|
|
İMF ile Bundan Sonrası
Gecikmeyle de olsa, İMF'nin 5. Gözden Geçirme sınavından geçen hükümetin İcra Kurulu'na arz ettiği niyet mektubu, Cuma günü kabul gördü ve 476 milyon Dolarlık kredi dilimi serbest bırakıldı. Dahası Türkiye, İMF imkanlarını yoğun olarak kullandığı 2002 ve öncesine ait yükümlülüklerinin geri ödenmesi hususunda bir tercih yapmış ve bu geri ödemeleri geniş bir vadeye yayan yeni bir planı da bu vesileyle onaylatabilmiştir. Normal şartlar altında tercih edebileceği iki geri ödeme opsiyonu, ya 2004 – 2005 yıllarını, ya da 2005 – 2006 yıllarını darboğaza sokmaktaydı. Türkiye, bu iki opsiyon arasında bir orta yolu tercih ettiğini belirten yeni bir plan ortaya koymuş, buna göre geri ödemeler iki yıl yerine üç yıla yayılmıştır. 2004 ve 2005 geri ödemelerinden sonra yeni bir plan değişikliği ile 2006'ya düşen yük de iki yıla daha yayılabilecektir. Bunun önemi büyük, zira söz konusu yıllar, zaten hali hazırda ciddi bir iç ve dış borç yükünün yoğunlaştığı yıllardır. Geri ödemelerin bu şekilde yayılmış olması, önümüzdeki dönemlerde Hazine'ye bir nebze olsun nefes aldıracaktır. Reel faizlerin düşürülmesi yönündeki baskılar artacak, kamu döviz rezervlerinin cari açık gibi riskler karşısındaki tampon etkisi artacaktır. Tabii, bu jest karşılığında başta 2004 bütçesi olmak üzere bazı hususlarda da İMF'nin istediği yönde taahhütlerin verilmiş olduğu şüphesiz. Yoksa, bütçe harcamalarını, reel ekonominin canlandırılması, bozulmuş olan gelir dağılımının düzeltilmesi ve atıl kalan altyapı yatırımlarının tamamlanması için kullanmak isteyen mevcut hükümet, neden 2004 bütçesinin faiz dışı harcama kalemlerinde reel bir artışa müsaade etmeyeceğini söylesin ki? Gelinen son noktada, karşı tarafın bazı adımların geciktirilmesinden dolayı rahatsız olduğu anlaşılıyor. Başta kamuda çalışan "atıl istihdamın" azaltılması yönündeki çalışmalar, İMF tarafından yeterli bulunmuyor. Haziran sonuna kadar emekliye sevk edilmesi veya işten çıkarılması söz konusu olan 9.900 kişinin sadece 7.400'ünün tasfiye edilmiş olması ve 25 bin kişilik yıl sonu hedefini tutturmakta zorlanılacak olması, İMF'nin başta gelen eleştirilerinden biri. Yine Türk Telekom'un özelleştirilmesi, İhale Kanunu'nun değiştirilmesi, Doğrudan Vergi Reformu ile Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun Meclis'ten çıkarılamaması, geçen yıl tamamlanması gereken KİT'lerin yönetimi ve kamu personel rejimi ile ilgili yasal düzenlemelerin gecikmesi, İMF'nin eleştirdiği noktalar. Son niyet mektubuyla bunların tümünün 2003 yılı içinde tamamlanacağına dair yeni bir takvim belirlendi. Problem noktalarından biri de faiz dışı dengenin tutturulamaması. Haziran sonu itibariyle hedeften şaşan faiz dışı fazla için hükümet, vergi iadelerinin tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini, kamuda ücret artışlarını yüksek tutulmak zorunda kaldıklarını, tarım sektörüne yönelik transferler yapmak durumunda olduklarını ve bazı gelirlerin beklenenin altında kaldığını mazeret gösteriyor. Buna karşılık, başta TEKEL ürünlerine zam olmak üzere ek tedbirlere baş vurulacağı taahhüt ediliyor. Bu çerçevede faiz dışı denge tanımının da değişmesini talep ediyor. Daha önce konsolide merkezi hükümetin, 3 bütçe dışı fonun ve 12 adet KİT'in faiz dışı gelirlerinden faiz dışı giderlerini çıkararak belirleniyordu, faiz dışı fazla dengesi. Normalde her türlü faiz geliri, Merkez Bankasının karı, özelleştirme gibi kamu sektörü varlıklarının satışlarından elde edilen gelirleri içermiyordu. Dahası özel gelir ve ödenekler de bu işlemin dışında tutuluyordu. Yeni getirilen taslakta, gayrimenkul satışlarından elde edilen gelirler 500 trilyonu aşmamak kaydıyla dahil edilecek. Ayrıca işten çıkarmalar karşısında oluşan ek harcamaların, faiz dışı giderlere etkisini azaltacak tedbirler de alınmış. Özel gelir ve ödenekler ve Merkez Bankası karı da tanım içine dahil edilmiş durumda. Yeni tanımın, küçük de olsa, faiz dışı fazla hedefini tutturmakta faydası olacağı öngörülüyor. Her gözden geçirme, hükümeti bir öncekinden daha fazla yoracağa benziyor. Eylülde başlayıp Ekime kadar süreceği tahmin edilen 6. Gözden Geçirme sürecinde İMF, hükümetin 2004 yılı bütçesini de sorgulayacak. İMF'nin baskısı artacak. Bu baskı, kaçamaklarla ve formüllerle oynamakla bertaraf edilemez. Hükümetin elindeki tek gerçek koz, ekonominin giderek iyileşiyor olduğu sinyalleri. Yüzdük, yüzdük, yolun sonuna geldik. Bundan sonra yapılacak hatalar, ciddi sıkıntılar doğuracaktır. Buna kimsenin tahammülü kalmadı artık.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |