|
|
AK Parti'nin
'muhafazakar demokrasi'si
"Adalet ve Kalkınma Partisi, siyaset felsefesini muhafazakar demokrasi olarak belirlemiştir... Günümüzde de birçok ülkede muhafazakarlık ya iktidardaki partiyi ya da en önemli iktidar alternatifini ifade etmektedir. Türk siyasetinde bugüne kadar bir şekilde var olan muhafazakarlık ve demokratlığın siyasal bir kimlik olarak Muhafazakar Demokrasi şeklinde geliştirilmesi önemli bir adımdır. Muhafazakar Demokrat çizginin muhafazakarlığın genlerine ve tarihi kodlarına uygun şekilde, ama siyaset yaptığımız coğrafyanın toplumsal ve kültürel geleneklerine yaslanarak ortaya konması, Türk siyasetine yeni bir soluk getirecektir.." Bu sözler, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a ait ve henüz basılmış olan "Muhafazakar Demokrasi" isimli kitabın önsözünden alındı... Siyaset biliminin yeni kuşak yıldızlarından Dr. Yalçın Akdoğan tarafından kaleme alınan kitap, hem uzun süreden beri Ak Parti markası ve Erdoğan ismi üzerinde sürdürülen kimlik spekülasyonlarına detaylı cevaplar veriyor, hem de Türk siyasetinde yeni bir merkez tanımı için iddialı argümanlar ortaya koyuyor. Bir siyasi partinin kendini, kendi cümleleriyle tarif etmesi elbette yeni birşey değil ama Ak Parti gibi, kısa sürede büyüyen bir partinin aynı hızla siyasete bir doktrin önermesi bir yenilik olarak görülmelidir. Bunu, merkez partileri elinde fazlasıyla yıpratılmış "muhafazakarlık" gibi yorgun bir kavram üzerinden yapmaya niyetlenmesi konuyu daha da ilgi çekici hale getiriyor. Dr. Akdoğan da bu çabanın güçlüğünün farkına varmış olacak ki, söylemi muhafazakarlığın Ak Parti pratiğinde bulduğu yeni içerik ve anlama oturtuyor. Böylelikle ortaya, bir tür "yeni muhafazakarlık" diyebileceğimiz daha pozitif bir kavram çıkıyor. Demokarsi tabanında hayat bulan; sivil, özgürlükçü ve dinamizm ve değişimciliği esas alan yeni bir muhafazakarlık anlayışı... Tabi, Türkiye gerçekleri denklem dışında tutulmadan. Akdoğan'ın kaleminden AK Parti'nin "muhafazakar demokrasi"sinin koordinatları şöyle: "AK Parti, Yeni Muhafazakar Demokrat çizgiyi muhafazakarlığın genlerine ve tarihi kodlarına uygun şekilde, ama siyaset yaptığı coğrafyanın toplumsal ve kültürel geleneklerine yaslanarak ortaya koymaktadır. AK Parti muhafazakarlığı geleneği önemsemekle birlikte modern kazanımları reddeden bir gelenekçilik gütmemektedir... AK Parti'nin muhafazakarlıktan anladığı mevcut kurum ve ilişkilerin korunması değil, bazı değerlerin korunmasıdır. Muhafazakarlık köklülük, devamlılık ve istikrar üzerine vurgu yaparak yeniliği tarihsel birikime adapta etme gayretindedir... Sivil siyaseti önemseyen ve siyasette sivil toplumun etkisine inanan AK Parti, demokratik bir toplumda ara korunak mekanizmaları olarak sivil toplum örgütlerine büyük önem verir... AK Parti'ye göre Türkiye'de eksik ve kendine özgü bir demokrasi yerine; çoğulculuk, çokseslilik ve tahammül duygusunu sindirebilmiş bir demokrasiyi tesis edilmelidir. İdeal olan seçimlere ve belli kurumlara indirgenmiş mekanik bir demokrasi değil; idari, toplumsal ve siyasal tüm alanlara yayılmış organik bir demokrasidir." Bunlar hem Ak Parti'nin kimlik tanımlaması hem de topluma karşı taahhütleri sayılmalıdır. Demokrasiye, toplumun aktif katılımıyla pratik kazandırmak ve uzlaşma denilen nesneyi sistemin ayrılmaz bir parçasına haline getirmek bu partinin üst düzey siyasi hedefleri olarak kaydedilmelidir. Akdoğan, aklına "neden muhafazakar demokrasi?" sorusu takılanlar için de geniş bir açılım sunuyor. Muhafazakar demokrat çizginin dünya üzerindeki muhafazakar ideolojiyle belirgin örtüşme gösterenen parametreleri üzerinden son derece ayrıntılı bir Ak Parti analizi yapıyor: "AK Parti'ye göre de toplumsal dönüşüm her türlü değişimin temelini oluşturur. Muhafazakarlığa göre siyaset bir uzlaşı alanıdır. AK Parti'ye göre de farklılıklar tabii bir durum ve zenginliktir. AK Parti'ye göre, siyasi iktidarın en temel dayanağı milli iradenin kabulüne mazhar olarak meşruluğunu milletin genel kabulünden almasıdır. Muhafazakarlık siyasal iktidarın bir kişi veya zümrenin elinde yoğunlaşmasını reddeder. Dayatmacı ve baskıcı bir hal alan otoriter ve totaliter anlayışları kabul etmez. Muhafazakarlığının genel tutumu devleti hukukla sınırlamak ve dogmatik yaklaşımların kıskacından kurtarmak olarak özetlenebilir. AK Parti'ye göre bireysel özgürlüğün tesis edilebilmesi bireyi soyut, silik ve devlet karşısında korumasız kılmak değil, onu toplumsal alan içinde sivil ve sosyal oluşumlarla teçhiz etmekten geçmektedir. Radikal söylem ve üslup Türkiye siyasetine bir fayda sağlamamıştır, ılımlılık toplumun genel bir talebidir." Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yayınlanan ve Erdoğan'ın önsözüyle basılan "Muhafazakar Demokrasi", sadece Ak Parti'yi anlamak isteyenler için değil Türk siyasesine egemen olacak yeni anlayışı şimdiden tanımaya niyetli olanların da mutlaka okuması gereken önemli bir çalışmadır.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |