AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
AB'nin yolu Bahçesaray'dan geçer mi?

Efendim mübarek Ramazan-ı Şerifiniz'i tebrik ederim. Bendeniz bu satırları yazmaya başladığım vakit itibarıyla, Türkiye AB ile müzakerelere başlamış bulunmaktadır; fakat henüz oruç başlamamış olduğundan, rahatça çayımı yudumlamaktayım. Halbuki siz bu cümlelerde göz gezdirirken büyük ihtimal oruçlu olacaksınız.

Çaydan bahsetme sebebim canınızın kalması gibi kötü bir niyete dayanmıyor. Söz Müküs Çayı'na gelecek de ondan. Çünkü zihnen oradan dönmüş sayılmayız.

Müküs kelime anlamıyla öşürler, borçlar, vergiler ve bunların toplamıdır. Ayrıca toplanma yeri, üs anlamında da kullanılmaktadır. Dikkatle okuyanlar bu cümleden Bahçesaray'ın eskiden çok önemli bir merkez olduğu sonucuna kendiliğinden ulaşmıştır. Açıklama ulaşmayanlara.

"Gidemediğin yer senin değildir" düsturuna itibar edersek, Bahçesaray'ın artık benim olduğunu söyleyebilirim. Sizi de beklerim. Rafting, satranç, kayak, yalan ağacı; artık hangisine ilgi duyarsanız. Üstüne ceviz ile balı da ekleyin. Bahçesaray meydanındaki yalan ağacı, ilçeye gelen politikacıların o ağacın altında konuşma yapmaları dolayısıyla bu ismi almıştır. Saydıklarımız yolunuzun buraya düşmesine yetmezse, rahmetli Necip Fazıl'ın üstadı Abdulhakim Arvasi'nin köyünü görme fikri cazip gelebilir.

DÖNEMEÇ

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül müzakerelerin başlamasıyla ilgili olarak "Önemli bir dönemeci geçtik" açıklamasını yaptı. Dönemeç deyince benim aklıma Bahçesaray yolu geliyor.

Yakın zamanda Bahçesaray'a su deposu yapımı için gereken boruları getiren bir kamyon şoförü, 3096 rakımlı Kavuşşahap Dağı üzerindeki Kirapit geçidine geldiğinde, döne döne inen yola bakar ve aracını kenara çeker. Arkadan gelen bir minibüse el ederek ilçeye gider, kamyonun arıza yaptığını söyler. Gönderilen başka bir kamyona borular yüklenir yüklenmez öteki geri döner gider. Arıza falan yoktur. O dolambaçlı yollardan inmeyi gözü kesmemiştir.

HELİKOPTER YUMURTASI

Bir tarihte helikopterle askeri birliğe sebze meyve getirilir. Pilot etraftaki çocuklardan birine portakal verir. Çocuk portakalı kaptığı gibi koşmaya başlar. Diğerleri de peşinde. Yakaladıklarında elindekinin ne olduğunu sorarlar. O da "Helikopter yumurtası" diye cevap verir.

KÂRSIZ GİTTİ

Bahçesaray'da biri atını satılığa çıkarır. Köylerden gelmiş biri ata binip denemek ister. Bir sağa koşturur, bir sola derken uzar gider. Bir daha dönmez. Satıcı arkasından baka kalır. Döner, kahveye gelir. Ağabeyi sorar:

- Kaça sattın?

- Valla hiç kâr edemedik. Aldığımız fiyata gitti.

ŞÜKÜRLER OLSUN

80'li yılların başında vali, tugay komutanı ve şehrin birkaç üst düzey yöneticisi helikopterle Bahçesaray'a gelirler. Sağlık, eğitim, idari durum vs. kontrol edilir, ihtiyaçların tespiti yapılır ve sonra helikoptere binerek ayrılırlar. Ancak daha kötü hava şartları yüzünden iki dakika içinde tekrar inerler. Dört beş gün hava açmaz. O süre içinde ilçede kendilerine bir ev tahsis edilir. Telefonlar, fakslar ayarlanır. Vali ve diğerleri şehrin bütün işlerini oradan yürütürler. Filanca yerden kömür geldi şuraya gönderin, beri tarafta olay var oraya müdahale edin vs. Bahçesaraylı bir ihtiyar şöyle söyler:

- Ey güzel Allah'ım, biz ilçe olmak istiyorduk, sen bizi il yaptın, şükürler olsun.


5 Ekim 2005
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED