|
|
Kızılay'da kast sistemi Kızılay'ın tüzüğünde herkesin üye olabileceğine dair bir madde yer almasına rağmen, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül'ün üyelik başvurusunu reddettiği ortaya çıktı.
Marmara Depremi'nden sonra eleştiri oklarının hedefi olan Kızılay'a, yönetimin istemediği kimsenin üye olamadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı'nın himayesindeki iki dernekten birisi olan Kızılay'ın, "yabancıları" üyeliğe almaması nedeniyle, Yönetim Kurulu'nun yıllardır aynı kişilerden oluştuğu belirlendi. Kızılay'ın tüzüğünün 20. maddesinde, "Medeni Hakları Kullanma Yetkisine sahip ve 18 yaşını bitirmiş bulunan herkes, cinsiyet, ırk, din ve siyasal ayrım gözetmeksizin Kızılay'a üye olabilir" denilmesine rağmen Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün üyelik başvurusunun reddedildiği belirtildi. Kızılay'ın Şişli Şubesi'ne Marmara Depremi'nden hemen sonra 27.10.1999 tarihinde üyelik başvurusu yapan Abdullah Gül'ün başvurusu, şube yönetimi tarafından reddedildi. Gül'ün Kızılay'a üye yapılmaması üzerine o tarihte milletvekili olan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, "Kızılay millete açık olması lazım gelirken, bir politbüro üyesi düzeni içerisinde çalışabilmektedir. Yani, bir başka ülkenin vatandaşlığına girmek, Kızılay'a üye olmaktan daha kolaydır" demişti. Harcırah yolsuzluğu Müfettiş raporlarında Kızılay tarafından her yıl yapılan organizasyonda görevlendirilen şube başkanlarına yasaya aykırı olarak harcırah verildiği de saptandı. Şube başkanlarının yönetime yakın kişilerden seçildiği belirtilirken, sağlık ekibinin seçiminde de objektif davranılmadığı iddia edildi. Suudi Arabistan'da yapılan harcama tutarlarının üzerinde fatura kesildiği, ilaç ve Kızılay ekibinin Arabistan'da kiraladığı evin fiyatının da şişirildiği vurgulandı. SAMİ GÖKÇE ANKARA
|
|