MEHMET KOÇAK / BERLİN
Almanya'nın Bavyera, Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde polis camilere geniş çaplı operasyonlarda bulundu. Camilerin çevresi kuşatıldı ve camiden çıkanlar sıkı bir şekilde kontrolden geçirildi. Müslümanların yoğun olduğu yerleşim birimlerine yönelen polis binlerce kişiyi kontrolden geçirdi. Binlerce polisin, şüphe gerektirecek bir durum olmamasına rağmen cami önlerinde "terör hakkında bilgi edinmek" amacıyla başlattığı keyfi uygulamaya Müslümanlar tepki gösterdi. Demokratik hukuk devletinde kişilik hakları ve toplumda ayırımcılığın olmaması gerektiği görüşünü savunan İslami kuruluşlar bu ve benzeri keyfi uygulamaların tekrarlanmamasını istediklerini belirttiler.

Almanya'nın Baden-Württemberg eyaleti İçişleri Bakanı kontrollerin amacının "İslamcı tehdide karşı zamanında harekete geçebilmek, terörist yapıları bozabilmek, radikaller ve teröristler hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak" olduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Heribert Rech, "Dini motivasyonlu mutlak hakimiyet taleplerine, hoşgörüsüzlüğe ve insan haklarını hiçe sayan eylemlere kararlı bir şekilde karşı koyacağımızı radikallerin görmesi gerekiyor" dedi.

Rech ayrıca, arama ve kontroller aracılığıyla yapılan baskının, terörist saldırılar konusunda somut işaret olsun veya olmasın, devam ettirileceğini belirtti. Almanya'nın teröristlerin hedeflerinden biri olduğunu belirten İçişleri Bakanı, polisin "İslamcılar" hakkında kapsamlı bilgiye ulaşması gerektiğini söyledi.

Operasyon çerçevesinde Aalen, Balingen, Biberach, Esslingen, Freiburg, Friedrichshafen, Heilbronn, Karlsruhe, Lörrach, Ludwigsburg, Mannheim, Pforzheim, Ravensburg, Reutlingen, Sigmaringen, Stuttgart, Tübingen, Ulm ve Waiblingen şehirlerinde birçok cami çevresi kuşatıldı ve camilerden çıkanların kimlikleri kontrol edildi. 2800 kişinin kontrol edildiği ve yüzlerce aracın arandığını belirten polis yetkilileri her hangi bir bulguya rastlanmadığını açıkladı.

Uygulama anayasaya aykırı

Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily bir gazeteye verdiği demeçte, İngiltere'de tehlikeli olarak değerlendirilen kişilerin tedbir amacıyla, suç işlemeden 3 aya kadar hapse alınması fikrini desteklediğini belirterek bu uygulamanın hukuk devleti ilkesine ters düşmediğini ve Almanya'da da uygulanmasının çok doğru ve yararlı olacağını savunmasına çeşitli partilere mensup politikacılar sert tepki gösterdiler. Sosyal Demokrat Parti (SPD) İç politika sözcüsü Dieter Wiefelspütz konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Almanya'nın bir hukuk devleti olduğunu belirterek, kimlerin hapse alınmak istendiğinin söylenmemesi sebebi ile böyle bir tedbire şu an için gerek duyulmadığını ve bu önerinin sonuna kadar düşünülmüş bir teklif olmadığını ifade etti.

FDP'li eski Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ve Max Stadler ile Yeşiller'den Volker Beck İçişleri Bakanı Otto Schily'nin teklifinin anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak, Schily'nin bu yorumu ile hukuk devleti zemininden çıktığını söylediler. FDP'li iki politikacı, kişileri somut ipucu olmadan zan üzerine hapse atmanın keyfi uygulamaları artıracağı ve şayet hukuk devleti terk edilirse teröristlerin amacına ulaşacağı uyarısında bulundular.

Otto Schily'ye destek veren Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein oldu. Beckstein, "Schily bir girişimde bulunsun, biz kendisine destek veririz" diyerek, partilerinin seçimden galip çıkması ve FDP ile bir koalisyon hükümeti kurması halinde böyle bir düzenleme için çalışacağını, ve bunun için FDP'den bazı politikacılar ile görüşmelerde bulunduğunu söyledi.