeksizin gidilmelidir. Bu konuda emek maliyetlerinin azaltılması önem taşımaktadır. İstihdam vergileri denilen kesintilerin azaltılmasına aşamalı olarak geçilmelidir. Kayıtdışı istihdamın en yaygın olduğu genç nüfusun istihdam vergileri belli bir süre için azaltılarak, sistemin işleyişi denenmelidir.

Yeni (post-fordist) üretim yöntemleri beşeri sermaye kavramını öne çıkarmış, bilgiyi ve teknolojik dönüşümlere intibakı emeğin en önemli unsurları haline getirmiştir. Uluslararası rekabete açık olan sektörlerde işgücü verimliliğinin artırılması zorunludur. Türkiye eğitim konusunda gerek nicelik gerekse nitelik açısından hedef büyütmek zorundadır. Nüfusumuzun tamamı en az orta eğitimi bitirmeli ve meslek sahibi olmalıdır. Çok amaçlı liselerle tüm gençlere teknolojiye uyum sağlayacak temel bilgileri vermek ve meslek eğitiminde ağırlığı yaygın eğitime kaydırmak gerekmektedir.

İstihdam Kurultayı'nda da bu görüşler dile getirilmiştir. Bütün ekonomik çabaların, bireylerin mutluluk düzeyini temine yeterli gelir sağlanmasına yönelmesi, doğal bir süreç olarak kabul edilmelidir. İstihdam artışının gerekliliği de bu süreci hayata geçirme zaruretinden kaynaklanmaktadır. Israrımız insanların mutluluğu için…

TAHSİN SINAV

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan