|
|
Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinin 2. fıkrası son şeklini 12 Eylül askeri darbesinin ardından aldı. Atatürk döneminde yürürlüğe giren tek maddelik 312'de "umumun emniyeti için tehlikeli bir tarzda "ifadesi yer alıyordu. Doç. Dr. Ahmet Gökçen, 312/2'nin Atatürk dönemindeki şekline getirilmesini önerdi. 312. madde 1926 yılında Atatürk döneminde İtalya Ceza Kanunu'ndan alındı. 312. maddenin ilk düzenlemesinde "cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahrik eyleyen kimse "cümlesi bulunuyordu. Ancak, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin ardından Milli Güvenlik Konseyi kararıyla 312. maddenin 2. fıkrası ihdas edildi. "Halkı sınıf, ırk, din ve mezhep farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkca tahrik eden"cümlesi maddeye eklendi. Doç. Ahmet Gökçen, 312. maddeyi ele aldığı kitabında 'kamu düzenini bozma olasılığını ortaya çıkaracak' şeklindeki düzenlemenin somut tehlikeli suçunu öngören bir düzenleme olmadığına dikkat çekerek, "1889 İtalyan Ceza Kanunu'ndan alınan hüküm, bugünkü düzenlemeden çok elverişlidir" dedi. Prof. Uğur Alacakaptan'da 312. maddenin 2. fıkrasındaki düzenlemenin "kamunun güvenliği açısından açık ve yakın tehlike yaratacak şekilde" ifadesini önerdi. Bugün getirilmek istenen düzenlemenin komünist lider Fidel Castro tarafından yönetilen Küba Ceza Kanunu'ndaki düzenlemeden bile ağır olduğu belirtiliyor. Küba Ceza Kanunu'nun 312 benzeri maddesindeki düzenlemede "Her kim kanunla suç sayılan bir fiiil alenen mazur gösterir ve bu suretle bir infial meydana gelmesine sebebiyet verirse veya kanuna itaatsizliğe veya sosyal sınıf düşmanlığına tahrik eder ve bu suretle kamu huzurunu ve düzenini tehlikeye sokarsa bir ay bir günden altı aya kadar cezalandırılır" deniliyor.
|
|