Dünyanın dört bir yanındaki binlerce kişi dün yüksek teknoloji ürünü dijital ve optik cihazları kullanarak "kızıl gezegen"in geçişini izledi. Tahiti'den Avustralya'ya ve Japonya'ya kadar birçok yerde amatör ve profesyonel astronomlar, teleskoplarını gökyüzünün doğusuna çevirdi. Taş Devri'nden beri dünya ve Mars'ın birbirlerine en yakın olduğu bu tarihi olay Türkiye saatiyle ise 12.51'den itibaren izlenmeye başlandı. Mars'ın en iyi görüldüğü yer güney yarıküre, özellikle de Tahiti gibi küçük ücra Güney Pasifik adaları ve Avustralya'nın sahilden uzakta bulunan yerleşimin az olduğu ücra bölgeleri oldu. Çıplak gözle bakanlar Mars'ı, 'Ay'daki orta ölçekli bir krater büyüklüğünde görebildi. Mars'ı izlemeyi kaçıranlar ise gezegenin dünyaya bu kadar da olmasa, yakınlaştığı anı görmek için "284 yıl beklemek zorunda kalacaklar."

Hubble, muhteşem görüntüler yakaladı

Bu arada Hubble uzay teleskobu, Mars'ın 60 bin yıl içinde dünyaya ilk kez çok yaklaştığı noktada muhteşem görüntülerini yakaladı. İlk sabit yörünge teleskobu olan Hubble, kızıl gezegenin önceki gün geç saatlerde ve dün sabah çektiği yeni görüntülerini dünyaya gönderdi. Teleskobun bağlı olduğu Baltimore'daki Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü, Mars'la ilgili ilk Hubble görüntülerini dün sabah erken saatlerden itibaren yayınlamaya başladı. Mars'ın muhteşem yeni görüntüleri özellikle gökbilimcileri sevindirdi. Cornell Üniversitesi'nden gökbilimci Jim Bell, resimlerden birinde kızıl gezegendeki 4500 kilometre uzunluğundaki dev kanyonu işaret ederek, Hubble görüntülerinde, hiçbir zaman bu kadar iyi çözünürlük ve detay görmediklerini belirtti. Görüntülerin, Mars'ın dünyadan 55.7 milyon kilometre uzaklıkta olduğu sırada çekildiği ve en küçük yüzey ayrıntıları gösterdiği belirtildi. Gökbilimcilerin, bu resimler üzerlerinde yapacakları incelemelerle gezegenle ilgili yeni keşifler yapmaları bekleniyor.

Mars'a ayak basma hayali

''Kızıl gezegen'', insanın hayal gücünü her zaman ateşledi. Roma mitolojisinde Mars savaş tanrısıydı. Çağımızda ise Mars ile ilgili çeşitli bilim-kurgu filmler yapıldı. Mars dünyaya bu kadar yakınlaşsa da, insanlığın gizemli ''kızıl gezegen''e ayak basma hayalleri hâlâ uzak görünüyor. Mars'ta yaşamın olduğu veya en azından gezegende bir zamanlar yaşam bulunduğu umuduysa hâlâ sürüyor.