T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 13 ARALIK 2005 SALI | ||
|
Günahlardan kurtuluşta tövbe ve helalleşme konusunu ele aldığımız geçen haftaki dört yazı, değerli okuyucularımız tarafından ilgi, teşekkür ve takdirle karşılandı.Bu yazıların esin kaynağı, helalleşmeyle ilgili soruyu yönelten değerli okuyucumuz Dr.İsmail Ezedin ile Yeni Şafak'ın iftar davetinde görüştüğümüz değerli dostumuz Tahsin Sınav olmuştur; onlara da çok teşekkür ediyorum. Tahsin Bey, tövbe ve helalleşmenin bir sistematiği ve mekanizması olması ve mutlaka ayrıntılarıyla ele alınması gerektiğini belirtmiş, ben de uygun bir zamanda ele alma sözü vermiştim. Bu sözümü tuttuğum için de ayrıca memnunum. Bugünkü yazıda, tövbe ve helalleşmeyle ilgili iki güzel değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. İMAN VE KUL HAKLARI İlk değerlendirme, değerli okuyucumuz Dt.Akif Öter'e ait. Akif Bey, şunları belirtiyor: "Sayın Bay Vecdi Akyüz, Son 4 gün Yeni Şafak Gazetesinde köşenizde ele almış olduğunuz günahtan kurtuluş, tövbe ve helalleşme ile ilgili yazılarınızı grup üyelerimize servis yaparak paylaşmaya çalıştım. Bu yazıları yazmanıza vesile olan, soruyu yönelten kişiye ve size teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar temenni ediyoruz. Yazılarınızı grup üyelerimizle paylaşmamız konusunda, umarım, sakınca yoktur. Paylaştığımız yazılarda, yazı sonunda isminizi kaynak kişi olarak ekliyorum. En son yazı hitamına eklediğim notu da size ek olarak yolluyorum. Saygılarımı ve hürmetlerimi sunarken, izninizi ve hak helalinizi istirham ediyoruz. (Dt.Akif Öter) "4 ayrı yazıda iman etmiş kişilerin günahtan sakınma/kurtulma, tövbe ve kişiler arasında helalleşme yani kul hakkına riayet ederek yaşamanın ve yaşayabilmenin imanî esasları hakkında bilgilendirmeye vesile olup, hatalı veya yanlış bilinen bilgilerimizi düzeltmemizde yardımcı olan Sayın Vecdi Akyüz beye teşekkür ediyoruz. Bireyler arasında; küçük-büyük, kuvvetli-zayıf, zengin-fakir, sağlıklı-hastalıklı, haklı-haksız, bilgili-cahil, eğitimi ve öğretimi tamamlamış ve tamamlayamamış, hakkını arayabilen -arayamayan...... v.b. iman etmiş veya etmemiş tüm insanların, birbirlerinin haklarına saygı ve özen göstermesi zorunludur. Bu zorunluluk imanî esaslarda daha da dikkat edilmesi gereken bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Herkesin bu konuda daha dikkatli, özenli, sevecen, merhametli, yumuşak, mütevazi, hoşgörülü, dengeli, sorumluluk sahibi gibi davranma becerili, kusurlara göz yumma, farklı düşüncelere saygı gösterme, affedebileceğimiz her şeyi affetme v.b. insanî haslet ve becerilere sahip olabilmesini dilerken, gönül kırmadan, kul hakkına ve insanî haklara riayet eden bireylerden olmanızı dileriz.... (Dt.Akif Öter)" Yazılarımızın amaçlarına ve usûlüne uygun biçimlerde kullanım hakkı değerli okuyucularımızındır; bu konuda ayrı bir izin gerekmez. Bilakis ben sizlere teşekkür eder ve memnuniyetimi bildiririm. İMAMI-I AZAM VE TÖVBENİN KABULÜ İkinci değerlendirme, değerli eğitimci-yazar Arif Bilgin'e ait. Arif Bey, İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin tövbenin kabulüyle ilgili yaklaşımını dile getiriyor: "Sayın Hocam, Söz tövbeden açılmışken İmamı Azam'ın bir sözünü okumuştum; maalesef kaynağı şu anda bulamadım. Onu açıklamanızı rica edecektim. İmam-ı Azam'ın sözü şu şekildeydi: 'Bir kişi yapılan tövbenin kabulünden şüphe ederse veya 'Allah dilerse kabul eder, dilemezse etmez' derse; o kişinin önce cehlinden, sonra da imanından şüphe edilir; zira Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de açıkça 'tövbe edenin tövbesini kabul edeceğini' belirtmiştir; hâşâ Allah yalan mı söylüyor ki onun vaadinden şüphe ediyoruz.' Bu durumda, -kul hakkı hariç- diğer tüm günahlardan samimi olarak tövbe edildiğinde ve bir daha işlenmediğinde kurtulunacak demektir.. Müslümanlar için önemli bir müjde, ferahlatıcı ve yaşama sevinci verici bir hükümdür. Bunun duyulması ve detaylı olarak tüm inananlara iletilmesi gerekir diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz? Selâmlarımla." (Arif BİLGİN/Eğitimci-Yazar/Elbistan) Bu güzel değerlendirme ve bilgilendirme dolayısıyla Arif Bey'den Allah razı olsun diyorum. Belki ileride inşallah İmam-ı Azam'ın günah ve tövbe konularındaki nefis yaklaşımlarını ayrıca ele alma fırsatımız olur.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |