Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, çevre kirliliğine yol açanlara uygulanan cezaların düşük olduğunu ve caydırıcılık özelliği taşımadığını belirterek, yeni yasama döneminde, cezaların güncelleştirilmesi yönünde çalışma yapacaklarını bildirdi. Bakan Osman Pepe, Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Dilovası beldesinde düzenlenen ağaç dikme töreni ve pikniğe katıldı. Pepe, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin temel sorunlarından birinin çevre, hava ve toprak kirliliği olduğunu ifade ederek, ''Bu sorunun bilincine varılması çok önemli, çünkü kaynaklar sonsuz değildir'' dedi. ''Türkiye'nin plansızlığın faturasını ödediğini'' kaydeden Pepe, "Plansızlık nedeniyle Anadolu'da doyuramadığımız insanlar İstanbul'a, Kocaeli'ne geldi. Göçü önleyemedik, sonuçta da çarpık yapılaşma ve gecekondu sorunları çıktı. Bunda herkesin günahı var." dedi. Batı ülkelerin- deki çevre cezalarının yüksek olduğuna işaret eden Pepe, "Halen 1800 lira, 6 bin lira gibi ödenme kabiliyeti kalmamış cezalar var. Önümüzdeki yasama döneminde bunları güncelleştirmek için çalışma yapacağız." diye konuştu.

D-8 ülkeleri dışişleri bakanları, dün New York'taki Mısır daimi temsilciliğinde bir araya geldiler. Toplantıya, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanı sıra Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan dışişleri bakanları katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda bakan- ların, 2001 yılında yapılan Kahire zirvesinin sonuçlarını gözden geçirdikleri, ayrıca tarım, sanayi, ticaret, finans, bankacılık ve kırsal alanların geliştirilmesi konularında işbirliği olanakları üzerinde duracakları öğrenildi. Bakanlar, 2004 yılında İran'ın başkenti Tahran'da yapılacak zirve hazırlıklarını da ele alıyor. Toplantıda kısa bir konuşma yapan Gül, işbirliğinin yararlarını ortaya koydu ve bunun geliştirilme- sini önerdi. Gül ve beraberindeki heyet, akşam TSİ 03:00 sıralarında, Brüksel'e gitmek üzere New York'tan ayrıldı.

Tunceli-Bingöl sınırında teröristlerle çıkan çatışmada, 1 güvenlik görevlisi şehit oldu. Bingöl- Tunceli il sınırında, PKK/KADEK üyesi bir grup teröristin, güvenlik güçlerine pusu kurması sonucu çıkan çatışmada, bir güvenlik görevlisi şehit oldu. Bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi.

Mazlum-Der Hak İhlalleri İzleme Komitesi Başkanı Av. Gönül Küçük, Mazlum-Der'in hasta ve yakınlarının hastanelerde karşılaştıkları çeşitli hak ihlallerini ortadan kaldırmak için çalışma başlattığını söyledi. Türkiye'de hastaların, çocukların ve hatta cenazelerin rehin tutulması olaylarının sıkça yaşandığına dikkat çeken Küçük, "Hastanelerde görev yapan bütün sağlık personeli insan hakları eğitimi almalıdır" dedi. Vatandaşların, Mazlum-Der bünyesinde faaliyet gösteren 'İhlal İhbar Hattı' vasıtasıyla çok sayıda ihbarı kendilerine ulaştırdığını belirten Küçük, hak ihlallerine, 28 Haziran 2003 tarihinde Zeynep Kamil Hastanesi'nde parası olmadığı için Aziz Ünlü'nün bebeğin rehin tutulması ile Eskişehir'de bir hastanenin hastalarını bir ilaç firmasının menfaatine kobay olarak kullanma girişimini örnek gösterdi.

İzmir'in Urla, Çeşme ve Menderes ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonlarda, Yunan adalarına geçmeye çalıştıkları belirlenen yabancı uyruklu toplam 103 kişi yakalandı. Urla'da bir ihbarı değerlendiren jandarma, pasaportları olmayan Pakistan uyruklu 63 kişiyi yakaladı. Çeşme İlçesi Alaçatı beldesindeki operasyonda ise Yunan adalarına geçiş yapmak için geldikleri belirlenen 24'ü Pakistan, 5'i Hindistan, 1'i Srilanka uyruklu toplam 30 kişi yakalandı. Menderes ilçesi Özdere beldesinde de deniz yoluyla Yunan adalarına geçmek amacıyla bekleyen 10 Afgan yakalandı. Öte yandan Manisa'nın Turgutlu ilçesinde ise Yunanistan'a gitmek amacıyla Türkiye'ye kaçak olarak giren 50 Pakistanlı yakalandı. Devriye görevi yapan Turgutlu İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, Turgutlu Ovası eski Manisa yolu mevkiinde, otlar arasına gizlenmiş Pakistan uyruklu 50 kişiyi ele geçirdi. Pasaportsuz ve kimliksiz olan kaçaklar, Yunanistan'a gitmek için yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yaptıklarını, önce İstanbul'a getirildiklerini, daha sonra İzmir diye Turgutlu'da yol kenarında indirildiklerini belirttiler.

Kurdukları 5 ayrı şirket adına tekstil piyasasından yüklü miktarda mal alarak, bunları başka firmalar üzerinden satmak suretiyle yaklaşık 25 milyon dolarlık dolandırıcılık yaptıkları öne sürülen 15 kişi silahlar, muhtelif tekstil ürünleri ve kumaşlarla elegeçirildi. Bu kişilerin sorgulanması sonucunda, Zeytinburnu'nda faaliyet gösteren bir tekstil şirketinin sahibi Muhittin Uysal'ın, küçük esnafa para vererek 5 ayrı şirket kurdurttuğu, bu şirketler adına bankalardan çek karneleri alındığı, bu çeklerle piyasadan yüklü miktarda mal temin edildiği, bu malların başka şirketler üzerinden faturalandırılıp satıldığı ve şahısların daha sonra ortalıktan kaybolduğu anlaşıldı. Elebaşı konumundaki Muhittin Uysal ve Metin Karataş'ın da aralarında bulunduğu 10 kişinin daha arandığı bildirildi.

Doğu Çin Denizi'nde, önceki gün yaşanan depremin ardından dün de Richter ölçeğine göre 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Çin Devlet Sismoloji Bürosu sözcüsü, depremin merkez üssünün, Çin'in Zhejiang sahilinin 500 kilometre açığı olduğunu belirterek, "Can kaybı ve hasar meydana gelmiş olması olasılığı yok. Şimdiye kadar da buna ilişkin bir haber bize ulaşmadı'' dedi. Çin resmi haber ajansı Xinhua'nın haberinde ise depremin yerel saatle 06.12 (TSİ 01.12) meydana geldiği duyuruldu. Çin'in batısındaki Sincan bölgesinin batısında Şubat ayında meydana gelen Richter ölçeğine göre 6.8 büyüklüğündeki depremde 300 kişi hayatını kaybetmiş, 4000 kişi yaralanmıştı. Bu arada, Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido adasında önceki gün meydana gelen 8 büyüklüğündeki depremin ardından, 5 ve daha yukarı büyüklükte 4 artçı deprem meydana geldi.

Adana'da doktor Hamdi Kahraman evine gelen misafirlere surat asıp çay yapmadığıni ileri sürdüğü 9 yıllık eşini boşamak için mahkemeye başvurdu. Ayrılmayı kabul eden Demet Kübra Kahraman ise hakkındaki suçlamaları yalanlarken, "Değil çay yapmak ben arkadaşlarına masa bile kurdum. Ben boşanmaya razıyım çünkü kocam, beni bir başka kadınla aldatıyor" dedi. Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Demet Kahraman, eşine gelen mesajları mahkemeye delil olarak sundu. Hamdi Kahraman ise eşini hiç aldatmadığını söyledi. Duruşuma delillerin toplanması için ertelendi.

Şanlıurfa'da bir tasarımcı, ''İsot heykeli'' projesi hazırladı. Tasarımcı Muharrem Çelik, yaptığı açıklamada, proje üzerinde peyzaj mimarı bir arkadaşı ile çalıştığını, isot (acı biber) heykelinin Abide Kavşağı'na dikilmesi amacıyla girişimlerde bulunduğunu bildirdi. Çelik, projenin hayata geçirilmesi için Belediye Başkanı ve Vali ile hafta içinde görüşeceklerini de söyledi. Yaklaşık bir yıldır heykel projesi üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Çelik, ''Her ilin bir sembolü var. Bu heykeller, kentin en işlek yerlerine dikilmiş. Denizli'nin horozu, Diyarbakır'ın karpuzu, Malatya'nın kaysısı gibi. Neden Şanlıurfa'nın da isot heykeli olmasın'' diye konuştu. Çelik, projenin onaylanması halinde, kırmızı renkli isot heykelinin, iki katlı bir havuzun içerisinde taş üzerine monte edileceğini, 2 metre uzunluğunda olacağını; isotun yukarı bakan sap kısmından havuza su akacağını ifade etti. Muharrem Çelik, projenin 10 milyar liraya malolacağını sözlerine ekledi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden Sakarya'ya fındık toplamaya gelen işçiler ve aileleri, geri dönüş için günlerce tren bekliyor. Genellikle Diyarbakır, Muş ve Siirt'ten gelen mevsimlik işçiler ve aileleri, özellikle Karasu ve Kocaali ilçelerinde fındık topladıktan sonra geri dönüş zamanı gelince çile çekiyor. Arifiye Beldesi'ndeki tren garına gelen işçiler ve aileleri, şanslıysa 2 ya da 3 günde yolculuğa çıkacak bileti bulabiliyor. Bazı mevsimlik işçiler ve aileleri de, gidecekleri bölgeye günde yalnızca 1 tren seferi olması ve bu seferde yeterli yer bulunmaması yüzünden, garda 4 ya da 5 gün konaklamak zorunda kalabiliyor. Bu aileler, kalacak yer sorunu bulunduğu için gecelerini istasyondaki çadırlarda yatarak geçiriyor. Bekledikleri süre içinde vakit geçirmek için başta cambazlık olmak üzere çeşitli eğlenceler düzenleyip, türkü geceleri de yapıyor.

Adana'nın Ceyhan ilçesinde bir tarla bekçisi, olası hırsızlık olaylarına karşı çözüm için römork üzerine gözetleme kulesi yaptı. Ceyhan-Osmaniye karayolu üzerindeki 120 dönümlük mısır ekili tarlada bekçilik yapan Şanlıurfalı Mustafa Çakmak (46), ilginç buluşuyla D-400 karayolunda seyreden araçlardaki kişilerin dikkatini çekiyor. Çakmak, günün büyük bir bölümünü geçirdiği traktör römorku üzerine yaptığı ''gözetleme kulesi''nden mısır tarlasının dört bir yanını kontrol ediyor. Her iki ayağında platin olması nedeniyle güçlükle yürüyen Çakmak, 7 çocuğunun bulunduğunu belirterek, ''Bekçilik yaparak aldığım 300 milyon lirayla ailemin geçimini sağlıyorum. Hırsız ve zararlılara aman vermiyorum. Beni sürekli kulede gören kimse tarlaya yaklaşmıyor'' dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır, dar sokaklarda ve sıkışık trafikte yangınlara daha çabuk ve etkin müdahale edilmesine olanak sağlayacak 2 motosiklet ve 3 adet dört tekerlekli yangın söndürme aracının (ATV) İzmir Gümrüğü'ne geldiğini, personelin eğitiminden sonra araçların söndürme çalışmalarına katılacağını bildirdi. Barandır, yaptığı açıklamada, bir kentin doğal afetlerde veya afet düzeyindeki yangın ve sosyal olaylarda akla gelen ilk birimin itfaiye olduğunu, kentlerin çağdaşlığının, itfaiyesinin gücüyle eşdeğer olduğunu söyledi.

Adıyaman Belediyesi, suya yüzde 50 zam yaptı. Alınan bilgiye göre, belediyenin yüzde 50 oranındaki su zammı, 24 Eylül 2003 tarihinden itibaren geçerli olacak. Yapılan zamla, KDV ve atık su bedeli hariç 512 bin lira olan suyun ton fiyatı 785 bin liraya çıkarıldı. Her ay uygulanan peryodik artışların dışında yapılan son zam nedeniyle Belediye Başkanı Abdulkadir Kırmızı'ya vatandaş tepkili. Önceden kullanılmış suların da zamlı ücrete tabi tutulması ayrıca tepkilere yol açarken, uygulamanın çok adaletsiz olduğu belirtiliyor. Diğer yandan, su borcu bulanan 15 bin abonenin suyu kesilirken, belediye zam kararından geri adım atmıyor. "Çevre illerden çok daha ucuza su satıyoruz" diyerek uygulamayı savunan Belediye Başkanı Kırmızı'ya, inşaat mühendisleri tepki göstererek, "Adıyaman'ın suyu cazibelidir. Terfili sistem değil, cazibeli sistemle gelen suyun da bu kadar pahalı olmaması gerekir" dediler.

Çukurova Senfoni Orkestrası, Şef Emin Güven Yaşlıçam yönetiminde, Türk ve Ermeni sanatçıların katılımıyla Türkiye'nin tek Ermeni köyü Vakıflı'da, konser verdi. Adana Rotary Kulubü Başkanı Ahmet Rüstem Çay, Vakıflı'nın Ermeniler'in yaşadığı bir köy olduğunu ve Türkiye mozayiğini yansıttığını ifade ederek, ''Burası barışı simgeliyor. Bu nedenle barış mesajı vermek için Vakıflı'yı seçtik'' dedi. Şef Emin Güven Yaşlıçam'ın yönettiği oda orkestrasının konserine, solist olarak keman sanatçıları Hakan Şensoy ve Ermenistan Devlet Konservatuvarı öğrencisi Hasmek Avdalyan katıldı. Hasan Şensoy, Ermeni besteci A.Khachaturian'ın, Hasmek Avdalyan da Ulvi Cemal Erkin'in bestelerini seslendirdi. Ayrıca, köy çocukları da Ermenice şarkılar söylediler.

Balıkesir'de, önceki gece yarısından sonra meydana gelen silahlı saldırı olayında 1 kişi öldü, 1'i ağır 3 kişi yaralandı. Çarşı merkezindeki Meyhane Boğazı adı verilen bölgede İlhan Özcan'ın işlettiği Nane Limon isimli barda silahlı çatışma çıktı. Nane limon ve Pascha isimli barların işletmeciliğini yapan İlhan Özcan ve babası Ahmet Özcan'a silahlı saldırıda bulunuldu. Karşılıklı kurşun yağmuruna tutulan taraflardan İlhan Özcan hastanaye kaldırıldığı sırada ölürken, babası Ahmet Özcan ağır yaralandı. Öte yandan, karşı gruptan olduğu iddia edilen Ferdi Tosun ve Haşim Birbilen isimli şahıslar da yaralandı.

Adana'da, satışa sunulan etlerin yüzde 90'ının kaçak kesildiğine dikkat çekilerek, vatandaşlar uyarıldı. Adana Kasaplar, Tavuk, Balık Eti Odası Başkanı Saruhan Yağmur, hijyenik ortamlarda kesim yapılması ve vatandaşa en iyi şekilde sunumunun gerçekleştirilmesi amacıyla yoğun çaba gösterdiklerini bildirdi. Oda olarak et ve ürünlerinin satışının yapıldığı marketleri denetleme yetkilerinin bulunmadığından yakınan Yağmur, Sağlık Müdürlüğü ile belediyelerin de bu alanda ''görevlerini yapmadığını'' öne sürerek, özellikle vatandaşa bu sorumluluğun yüklendiğini söyledi. Halkın sağlığıyla oynamaya kimsenin hakkı bulunmadığını ifade eden Yağmur, insanların güç para kazandıklarını ve bunun haksız bir şekilde ellerinden alınmasının önlenmesi gerektiğini belirtti.

Hastanelerin performansını artırmak, sağlık hizmetlerinde standart sağlamak ve hastanelerin fatura işlemlerindeki iş yükünü azaltmak amacıyla başlatılan Sağlıkta Paket Fiyat Uygulaması genişletiliyor. Sağlık Bakanlığı, bu kapsamda, öncelikle göz hastalıkları ve kadın doğum branşlarında belirlenen paket fiyatların yanı sıra; KVC/Kardiyoloji, Genel Cerrahi, Hemodiyaliz branşlarında seçilmiş hizmetler için de paket fiyatları tespit etti. Paket fiyat, işlem sırasında kullanılması gerekli tıbbi ve cerrahi tüm sarf malzemelerini, anestezi dahil ilaç, ameliyat öncesi ve sonrası tetkik, tahlil, ameliyat ücreti, anestezi ücreti ve yatak ücreti dahil tüm giderleri kapsıyor.