|
|
Ligin futbolcu deposu kulübü
Şu anda Türkiye liglerinin en rahat takımı Gençlerbirliği'nin olduğunu defalarca yazdım.
Kasasında 30 trilyonu bulunan, kamp, alt yapı ve tesis problemini çoktan halleden Gençlerbirliği bünyesinden çıkan futbolcuların çoğu, bugün Süper Ligde boy gösteriyor.
Fenerbahçe'de Deniz, Serkan, Ümit Özat, Galatasaray'da Ümit Karan, Ergün, Beşiktaş'ta Ali Tandoğan, Veysel, Youla, Okan Koç, Trabzonspor'da kaleci Hasan, Konyaspor'da Ümit Bozkurt, El Saka, Malatyaspor'da Mustafa Özkan, Ankaragücü'nde Tolga, Diyarbakırspor'da Atilla, zamanında hep Kırmızı-Siyahlı formayı giyen futbolculardı.
Bu yazdıklarım, bir çırpıda hatırlayabildiklerim. Unuttuklarım elbette olabilir.
Burada önemli olan, Gençlerbirliği'nin Türkiye liglerinin "futbolcu deposu" şeklindeki görüntüsü.. Ucuza alıp, pahalı satmak sonucunda, Gençlerbirliği Türkiye liglerinin en rahat takımı duruma geldi.
Bu hizmetin bundan sonra da devam edeceği görüşündeyim.
Çünkü, büyük problemlerini çözümleyen bu kulüp, kendilerine "büyükler" yakıştırmasıyla boy gösterenlere hep örnek oldu..
Bilmem yanılıyor muyum acaba?
Bu kez hedefe varacak
İstanbul Büyükşehir Belediyesi futbol takımı yıllardır İkinci lig A kategorisinde mücadele veriyor.
Bu takım, sezon içinde hep ligin üstlerinde bulunur, ancak ligin sonunda bir türlü Süper Lige çıkamaz.
Ancak...
Şimdiki durum öyle değil..
Zira..
Takımın başına tecrübeli ve "bilgili" bir Teknik Direktör geçmiş durumda. Bu isim, Konyaspor'u Süper Lige çıkartan Hüsnü Özkara'dan başkası değil. Hüsnü hoca bu kez İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un Teknik patronluğunu üstlendi.
Kızılcahamam çalışmalarına devam eden bu takımın şimdiki hedefi, ligi ilk iki sırada bitirmek ve Süper Lige çıkmak.
Bu konuda bakın Hüsnü Özkara, bana neler söyledi:
"İstanbul'un 3'e düşen Süper Lig temsilcisinin sayısını dörde çıkarmak istiyoruz. Kadromuz zengin ve başarılı futbolcularla dolu. Yani, kulübümüzde, şeker, un ve yağ var. Bunları helva yapmakta benim işim. Bu konuda tecrübemiz olduğundan, hedefimize varmamız için sebep göremiyorum." Böylesine iddialı Hüsnü Özkara... Ne diyelim, Allah gönlüne göre versin...
Dünya devlerini geride bıraktılar
Burada, "sessiz", ancak "başarılı" bir ekipten bahsedeceğim.
Başarılarından kimsenin haberi olmayan Ankaraspor Tekerlekli Kayak Takımını gündeme getireceğim.
Geçenlerde Tekerlekli Kayak Dünya kupası ikinci ayağında 3 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya kazanan bu genç sporcularımız, şu günlerde, Dünya klasmanında birinci sıraya yerleşmenin gururu içindeler.
Letonya'da düzenlenen Şampiyonada da başarıdan başarıya koşan bu sporcularımızın başındaki isim ise, İmdat Yarım...
İmdat Yarım ve genç sporcuların şimdiki hedefi, 19-21 Ağustos'ta Hırvatistan'da düzenlenecek Dünya kupası üçüncü ayağında da mevcut başarılarını tekrarlamak..Hırvatistan'daki müsabakalarda başarı geldiğinde, Ankaraspor Tekerlekli Kayak Takımı, Eylül'de Fransa'daki Dünya Şampiyonasında ilk üç arasına girmeyi hedefliyor.
Bu başarılı sporcuların yine hedeflerine varacaklarına inanıyorum.
Zira, bugüne kadar hep zirve için çaba sarf ettiler ve çıktıkları be yeri çok sevdiler..
Çocuklarınız zeki olsun
Bu slogan benim değil, Satranç Federasyonuna ait.
Başkan Ali Nihat Yazıcı, göreve seçildiği günden bu yana, satranç oynayanların sayısını artırmak için çırpınıp duruyor.
5 yıl önce lisanslı olarak satranç oynayanların sayısı "gülünç" derecede iken, bugün bu rakam 100 bini buldu. 2007'deki hedef ise, 5 milyon lisanslı sporcu yaratmak.
Satrancı daha geniş kitlelere tanıtmak için televizyon ve gazetelere reklam vermeyi de kararlaştıran Başkan Yazıcı, Milli Eğitime bağlı özel satranç okullarının da hizmete girmesi için çalışmalarını süratlendirdi.
Tüm bunları yaparken "çocuklarınız daha zeki olsun" sloganını kullanacak olan Satranç Federasyonu Başkanı, böylece gözünü "sporun lokomotifliğine de diktiğini" söylemekten de geri kalmıyor.
Türk sporunun lokomotifi olduğunu söyleyenlere duyurulur.
Beşinci haftayı bekliyor
Ankaraspor'un Onursal Başkanı Melih Gökçek, takımının her geçen gün iyiye gittiğini söylerken, sezonun beşinci haftasını da adeta iple çekiyor.
Gökçek, beşinci haftada eski takımı Fenerbahçe ile yeni ekibi Ankaraspor'un karşılaşmasını dört gözle bekliyor.
"Koşan, iyi futbol oynayan ve sonuca giden bir takım yarattık" diyen Melih Gökçek, Fenerbahçe'nin beşinci haftaya kadar yenilgi yüzü görmemesini isterken "onlara Ankara'da bu sonucu tattırmak işimiz olacaktır" diyor.
Bakalım, Gökçek'in bu isteği, beşinci haftada, yerine gelebilecek mi?
ANLAYANA
Zeki duruşuyla övünen insan, hücresinin büyüklüğüyle övünen idam mahkumu gibidir.
SİMONE WEILL
gsoysal@yenisafak.com.tr
|
|
|
GÜRAY SOYSAL
|
|