Bir okuma fişi gibi kodlamış Sezen Aksu, okula gidemeyen kız çocuklarının okullu olmasına katkı vermek için yaptığı Kardelen adlı şarkısını: "Aç kar-de-len aç". Konuyu biliyorsunuz: Aksu, Turkcell'in 2000 yılından beri ÇağdaşYaşamı Destekleme Derneği ile birlikte yürüttüğü ve ailelerinin maddi yetersizliği nedeniyle öğrenim göremeyen, çoğunluğu Doğu ya da Güneydoğu Anadolulu kızlardan 10 binine burs imkanı sağlayan "Kardelenler" projesine destek vermek amacıyla geçtiğimiz Çarşamba akşamı Harbiye Açıkhava'da sahneye çıktı. "Aydınlar"ın Başbakanla buluştuğu ve "Kürt sorunu"nun çözümünde izlenecek yöntemle ilgili endişe ve düşüncelerini paylaştığı günün akşamında sahneye çıkan Aksu, yaşanan bölgesel sıkıntının giderilmesine hem sembolik hem de maddi ve fiili katkıda bulundu.

Geçmiş yılların birinde verdiği bir röportajda "Aslında dünya denilen mekan öyle pek güzel bir yer değil. Çok hüzünlü" diyen, birkaç yıl önce "gitme" diyenlere rağmen gidip Diyarbakır'da, mavzerlerin gölgesinde, yağmur altında etkileyici bir konser veren sanatçı, o akşam da dünyanın hüznünden sıyrılması ve daha güzel bir yer olması için çabaladı. Sahnedeki varlığıyla, sözleri ve şarkılarıyla bir kez daha "Hiç kavga bilmez gülle yaprak" dedi.

"Bütün çocuklar eşit doğar"

Şarkılarıyla yetişen her nesle yıllardır "tercüman" olan, bireysel acılardan, çıkmazlardan ya da neş'elerden, boşvermişliklerden dem vurmasının yanında toplumsal konulara da uzak olmadığı bilinen Aksu, "küçük bir kız çocuğu" olarak çıktığı sahneden yine "büyük bir sanatçı" olarak indi. Vicdanının sesiyle konuşup eşitlik ve adaletten bahsettiği, amacını deklare ettiği konser öncesi konuşması, yıllardır herkesin oturduğu yerden mırıldandığı gerçeği gür bir çağrıya dönüştürmesi bakımından önemliydi:

"Bütün çocuklar eşit doğar. Ama yaşam kimine daha iyi davranır, daha çok şans verir. Eşitlik bozulur. Yaşamın herkes için eşitlenmesi insanın en kutsal amacıdır. Önce insani, sonra toplumsal sorumlulukla elini taşın altına koyanların, koymaya hazır olanların en değerli mücadelesi budur. Ve bütün büyük dönüşümler, hayata vicdan gözüyle bakan böyle insanların gücüyle gerçekleşir. Geleceği yönetmek isteyenler adaleti eşit dağıtmanın vazgeçilmezliğini bilirler. Resmi kayıtlara göre bugün Türkiye'de eğitimle tanışmamış 480 bin kız çocuğu var. Türkiye'nin bütün kişi ve kuruluşları... Biz daha şanslı doğanlar, bu şansı bütün çocuklarımızla paylaşma gücüne sahibiz. Kızlarımızı okutalım. Kızlarımız geleceğimizdir."

Adaletin bu mu dünya?

"Bir çocuk gördüm uzaklarda" ile başladığı, 8 yaşında gelin, 12'sinde ana olan "Ünzile"nin, güzelliğinin bedelini ödeyen "Firuze"nin, "gözü yaşlı zülfü siyah"ın şarkıları ile devam ettiği konserde kişisel olarak "Bu kızı yeniden büyütmeliyim" derken toplumsal olarak "yeni şeyler söylemek lazım"ın lüzumuna vurgu yaptı. Harbiye Açıkhava Sahnesi'nin tamamen dolduğu, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun da hazır bulunduğu konserde ilk kez okuduğu, sözü ve müziği kendine ait olan Kardelen şarkısı, eşitlikçi yaklaşımın ve umudun billurlaştığı bir şarkı: "Ne senden fazlayım / Ne senden az / Aynı macerada, ayrı biraz / Gözle biçim biçim / kalple anlar içim / ayrı gayrı olmaz / Sen yoksan ben hiçim // Aç kardelen aç / Dağın olayım, suyun olayım / Göğün olayım aç // Her çiçeğin kar altından / Güneşe giden masalında / Yaşamak yeniden tazelenir / Yeniden anlamlanır / Işığa uzanırken kardelen / Kış rüyasından / Ümidin mucizesiyle / Sevince uyanır."

Kız çocuklarının da, erkek çocuklarının da hayata aynı sevgi, ilgi ve eşit şartlarda başlaması; hakları olan eğitimi almalarının önüne coğrafi, kültürel, ekonomik gibi maddi ya da kılık kıyafet gibi suni setlerin çekilmemesi; kazanılmış haklarının yok sayılmaması için bu ülke insanının tamamının amaç ve el birliği etmesi gerekiyor. Çünkü dünya işte o zaman "hüzünlü" değil "adaletli" ve "umutlu" bir yer olacak.

FADİME ÖZKAN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan