AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Ayılar nerede?

Güzel yurdumuzun dağlarını ve ormanlarını o kadar gezdik dolaştık da bir tane olsun ayıya rastlayamadık.

İstanbul'a geldikten sonra gördük ki bütün ayılar burada toplanmış.

Hepsi trafikte.

Kimi seyir halinde, kimi parketmiş.

Yol ortasında arabasını durdurup biriyle konuşurken, kısa sürede arkasında oluşan uzun kuyruktakilerin korna çalmasına sinirlenerek el kol hareketleri yapan ve bekleyemediniz iki dakika diye bağıran...

Mahalle arasında dar sokaklarda hız yapan...

Gece gündüz ayrımı yapmadan, camlar açık vaziyette, bangır bangır müzik çalarak dolaşan...

Normal hızla seyreden araçlar arasından, aşırı hızla bir sağ bir sol yaparak geçen...

Garaj girişi, sokak çıkışı demeden canının istediği yere rastgele parkeden...

Kırmızıda geçen, geçmeyene sinirlenen...

Acemi sürücüleri farkedince sıkıştıran...

Aracının sahip olduğu motor gücünün tamamını şehir içinde kullanmaya kalkışan...

Bir yolcu daha almak için kavşaklardaki trafik akışını tıkayan...

Durulmayacak yerde duran, girilmeyecek yere giren, aksırılmayacak yerde aksıran...

Neler neler... Her çeşidi var. Vallahi bunlara ayı demek, ayılara haksızlık olur.

Şehir içi yollardaki, hız kesmek için kurulan tümsekler bütün sürücülerin keyfini kaçırır.

Özellikle hastane ve okul yakınlarında bulunan bu setlere dünyanın başka ülkelerinde rastlamak pek mümkün değil.

Sık tümseklerle dolu bir yolda araç kullanmak eziyet haline geliyor.

Fakat kural tanımayan, hız sınırı nedir bilmeyenlerin hızını kesmek için başka yol bulamamış yetkililer.

Daha geçen akşam Selahattin Bey ile gazeteden çıkmış peşpeşe giderken, karşıdan aşırı hızla gelen bir trafik magandası, kovalamaca oynayan çocuklardan birine gözümüzün önünde çarptı.

Çok şükür, sayın maganda son anda çocuğu farkedip direksiyonu kırdı da doğrudan önden değil, yandan temas eyledi.

Kasis dedikleri o tümseklerin hafif bir yüksekliğe sahip olanlarının bile hızla geçmek isteyen araçları engellediği malum.

Buna rağmen öyle abartılı olanları var ki adeta Berlin Duvarı.

Yavaş gidenler bile öylesi bir engeli aşmak için eziyet çekiyor.

Demek istediğim, bir konuda orta kararı bulmakta zorlanıyor, çoğunlukla aşırıya kaçıyoruz.

Hız yaparken de, hız yapanı yavaşlatmak amacıyla engel koyarken de.

BİR DÜĞÜN, BİR FESTİVAL

Pazar günü Balıkesir Dursunbey'de Hatice ile İbrahim dünya evine girdi. Allah mesut etsin. Gidemedikse de tebriklerimizle beraber temsilci gönderdik. Pazartesi günü de davetiyesi ulaştı. Ocaktan sağolsun, davetiyeyi vermeyi unutmadı.

Günü geçtikten sonra gelen bir davet daha var. O da Bingöl'den.

Güneşin doğuşunun muhteşem olduğu Bingöl dağlarına bu yıl 2 Ağustos'ta yaklaşık beşbin kişi çıkmış.

Lamia Levent ve Semra Kına, birincisini kaçıran gazetemiz çalışanlarını ve okurlarını önümüzdeki yıl için davet ediyorlar. 3750 metreden güneşin muhteşem bir şekilde doğuşunu seyretmek isteyenler, şimdiden ajandalarına Bingöl Güneş Festivali'ni not alsın.

KAHROLSUN SİFON DÜŞMANLARI

- Düşündüm, taşındım ve yeni bir tuvalet projesi geliştirdim.

- Nasıl?

- Sifonu çekmeyince kapısı içeriden açılmayan bir sistem.

- İyi güzel ya, ne yapar eder onun da bir çaresini bulur ve sifonu çekmeden çıkmayı başaranlar olur mutlaka.

- Ne şekilde?

- Yok mu dışarıda birisi açıversin şu kapıyı sevabına diye bağıranlar çıkar sifon karşıtları arasından.

- O halde dışarıdan da açılmayacak şekilde tasarlanır, ne olacak!

- Tamam o zaman... Tamam ama, elini yıkamadan uzaklaşanlar için de bir sistem düşünsen iyi olacak...

- Onlar için TCK'ya bir ek madde koymak lazım. O da Meclis'in işi.

- Her şeyi devletten beklemesek...

- Bu durumda, her tuvalete bir beyzbol sopası koymalı. El yıkamadan çıkana güm!..

- Kızılcık sopasına razı olalım.

- Anlaşılan, sopasız bir çözüm bulamayacağız!

KAVURUCU SICAK

Antalya'da nemli sıcak hava, hayatı olumsuz etkiliyor. Hava sıcaklığının yüksek olması ve nem oranının yüzde 80'lere ulaşması üzerine Antalya Sağlık Müdürlüğü, özellikle yaşlı ve çocukların, saat 11.00 ile 15.00 arasında güneşte kalmamaları önerisinde bulundu.

Geçen hafta "Yaz günü aklı olan Karadeniz'e gitsin" dediğimizde şaka yapmıyorduk.

Teklifimizi ciddiye alıp da "Nereleri tavsiye edersiniz?" diye soran okurlarımızı tebrik ediyoruz. Verdikleri isabetli karardan dolayı.

GÜNÜN SÖZÜ

Her zaman uyanık ol fakat hiçbir zaman uyanıklık yapma.


6 Ağustos 2003
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED