|
|
Gel de rahmetliyi hatırlama...
Saldırı nihayete erdi; Amerikan destekli Peşmerge grupları Bağdat'ı, Musul'u, Kerkük'ü yağmalıyor... Arkadaşlarımız da seviniyor tabii. Amerika'dan yana olmak, bu savaşı koalisyon güçlerinin kazanacağını söylemek marifetmiş gibi... Kimler?
Her dönemde, her şeraitte bulunacaktır bu tür gönüllü yardakçılar; biz asıl konumuza, "gerçek faillere" dönelim: George W. Bush: "ABD Başkanı" olarak biliniyor ama, ilgisi yok. Eski alkolik, yeni petrolcü... Bazıları da "Başkan Buş" diyor; herkesin, hepimizin başkanıymış gibi, Kürşat Bumin'in kulakları çınlasın... Walker Bush uzun yıllar Arbusto-Bush Petrol ve Harken Petrol Arama şirketlerinde çalıştı; bu şirketlerde hisse sahibi... Dick Cheney: Kağıt üzerinde görevi, başkan yardımcılığı. O da bir petrolcü. 1995-2000 yılları arasında Halliburton Petrol Şirketi Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı. Bu dönemde Saddam Hüseyin'le bir dizi "petrol arama anlaşması" imzaladı... El altından Irak'a silah ve kimyasal madde sattı. Irak'a giren Amerikan birlikleri, ilginç bir biçimde, Cheney'nin sattığı kimyasal maddeleri bulamadı... Condoleezza Rice'in görevi ise, "ulusal güvenlik" konularında başkana danışmanlık yapmak. O da bir petrolcü. Kendi adını taşıyan "Condoleezza Rice tankeri", yıllardır Irak'tan petrol taşıyor. Aynı zamanda Chevron Petrol Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi... Donald Ewans da bir petrolcü; uzun yıllar Tom Brown Petrol Şirketi'ni yönetti. Ama Amerikalılar onu Ticaret Bakanı sanıyor. Gale Norton: İçişleri Bakanı... Amerika'daki "polis yasaları"nın mucidi. Asıl işi petrol kartellerinin avukatlığını yapmak; çirkin, kaknem, eciş bücüş bir kadın... Ve baba Bush... ''Bizim ekonomimiz, bizim özgürlüğümüz, hatta bizim yaşamımız için en büyük tehlike, petrol rezervlerinin Saddam'ın elinde bulunmasıdır'' diyen eski bir gizli servis elemanı... Dünyayı bu ekip yönetiyor işte. Bir de Irak kökenli Çelebi kardeşler var. Ahmet ve Fadıl Çelebi... Amerikan yönetimini "Irak'ta bir savaşın rejimi değiştireceğine, rejim değişikliğiyle birlikte dünya piyasalarına daha fazla ve ucuz petrol akacağına" ikna eden Çelebi kardeşler... Ne diyordu rahmetli? "Dünyada her şey, ama akla gelebilen her şey, hammadde kaynaklarına bağlıdır. Harp ve sulh, hammadde kaynakları üzerinde ve bu kaynakların bulunduğu sahalar civarında cereyan eden gizli ve korkunç birtakım mücadelelerin eseridir." Kimden sözediyorum? Elbette Raif Karadağ'dan... Raif Karadağ "Petrol Fırtınası"nı yazdığı, İngilizlerin gizli hesaplarını deşifre ettiği için ortadan kaldırıldı. Bir sabah, otel odasında ölü bulundu.
Hem İngilizlerin gizli hesaplarını, hem de Romanya, Meksika, Venezüella, Libya, Romanya, Azerbaycan ve İran'da oynanan oyunları deşifre etmişti. Konusunda "müddei"ydi.
"Petrol krallarının menfaatlerinin en ufak bir zarara uğraması durumunda dâhi, ilgili devlet ve hükümet yetkilileri, kendi hükümetlerinin dış siyâsetini yürütmekten daha çok, büyük petrolcülerin dış siyâsetlerini yürütmeye memur birer 'temsilci' pozisyonuna girmekte beis görmemişlerdir..." Yukarıdaki tabloya "cuk" oturuyor. Çünkü, bu savaş, yerli yardakçıların ileri sürdüğü gibi, "Demokratik usullere göre dünyayı yeniden dizayn etmeye çalışanlar"ın değil, "dış siyasetleri çıkmaza giren" petrol şirketlerinin savaşıydı. ABD yönetimine çöreklenenler de, yine onlar.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |