|
|
Eyvah Tayyip geliyor!
"Öldük, bittik, mahvolduk!!" AK Parti'nin seçimleri kazanma ihtimaline karşı, bazı gazete köşelerinden bu feryatlar yükseliyor. Benzer bir mücadele, 1994 mahalli seçimleri öncesi yaşanmıştı. Hep, Refah Partili Tayyip Erdoğan'ın önü kesilmeye çalışılıyordu. Otobüslerde haremlik-selâmlık oturulacak, içkili lokantalara zorluk çıkarılacak, hatta bu lokantalar kapatılacak, İstanbul'un bütün semtleri Fatih'e benzeyecekti!!!
Kızılcık sopası
Doğrusu ben de propagandanın kısmen tesiri altında kalmıştım. Hele ağabeyim Ömer Çavuşoğlu, biraz da beni ve eşini kızdırmak için, ikide bir "Nerede kızılcık sopam... getirin o sopayı bakalım. Bundan böyle erkek egemen bir İstanbul olacak" dedikçe, -her şakada biraz da hakikat payı var düşüncesiyle- gelin-görümce, Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanı seçilmesinden iyice ürkmeye başlamıştık. Erdoğan, zorlu rakiplerini, Anap'tan İlhan Kesici'yi, DYP'den Bedrettin Dalan'ı alt ederek Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.
"Eyvah"! O tarihte, İstanbul'un "kaymak tabakası" ile birlikte ben de, "Eyvah!" dedim. Dedim ama, o noktada durdum; bir takım vehimlere kendimi kaptırmadan Tayyip Erdoğan'ı izlemeye koyuldum. Sadece, Erdoğan değil, İstanbul'un bazı ilçeleri de RP'li başkanlar tarafından yönetiliyordu. Hiç de yapılan propagandaya uygun gelişmeler yaşanmadı. İstanbul suya kavuştu; temizlendi; yeşillendi; fakir fukara insanlara, Halk Ekmek'ten başlayıp, Ramazan çadırlarına, toplu nikâh kıymaya, çocukları sünnet ettirmeye uzanan, bir dizi hizmet sunuldu. Ve ağabeyim hiçbir zaman kızılcık sopasını kullanamadı!!!
Eyvah!
Ak Parti iktidar olursa, dünyanın sonunun geleceğini düşünenleri, kendi yaşadıklarımı da hatırlayıp, anlayışla karşılıyorum. Ama, samimi korkanlar olduğu kadar, şahsî çıkarlarının zedeleneceğini görenlerin ısrarlı bir yönlendirmesi de mevcut. Bir kere, ortada siyasi rekabet var. Erdoğan'ın önünü kesmek için "irtica" iyi malzeme. Sonra, meselâ bir RTÜK Yasası'nı bu medya patronları, AK Partili hükûmete çıkarttırabilirler miydi? Nerede bulacaklar bir Mesut Yılmaz'ı veya Hüsamettin Özkan'ı? Kamu bankalarının içini boşaltabilirler miydi? Veyahut her biri bir banka edinip, sermayeyi kediye yüklemelerine izin verilir miydi?
"Tayyip Erdoğan geliyor... Eyvah!"
"Eyvah... Çünkü artık milletin menfaati korunacak... Artık biz de kanunlara uymak zorunda kalacağız... Eyvah ki ne eyvah!"
Yılmaz çarpıtıyor
Arkasını Kartel'e yaslayan Mesut Yılmaz, bakalım barajı aşacak mı? Anap Genel Başkanı'nın, Avrupa Birliği argümanını seçimlerde kullanmaya hazırlandığı herkesin malûmu. Bu yüzden hakikat dışı açıklamalarıyla zihinleri şekillendirmeye çalışıyor. İşte, liderlerle görüştükten sonra çıktı ve "Saadet Partisi'nden başka hiçbir parti şartsız destek vermiyor" dedi. Oysa, DYP ve AK Parti "Önce seçim kararı alınsın, ardından, biz, milletvekillerimizle Meclis'te oturup yasaları destekleyeceğiz" şeklinde konuşuyorlar. Neticede seçim kararı alınması bir kaç saatlik iş. 15 maddelik bir kanun da, -özel bir engelleme yapılmaz, sık sık toplantı yeter sayısı talep edilmez, önergeler verilmezse- 2 günde çıkar. Neden Mesut Yılmaz, böyle bir paketi daha önce hazırlatıp, her partiden bir temsilcinin iştirakiyle kurulacak komisyonda müzakereye açmadı? Böyle bir komisyon, Cumhurbaşkanı'nın liderleri topladığı günden sonra kurulsaydı, belki daha sağlam bir mutabakatın temelleri atılırdı. Mamafih, AK Parti, DYP ve Saadet Partisi, Kürtçe yayın ve eğitime karşı değil. AK Parti sadece, idam cezası kalkarken, ağırlaştırılmış müebbet hapsin, anayasal güvenceye kavuşturulmasını işin başından beri talep ediyor. İdam konusunda moratoryum taahhüdü zaten var. 1984'ten itibaren infaz yapılmadığı AB'ye bildirildi. AB yetkilileri, anadilde eğitim ve yayına, öncelik verilmesini onayladılar. İdam cezasının kaldırılması beklenebilirdi. İnfaz yapılmayacak taahhüdü yeterliydi.
Bence Mesut Yılmaz, AK Parti ve DYP'yi "AB karşıtı" gibi göstereceğine, arada ihtilâflı konular varsa, onları çözmeye çalışmalı. Bu noktada İsmail Cem'in tavrı, Tayyip Erdoğan ve Çiller'den farklı. İsmail Cem ile Hüsamettin Özkan, idam ile Kürtçe yayın ve eğitimi içeren ikinci bir paket istiyorlar ki, işte o zaman mesele sürüncemede kalır. Zaten idam ve Kürtçe eğitim/yayınla ilgili maddeler kabul edilmezse dahi, Yılmaz'ın getirdiği kanunun tümü etkilenmez ki. Çünkü maddeler, birbiriyle ilgisiz, her biri, bir başka kanunun bir maddesini değiştiriyor.
Talihsiz damat
Yeni Türkiye, demek Demokratik Sol gibi "milli duruştan" güç almaya çalışacak. "Bölücülüğe taviz veriliyor" propagandasından çekindiklerini açıkladı parti yetkilileri. "Bu üç konu bölücülük istismarına açıktır. Dolayısıyla istismarı sınırlayacak başka yasa önerileriyle bu AB paketinin bütünlenmesi daha doğrudur. Ama Yeni Türkiye, istismarı önleyecek önerisi kabul edilmese bile, Anap'ın getirdiği paketi Meclis'te destekleyecektir." Bakalım, Meclis 29 Temmuz'da açıldıktan sonra, verilen sözler tutulacak mı?
Ve en merak edilen konulardan biri: Derviş Yeni Türkiye'ye girecek mi? Hüsamettin Özkan "Biz nikâh kıydık" diyor ve devam ediyor: "Sözünü tutmazsa inandırıcılığını kaybeder" Talihsiz damat! Bir yakınım vardı. Hafif içkiliyken, bir genç kıza evlenme teklifinde bulunmuştu. O sözünü yememek için, nikâh masasına oturdu. Bir ömür boyu bedbaht oldu. Özkan'ınki de o hesap. Dervişsiz bu iş olmuyorsa neden o, "En büyük Başkan" Hüsamettin Özkan'ın ve "Genel Başkan" İsmail Cem'in altında yer alsın?
Makamları paylaştılar
İsmail Cem, Derviş'e "Seni, seçimlerden sonra başbakan yaparız, ben genel başkan kalırım. Sonra da Cumhurbaşkanı olurum" demiş. Makamları paylaşmışlar bile. Ama Yeni Türkiye'nin, seçim öncesi de, sonrası da, iktidarı belirleyecek parti olmadığı ortaya çıkınca, Derviş'te tereddütler başlamış. Aba altından sopa gösteriyorlar. Bazı köşe yazarları "Yeni Türkiye'ye girmezse güvenilirliği zedelenir" diye makaleler kaleme alıyor. Ama Derviş, solda birlik sağlamadan Yeni Türkiye'ye giderse, CHP'nin önünü keseceğini, solu daha da parçalayacağını görüyor. Oysa CHP'ye katılırsa bu partiyi kesinlikle iktidar ortağı yapar; büyük ihtimalle ekonomi yönetimini de sürdürme fırsatını ele geçirir.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |