AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
'Pazarlık biter' resti ikna etti

3 Ekim'de Rumlar anlaşmayı bozmasaydı, Türk heyeti 17:30'da Ankara'dan hareket edecekti. Rumların karar değiştirmesine kızan Erdoğan, "Pazarlık biter" diye rest çekince, İngiltere, Rumları ikna etti

  • DUYGU GÜVENÇ / ANKARA
    Nefes kesen 3 Ekim pazarlıkları Rum tarafınının anlaşmayı bozmasıyla hareketlendi. Saat 17:30'da Lüksemburg'a gitmeye hazırlanana Türk heyeti, bunun üzerine Ankara'da kaldı. Rumların karar değiştirmesi Erdoğan'ı kızdırdı. Erdoğan, "Pazarlık biter" derken, Westmacott çoktan AK Parti Genel Merkezi'ne doğru yola çıkmıştı. İşte Balgat'ta başlayan ve Lüksemburg'da biten günün perde arkası:

    Westmacott basını atlattı

    3 Ekim sabahı, İngiltere Büyükelçisi Westmacott, bir yandan Ankara'ya umut veriyor ve Avusturya'nın 24'e karşı 1 kaldığını söylüyor, ancak "Türkiye ile müzakerelerin hedefi katılımdır" ifadesini sulandıran öneriler sunuyordu. Gül, "Bunlar kabul edilemez" diyerek teklifleri reddetti. Westmacott ayrıldıktan sonra Gül, Dışişleri Sözcüsü Namık Tan'ı yanına çağırdı "Sen bu önerileri kabul etmeyeceğimizi açıkla belki o zaman kulaklarına ulaşır" talimatını verdi. Tan'ın 12:30'da yaptığı "anlaşmadık" açıklaması hem Lüksemburg'da, hem de ABD'de yankılandı. Önce ABD'nin Ankara Maslahatgüzarı Nancy McEldowney Dışişleri Bakanlığını aradı. Ardından Westmacott, Müsteşar Yardımcısı Volkan Bozkır'a telefon etti. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da Gül'ü aradı.

    Straw, Gül'e "sorunu çözeceğiz" mesajı veriyordu. Gül, Straw'a, "Eğer bu iş yıkılırsa, bu süreç sizin yüzünüzden yıkılır. Bu Türkiye-AB meselesi değil, bu AB ile Doğu meselesi. Kıbrıs konusu da bizim için aynı önemde, biz hukuki ağırlık taşıyan bir güvence almalıyız. Müzakerelere başlama kararı 17 Aralık'ta alındı. Buna kimse birşey söyleyemez" dedi.

    Bu sırada Diplomatlar kahve ve sigara ile ayakta kalmaya çalışırken, Gül'ün tercihi ballı adaçayı oldu. Tan'ın açıklamasıyla başlayan süreç etkisini gösterdi. O saate kadar Türkiye'ye sadece Avusturya'nın itiraz ettiği cümleyle ilgili önerilerin yanısıra ilk defa saat 15:00'de Kıbrıs paragrafıyla ilgili öneri geldi. Teklifte, "Türkiye'nin özerkliğine ve haklarına halel getirmeyeceğine" dair metin vardı. Bu açıklamanın "AB Konseyi" tarafından yapılacağı belirtiliyordu. Westmacott'a, "Konsey'in bütün üyelerinin onayı var mı" sorusu yöneltildi; "Rumların da onayı var" yanıtı alındı. Gül, bu teklifi Erdoğan'a götürdü. İnceleme sonucu Konsey'in onayı" sözünde uzlaşma sağlanmıştı. Saat 17:00'ye yaklaşıyordu.

    Rumlar Erdoğan'ı kızdırdı

    Lüksemburg'a gidecek olan diplomatlar, Başbakan Erdoğan'ın, 2. kattaki makam odasından ayrılıp havaalanına hareket etmeye hazırlanıyordu. Bu sırada Reuters, Ankara'dan, "sorunun çözüldüğünü, heyetin yola çıkmaya hazırlandığını" belirten haberi geçti. İşte bu haber Rum Kesimi'nin çark etmesine neden oldu. Rumların bu tutumu Erdoğan'ı çok kızdırdı. Erdoğan tepkisini, "Söz konusu bile olmaz; bu pazarlığı bitiririz ve gitmeyiz" diyerek gösterdi. Erdoğan ve Gül'ün kararlılığı, diplomatlarda ise bambaşka bir hava yarattı. Bir diplomat, "Biz profesyoneller, siyasileri, 'birşey yapamazlar, bizi uğraştırırlar ama direniriz. Önümüzdeki yıllarda bu sorun karşımıza çıkar' diyerek uyarmaya başladık" diye anlattı. Erdoğan'ın yanıtı ise netti: "Bunu halkımıza anlatamayız."

    Westmacott geliyor

    İplerin yeniden kopma noktasına geldiğini gören Westmacott, 18:20'de bu kez AK Parti Genel Merkezi'ne geldi ve "Konsey'in onayıyla yapılan Başkanlık Açıklaması" garantisini getirdi.

    Bu belge Ankara'yı ikna ederken, aynı şekilde Lüksemburg'da da Rumları ikna çabaları yeniden başladı. Rumların da ikna edildiği haberi Straw'dan geldi. Straw, Gül'e "Biz İngiltere saatini esas alacağız, burada saat duracak. Bu gece gelin" dedi.

    Türk heyeti uçağa bindiğinde henüz iş bitmemişti. Bakan Gül'ün konuşması uzlaşılan metne göre yazılacaktı. Ve heyetin bir kısmı uyurken, bir kısmı da konuşma metni üzerinde çalışmaya başladı. ATA uçağı Lüksemburg'a inince, Türk heyeti 8 dakikada Konsey toplantı salonuna ulaştı. Gül'ün konuşma metninin temiz çıktısı bile alınmamıştı. Yer yer el yazısıyla eklemeler yapılmıştı. Heyet, "Aramıza hoşgeldiniz" sözleriyle karşılandı. Konuşmalarda, "hassas konularda genel ifadeler kullanılması ve olumlu mesajlar verilmesi"nde anlaşılmıştı. Ancak Straw'un "Güneydoğu soruna" değişeneceği ortaya çıkınca Gül kızdı ve "madem anlaşma bozuldu biz de teröre referans yaparız" dedi. Gül'ün konuşma metnine terör konusu açık ifadelerle eklendi.

    Bakan Gül, konuşmasını Türkçe olarak yapacaktı. Bu nedenle Türk heyete Fransızca ve İngilizce iki resmi tercüman da alındı. Gül'ün konuşmasıyla Konsey'de ilk defa Türkçe için resmi kanal açıldı. Türkiye'nin değişen statüsü, artık içeriğe de yansıyordu.

    Şahin o geceyi anlattı

  • ABDULKADİR SELVİ / ANKARA
    Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Ankara-Lüksemburg arasındaki krizin çözüldüğü o geceyi anlattı. Şahin, o gece, hükümet kanadında tedirginlik ve telaş olmadığını belirterek,şunları söyledi: "Müzakereler sırasında her ihtimale karşı kendini hazırlayan bir hükümet vardı. Her ihtimale karşı hazır olunca, sözlerinizin karşı taraf üzerinde etkisi oluyor. Başbakan'ın her sözü bir ciddiyet ifade ediyordu. Bitebilirdi de başlayabilirdi de. Hatta Lüksemburg'a gidilmeyebilirdi. Böylesine kritik anlar yaşandı. Ama bir tedirginlik, bir telaş yoktu. Ben o gün, bunu gördüm."



  • 6 Ekim 2005
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya
    | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Ramazan
    | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED