|
|
Bir saatte, 600 yıllık gezi yaptım!.
Dün (pazar) günü, bir saatte, 600 yıl süren bir yolculuk yaptım.. Evet.. İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun hazırladığı "Klasikler" adlı CD ve kaset için verilen özel konserdeydim.. Koronun şefi Ender Ergun, Meragi ile başlayıp, Hacı Arif Bey'e uzanan bir repertuar hazırlamıştı.. Biz Türklerin, kuşaktan kuşağa ve kulaktan kulağa aktardığımız ve hala taze, dipdiri olan şarkıları, besteleri dinledik.. Söylediğim gibi Meragi'den (1353-1453) başladık.. Konser Rast "Kar-ı Muhteşem"le açıldı.. Sonra Hafız Post (1620-1694), Rast Yürük Semai ile geldi aramıza.. "Gelse o şuh meclise naz-ı tegafül eylese" Derken, güftesi Nefi'nin olan, Itri'nin (1638-1712) Segah Yürük Semai titretti yürek tellerimizi.. "Tûti-i mucize-gûyem ne desem laf değil"
Sırada Tab'i Mustafa Efendi (1705-1765) vardı.. Beyatî Nakış Yürük Semaii, biz de mırıldandık. "Gül yüzlülerin şevkine gel nûş edelim mey
Dede Efendi'nin (1778-1846) eşsiz Rast şarkısı başladı.. "Yine bir gül-nihal aldı bu gönlümü
Dilhayat Kalfa (Hanım) Evcara Saz Semaisi ile, bir süre aramıza katıldı.. Ve Sadullah Ağa, Lale Devri'nin ezgilerini yansıttı konser salonuna.. "N'ideyim sahn-ı çemen seyrini cananım yok
31 yaşında ölen Şevki Bey (1860-1891), Hicaz şarkısı ile geldi arkasından.. "Dil yaresini andıracak yâre bulunmaz.
Ve tabiî Hacı Arif Bey'siz (1831-1835) olamazdı bu konser.. Nihavend'e geçildi ve sonra "Vücût ikliminin sultanısın sen"de karar kılındı.. İstek üzerine parçalarda, Giriftsen Asım Bey'in (1825-1929), "Cana rakibi handan edersin"ini ve sonra hepimizin en favori türküsü "Havada bulut yok, bu ne dumandır"ı dinledik.. Söyledim ya.. 600 yılı, bir saat içinde, inanılmaz bir hazla gezdik dolaştık.. Düşünün Klasik Koro'yu, Nevzad Atlığ'ın kurmasından bu yana 25 yıl geçmiş.. Ve şimdi Ender Ergun yönetiminde, 21'inci yüzyılda da, hizmetini sürdürüyor koro.. Herbiri birer yıldız ses olan koristleri ve herbiri birer virtüoz olan saz ustaları ile, bizlere kültür hayatımızın ufuklarında yelken açtırıyor.. Tavsiye ederim.. Koro'nun "Klasikler" cd'sini veya kasetini alıp, dinleyin.. Asırlar-ötesi bir gezi, başka türlü yapılamaz ki..
ŞAKA
Dil belası!.
Bitlis Valisi, "Askerî gazinoda Azeri türküsü söylendi" diyor.. Oysa Milliyet'ten Seçkin Ürey, söylenilen türkünün sözlerini, banttan çıkartmış.. Okuyunca, Azerice olmadığı görülüyor.. Bari Ecevit Bitlis Valisi'ne dese ya.. -Merak etme sayın vali.. Bir daha sefere de İngilizce söyletir, Fransızca dersin buna!.
AHESTE ÇEK KÜREKLERİ
Powell'ın hiç acelesi yok!.
ABD Dışişleri Bakanı Powell'in acelesi yok galiba.. İsrail'in başlattığı Filistin Krizi'ne (veya faciasına) müdahale etmek için, Amerika'dan yola çıktı.. Önce Fas'a uğrayacak..
Eğer Şaron'a, işini bitirmek için biraz daha süre vermek gerekseydi, herhalde İstanbul'a da gelir ve Kapalı Çarşı'yı ziyaret ederdi.. Açık ve seçik söyleyelim.. Bu Filistin Faciası, ne "İsrail'in imajı", ne de "Amerika'nın itibarı" diye bir şey bırakmadı ortada.. Eğer "uluslararası hukuk" ve "insan hakları" gibi kavramlar hâlâ varsa, bunlar Amerika ile İsrail dışındaki ülkeler için geçerlidir artık.. Göz göre-göre "devlet-terörü"ne "terörle mücadele" kılıfını takmak, sadece Bush'un ve Şaron'un kendilerini aldatmalarına yaradı.. Evet.. Doğrudur.. Arafat gerçekten çok zor duruma düşürüldü.. "Filistin Devleti" ve "Filistin Yönetimi" gibi olguların, hiçbir anlamı olmadığı anlaşıldı.. Ama bazan, gerçekte olmayan şeyleri bile varmış gibi göstermek, onları iyice yok etmekten iyidir.. Şimdi Arafat'ın olmadığı bir Filistin'de, kim oldukları bilinmeyen, intihar etmeye hazır yüzlerce ümitsiz Filistinli ile barışı arayacak İsrail.. Demek ki, güçlü olmak, akıllı olmakla eşanlamlı değil herzaman..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |