AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Beklentiler (7) (Ulus-devlet otarşik hukuk yapılanmasında normalleşme)

Türkiye'de mevcut yedi kriz odağında normalleşmenin analizi ve yolu konusunda Sayın Prof. Eser Karakaş'ın görüşlerini aktarıp katkılarımıza da yer verdiğimiz, bu normalleşmenin gerçekleşmesinde iktidara önemli rol düştüğü için "beklentiler" genel başlığını koyduğumuz yedi yazının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu son konuda da önce Sayın Karakaş'ı dinleyelim:

"1920'li yıllarda yaşanan başarılı hukuksal dönüşümlere karşın, Türkiye'nin hukuk yapılanmasının özellikle Avrupa belgeleri ile test edildiğinde (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı vs.) otarşik bir görünüm arzettiği ortaya çıkmaktadır. Türkiye kamusal alana giren konularda (kriter eylemin ekonomik, sosyal bir dışsallığı olup olmadığıdır) hukuksal yapılanmasını tümü ile Avrupa (Batı) kurumları ile uyumlaştırmak durumundadır. Özel alana giren konularda (kriter yine aynıdır) ise yurttaşların "alaturka" olabilme özgürlüğüne saygı duyulmalıdır. "Batılılık" kamusal alanın özelliği olmalıdır.

"Globalleşme" kavramı da kanımızca dışsallığı olan eylemlerin (ekonomik, hukuksal) Avrupa (Batı) düzeyinde uyumlaştırılmasından başka bir şey değildir. Gümrük duvarları, teşvikler, faizler, sosyal güvenlik, vergileme, insan hakları standartları gibi konuların artık ulus-devlet düzeyinde ele alınıp çözümlenmesi olanaksızlaşmıştır.

"İnsanın nasıl giyineceği, ne tür müzik dinleyip ne yiyip içeceği gibi konular ise tümü ile özel alana inhisar eden konular olduğundan kamusal karar süreçlerinin dışında kalmaktadır. 21. Yüzyıl'ın insan ve toplum mozaiği farklı ekonomik örgütlenme biçimlerinde ya da farklı insan hakları standartlarında değil kültürel konularda oluşacaktır."

Katkımız:

"Ekonomi ve hukuk alanı ile kültürü, özel alanı bu denli birbirinden ayırmak, birini diğerinin etkisi dışında tutmak mümkün müdür?" Bu soruya biz "Evet" diyemiyoruz. Ekonominin mi kültürü, kültürün mü ekonomiyi belirlediği, hangisinin temel (alt yapı) olduğu konusu tartışılmıştır; "belirleme, alt yapı ve temel olma" nitelemeleri bir yana konursa karşılıklı etkileşimi inkar etmek mümkün değildir. Mevcut (Batı'daki) ekonomik örgütlenme, üretim araçlarının/unsurlarının sahipliği, üretilen değerin adil paylaşımı problemsiz değildir. Kapitalizm, başta ahlak olmak üzere insani değerlerle yeniden yapılanmadıkça insanlığı felakete sürüklediğinden, dünyayı yaşanamaz hale getirdiğinden söz etmek bile mümkündür. Globalleşme "dışsallığı olan eylemlerin (ekonomik, hukuksal) Avrupa (Batı) düzeyinde uyumlaştırılması" noktasında kalmıyor; dünyanın patronu olan devletin (veya onu da yöneten ve yönlendiren) ulusaşırı şirketlerin çıkarlarıyla "uyumlaşma" amacına yöneliyor. Bu uyumlaşmaya itiraz edenler terörist oluyorlar, düşman ilan ediliyorlar.

"İnsanın nasıl giyineceği, ne tür müzik dinleyip ne yiyip içeceği gibi konular ise tümü ile özel alana inhisar eden konular olduğundan kamusal karar süreçlerinin dışında kalmaktadır" hükmüne, din ve ahlak hayatını da katarak katılıyorum; yani "demokrasilerde bu böyle olmalıdır" diyorum. Laiklik yalnızca dinin devlete değil, devletin de dine müdahalesini engellemelidir. Devlet bütün vatandaşları bağlayan kararları dine dayandıramaz, ama aynı zamanda devlet, din kuralı koyamaz, dini yorumlayamaz, laiklik adına dindarların, dini uygulama hürriyetlerini -başkalarının hürriyetine zarar vermedikçe- kısıtlayamaz.

Özel ve kamu alanları arasındaki etkileşim göz önüne alındığında ve daha önceki yazılarda belirtilen "kültürün korunması ve gelecek nesillere aktarılması" ihtiyacı/zorunluğu da hatırlandığında ortaya bir başka zorunluluk daha çıkmaktadır: Anayasalarda yer alan ve "hürriyetlerin belli ölçülerde kısıtlanmasına dayanak teşkil eden" genel ahlakımız, bizim kültürümüzden beslenmelidir.


30 Mayıs 2003
Cuma
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED