Bakan Gül, TBMM Genel Kurulu'nda Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasıyla ilgili bilgi verdi. Gül, 3 Ekim'de yaşanan müthiş trafiği ve pazarlyığı özetleyerek Gül, üyeliğin ucunun açık olmasıyla ilgili eleştirilere "Tam üyelik müzakerelerine başlayıp tam üye olmayan bir ülke var mı?" diye cevap verdi.

Gül'ün "hazmetme kapasitesi" yerine "özümseme kapasitesi" ifadesini kullanması üzerine CHP'den itirazlar geldi. İtirazlara Gül, "Öztürkçeyi seversiniz diye böyle kullandım" diyerek karşılık verdi. "Hazmetme kapasitesi" teriminin ilk defa belgelerde yer almış gibi kullanılmasına tepki gösteren Gül, 1993 yılında Kopenhag Kriterleri'nden itibaren bu ifadenin belgelerde kullanıldığını vurguladı.

Bizi kimse kolay sindiremez

Gül'ün, "Hazmetme" yerine "özümseme" sözcüğünü ikinci defa kullanmasına muhalefet sıralarından "sindirmeyi kullan" şeklinde eleştiri geldi. Bu sözler üzerine Gül, "73 milyon nüfusuyla Türkiye'yi kolay kolay kimse sindiremez. Türkiye'yi sindirmek kolay değil. Bunu dün de herkes gördü" şeklinde karşılık verdi.

Türkiye'nin mevcut büyüme hızıyla, müteşebbisleriyle, ekonomik göstergelerin devam etmesi durumunda AB standartlarını çok kısa sürede yakalayacağını vurgulayan Gül, Norveç örneğini gösterdi ve müzakeler son bulduğunda Türkiye'nin AB'ye "girmiyorum" diyebileceğini ifade etti.

Daha önceki hükümetlerin AB politikalarının sadece "biz hazırız, girmek istiyoruz" demekle kaldığını belirten Gül, Türkiye'nin durumunu "İstasyondan kalkan bir trene Türkiye koşarak binmiştir" benzetmesiyle anlattı.

Türkiye'nin geçmişte çok avantajlı olmasına rağmen bunları değerlendiremediğini vurgulayan Gül, Yunanistan'ın NATO'ya girişi'nden Türkiye'nin hiç bir avantaj sağlamadığını, eski doğu bloku ülkelerinin NATO'ya girişinin Türkiye'nin AB üyeliği için kullanılamadığını anlattı.

Artık Türkiye'nin öngörülebilir bir ülke olduğunu ifade eden Gül, ekonomik gelişmelere dikkat çekerek, "Her bir puanlık faiz düşmesi Türkiye'ye 2 milyar dolar kazandırmaktadır" diye konuştu.

Hükümet biziz

Siyasi sorumluluğun AK Parti'de olduğunu hatırlatan Gül, "Biz koalisyon hükümeti değiliz. Siyasi sorumluluk bizde. Hükümet biziz" hatırlatmasında bulundu. Parti genel merkezinde toplanılmasıyla ilgili eleştirilere ise Gül, "Sorumluluk bu gruba aittir. Başbakana, hükümete aittir. Dolayısıyla onlara bilgi vereceğim, onların desteğini alacağım. Bunlara alışacaksanız, bu reformlara alışacaksınız, AB'ye giriyoruz. Siz de hazmedeceksiniz" cevabını verdi.

'Bu Çerçeve Belge'yi önce size gönderdim'

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün konuşması sırasında muhalefet sıralarından sık sık sataşmalar oldu. Belgelerde yapılan değişiklikleri anlatırken Gül'ün, "Sizin de önünüzde olan belgelerde" demesi üzerine başta CHP Lideri Deniz Baykal olmak üzere muhalefet sıralarından tepki geldi. Gül'ün bütün partilere belgeyi gönderdiğini tekrarlaması üzerine Baykal yerinden "gelmedi" dedi. Bunun üzerine Gül, "Partinizi kontrol edin" dedi. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra Baykal, "Sekreterimi aradım gelmemiş" diyerek Gül'e tepki gösterdi. "Sizin de bakanlık yaptığınız Dışişleri bürokratlarına bu talimatı verdim" diyen Gül, Baykal'ın ısrarla itirazlarını sürdürmesi üzerine kürsüden Baykal'ın sırasına gitti ve "Buyrun" diyerek belgeyi uzattı. Baykal'ın belgeyi almaması üzerine Gül, belgeyi sıraya bıraktı. Baykal'ın belgeyi istememesi üzerine Gül, bıraktığı belgeyi sıradan alarak kürsüye tekrar çıktı. Bir süre sonra Gül, kendisine gelen bilgi notunu okudu ve belgenin 12.00-12.45 saatleri arasında muhalefet partilerine bir kurye ile iletildiğini açıkladı.

Türkiye'yi sindirmek kolay değil

Dışişleri Bakanı Gül'ün "hazmetme kapasitesi" yerine "özümseme kapasitesi" ifadesini kullanması üzerine CHP sıralarından itiraz sesleri yükseldi. Bunun üzerine Abdullah Gül, "Öztürkçeyi seversiniz diye böyle kullandım" dedi. Bir süre sonra Gül yine aynı kelimeyi kullanınca CHP'liler 'sindirmeyi kullan' diye sataştı. Gül de "Türkiye'yi kimse kolay kolay sindiremez. Bunu tüm dünya gördü" dedi.