Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Meclis Başkanı Arınç, Türkiye'de özgürlüklerin su parası kadar bedeli olmadığını ileri sürerek, "Burası Türkiye, 25 kuruşa simit yok. Özgürlüklerin yerleşmemesinin sebebini hangi tabularda olduğunu göre göre gelmemiz lazım" dedi

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'de özgürlüklerin bedelinin su parası kadar olmadığını belirterek, "Burası Türkiye. 25 kuruşa simit yok" dedi.

Arınç, AK Parti İl Başkanlığı tarafından Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümü nedeniyle düzenlenen gecede, yaptığı konuşmada, din ve vicdan özgürlüğü açısından, dünyanın geldiği noktanın, bireysel özgürlüklerin genişlediği bir zaman olduğunu söyledi. ABD ve Avrupa'da kimsenin kıyafetinden dolayı horlanmadığını anlatan Arınç, "Önemli olan bana benzeyeceksin demek değildir. Önemli olan birbirinin farklılığını kabul etmek, ona saygı göstermektir" diye konuştu.

BURASI TÜRKİYE

Kendisinin 1985 yılında 163. maddeden yargılanarak, 5 yıla mahkum olduğunu anlatan Arınç, 163. maddenin 141 ve 142. maddelerle birlikte kaldırdığında herkesin feryat ettiğini hatırlattı. 163 kalkınca yerine getirilen 312'nin giyotin olduğunu ifade eden Arınç, 2001'de 312'in de yavaş yavaş değişmeye başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Şimdi de 301 geldi diyorlar. Yani bir yer boşluk kabul etmiyor. 163, 1985'de vardı ve ben ondan mahkum oldum. 20 sene sonra artık 163 yok. Demek ki, biz bir noktaya 20 senede gelmişiz. O yüzden şimdiden feryat edenlere, burası Türkiye diyorum. Özgürlüklerin bedeli affedersiniz su parası kadar değil. 25 kuruşa simit yok. Biraz zaman içerisinde haklılığınızı kanıtlayarak, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini veya gelemediğini, bir günde özgürlüklerin yerleşmemesinin sebebini hangi tabularda olduğunu, hangi korkularda olduğunu göre göre, yaşaya yaşaya gelmemiz lazım. Ben gelecekten hiçbir zaman olmadığım kadar ümitliyim.''