BERİVAN ORUÇOĞLU/ DUYGU GÜVENÇ
AB içinde Türkiye ile ilgili tartışmalar sürerken, dönem başkanı İngiltere, orta yol bulmak amacıyla, konunun "Türkiye konulu özel bir toplantıda" görüşülmesini önermeye hazırlanıyor.

AB ve Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Türkiye ile başlanacak müzakerelerin "çerçeve belgesi"nin karara bağlanacağı toplantının, liderler düzeyinde bir "AB Konseyi" toplantısı değil, dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantı olması bekleniyor. Toplantı tarihi olarak da 26 Eylül'ün belirlendiği belirtiliyor. Ancak Türkiye'ye "Kıbrıs" zorluğu çıkaranların başını çeken Fransa ise özel toplantıya karşı çıkıyor. Diplomatik kaynaklar, toplantıda dışişleri bakanlarının çerçeve belgesini onaylayarak Türkiye ile müzakerelere başlama kararını teyit edeceklerini, ancak Fransa'nın, müzakerelere başlama kararını "sessiz sedasız" geçirmek istediğini kaydediyorlar.

Türkiye, 'liderler zirvesi' istemiyor

Türkiye ise konunun "liderler zirvesi"nde değil, daha alt seviyede konuşulmasından yana. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, dün yaptığı açıklamada, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün uygulamasının "AB takibinde olacağına" dair açıklamaları değerlendirirken, "Uygulamada sorunlar çıktığı takdirde bunların ele alınacağı çeşitli organlar mevcuttur AB'de: Ortaklık Komisyonu, Ortaklık Konseyi gibi. Bu konular zamanı geldiğinde oralarda ele alınır" dedi. Türkiye böylece, konunun Türkiye'nin temsil edilmediği AB Konseyi yerine, "eşit taraf" olduğu zeminde ele alınmasını sağlamış olacak.

AB'ye ikinci mesaj: Ambargolar kalksın

Ankara'nın, AB'ye ikinci mesajı ise BM'ye sunulan "Kıbrıs'ta iki tarafın birbirine uyguladığı kısıtlamaların aynı anda kaldırılması" önerisi oldu. Dışişleri sözcüsü Tan, "Bu girişimimize biz yanıt bekliyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı Gül'ün, 30 Mayıs'ta BM'ye sunduğu öneriler şöyleydi:

Kuzey ile Güney arasında karşılıklı olarak kişi, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının sağlanması.

Doğrudan uçuşlar dahil, hava ve deniz limanlarına uygulanmakta olan tüm kısıtlamaların kaldırılması.

Üçücüncü ülke uyruklarına uygulanan kısıtlamaların tümüyle kaldırılması.

Kuzey Kıbrıs'ın da özel bir düzenlemeyle bir ekonomik brim olarak doğrudan AB Gümrük Birliği'ne dahil edilmesi.

Kıbrıs Türklerinin sportif, kültürel ve benzeri uluslararası etkinliklere katılmasının önündeki engellerin kaldırılması.

ANKARA-BRÜKSEL