T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 13 ARALIK 2005 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Davut DURSUN

Kamuoyu araştırmalarının dili...

Kamuoyu araştırmaları siyasi ve sosyal eğilimleri, bu eğilimlerdeki kaymaları, toplumun hassasiyet alanları ile toplumun nabzını takip etmek için önemli bir fırsat sunuyorlar. Hem yöneticiler, hem de yönetilenler için toplum eğilimlerinin belirlenmesi ileriye yönelik politika ve tercihlerin tayininde önemli rol oynamaktadır.

Demokratik toplumlarda yönetici kesimlerin toplumsal eğilimleri ve belli konulardaki refleksleri periyodik olarak takip etmeleri rasyonel yönetimin olmazsa olmaz şartlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Neticede demokrasilerde halkın talepleri, beğenileri ve eğilimleri ihmal edilemez bir veriyi oluşturmaktadır. İktidarlar halka karşı duyarlı olmak zorundadırlar, zira belli bir zaman sonra halka giderek yaptıklarından hesap vermeleri söz konusudur.

Elbette ki her yönetici halkın beğenisini kazanmak, yaptıkları karşısında onayını almak ve oylarını artırmak isteyecektir. Bunun için halkın nabzını devamlı canlı tutmak, belli periyotlarla yapılan kamuoyu araştırmalarıyla ölçmek ve ortaya çıkan eğilimlere göre bir tavır takınmak gerekmektedir.

Ülkemizde kamuoyu araştırmaları konusunda başarılı bir tecrübe yakalanmıştır. Sadece siyasal gelişmelerle ilgili değil pek çok toplumsal, ekonomik ve kültürel konuda ciddi kamuoyu araştırmaları yapılmaktadır. Bu araştırmaların ortaya koyduğu gerçeklik, politikaların belirlenmesinde, takip edilen strateji ve yöntemlerde bazı değişikliklere gidilmesinde önemli rol oynamaktadır.

* * *

Şu anda önümde kasım ayının sonlarına doğru yapılmış Türkiye'nin siyasi gündemine ilişkin bir kamuoyu araştırması var. Toplum 2992 denekten oluşan bir örnekleme uygulanmış muhtelif sorulardan oluşan bir anketin yüz yüze görüşülmesiyle gerçekleştirilmiş bir araştırma. On sekiz yaşın üzerindekilerin siyasi eğilimlerini ve hükümetin performansıyla güncel olaylar konusundaki kanaatlerini ölçmeye çalışmaktadır.

Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden bu yana geçen üç yıl içerisinde toplumun genel siyasi eğiliminde ciddi bir değişikliğin olmadığı görülüyor. Genel seçimlerdeki genel eğilim aşağı yukarı korunmaktadır. Seçimlerde birinci parti olan yine birinci, ikinci parti yine ikinci, üçüncü, dördüncü partiler yine aynı sırada duruyorlar. Partilerin sıralanmalarında bir değişiklik olmamakla birlikte büyüklüklerinde bazı değişiklikler dikkat çekiyor. Buna göre yarın seçim olsa Ak Parti %30.2; CHP % 11.5; MHP %7.4; DYP % 6.0; ANAP %3.1 oy alacaklardır. Bu partilerin üç sene önce aldıkları oylar sıra ile şöyle idi: Ak Parti: % 26.1, CHP: % 14.8, MHP: % 6.4, DYP: % 7.3, ANAP: % 4.7. Bu durumda sadece iktidar partisi ile MHP'nin oylarını artırdıkları görülmektedir.

Diğer not edilmesi gereken nokta seçim olması halinde hiçbir partiye oy vermeyeceğini belirtenlerin % 14.9; kararsız olanların ise % 17.1 gibi yüksek bir oranda belirmiş olmasıdır. Her ikisi birlikte toplam seçmenlerin üçte biri (% 32.0) gibi çok yüksek bir değer ifade etmektedir. Buna göre seçmenlerin üçte biri sandığa gitmeyecek ve herhangi bir partiye oy kullanmayacaktır. Bu oranın oldukça yüksek olduğu ve önemli bir siyasi eğilimi ifade ettiği görmezlikten gelinemez.

Hükümetin ekonomi politikası performansıyla ilgili olarak enflasyonla mücadele, banka faizleri ve özelleştirme konularında başarılı bulanların oranının yüzde 57'lerde, başarısız bulanların yüzde 30-37 arasında ve fikrim yok diyenlerin de yüzde 11-12'lerde gözükmesi dikkat çekicidir. Bu konulardaki başarı kesin olmakla beraber toplumun bunu başarı olarak değerlendirmesi o kadar kesin değildir. Muhtemelen bu alandaki başarının piyasaya yansıması daha ölçülü kalmıştır. Zira hala en önemli sorun olarak işsizlik yüzde 52.6 ile ilk sırada yer almakta ve bunu yüzde 13.3 ile ekonomi takip etmektedir. Terörse yüzde 5.4 ile üçüncü sırada yer almaktadır.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi