T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İstiklal Marşı gitsin,
Onuncu Yıl Marşı mı gelsin?

Bunu ben söylemiyorum... Öneri, malum ve meş'um süreçte "fikir" bazında tartışılmıştı. "Ezanı ve ibadet dilini Türkçeleştirelim" diyen bir-iki utangaç kalem, taşıdığı "İslami içerik"ten dolayı İstiklal Marşı'nın da değiştirilmesi gerektiğini savunuyordu.

Yeni bir tartışma değil aslında bu.

Millî Şef döneminde, Mehmet Akif'e mırın-kırın eden birkaç tahsisli kalem, dolayısıyla onun yazdığı güfteyi diline dolamış, millî marşımızın "öz açısından sakıncalı" olduğunu ve "gericiliğe davetiye çıkardığını" öne sürmüştü.

Şimdi gel de sorma:

Öz mü biçimi, biçim mi özü belirler?

Ha, yoldaşlar?

Konu, yanlış hatırlamıyorsam, 80'li yılların ikinci yarısında yeniden gündeme geldi.

Bu kez müzik değeri ve kalibresi açısından.

İstiklal Marşımız, tamam, "Anayasa'nın koruması altındaydı, değiştirilemezdi, değiştirilmesi teklif dahi edilemezdi" ama, korkunç "prozodi" hataları vardı. Söz müziğe, müzik söze uymuyordu.

Duraklayarak, "es" değerleri gözetilerek okunduğu için, ortaya "larda yüzen al sancak", "kobenim milletimin" gibi tuhaflıklar çıkıyordu.

Üstelik, genetik ünsiyet yoluyla "tek sesli" müziğe alışkın halkımız, melodi değeri yüksek bu müziği algılayamıyor, dolayısıyla kendi millî marşını yüksek sesle okuyamıyor, okurken kafasını gözünü yarıyordu.

Bu itiraz müzik adamlarından gelmişti.

"Yanlış" bir itiraz sayılmazdı.

Tabii, çoğunluk, İstiklal Marşı'nın birden fazla bestesi bulunduğunu, Rast ve Nihavent yorumlarının bazı törenlerde kullanıldığını, sonunda Zeki Üngör'ün bugün okumakta olduğumuz bestesinde karar kılındığını bilmez.

Bilse bilse musıkîşinas Devlet Bakanımız Yılmaz Karakoyunlu bilir.

Karakoyunlu, Orhan Gencebay'ın "Bir Teselli Ver"ini "Rast" makamında yeniden yorumlamıştı; bir beste de İstiklal Marşı için attırıverir, bakarsınız.

Fakat, son tartışma oldukça ürkütücü.

Pop şarkıcısı Sertab Erener, "İstiklal Marşı'nı yeniden yorumlayıp okumak istiyorum" deyince, İstiklal Marşı'nı öz açısından sakat bulan çevreler balıklama atladılar konunun üzerine.

Sosyolog doktora göre, millî marşımızın İslami ögeler barındıran sözleri ve müziği değiştirilebilir. Çünkü, "Mehmet Akif Ersoy İslamcı bir şairdi, fakat Türkiye laik bir cumhuriyettir..."

Şunu eklemeyi de ihmal etmiyor doktor:

"Ancak bu marşa alıştık, yeniden yorumlanması fantezidir..."

Opera sanatçısı Ayhan Baran da güfteden yana dertli:

"Yeniden yorumlanacaksa, önce güfte değiştirilsin..."

Can Etili ve Yekta Kara aynı düşüncede değil:

"Milli marşımızın kalıplaşmış bir söylenişi ve bazı zafiyetleri var, bunu hepimiz kabul ediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda da 'değiştirilsin' diye konuşuldu. Ama ne olursa olsun, yıllardır bu yerleşti. Amerikan veya Alman ulusal marşının bu tür düzenlemeleri var mı?"

Biraz cesaret bulsalar, "İstiklal Marşı" yerine "Onuncu Yıl Marşı"nı önerecekler.

Malum ve meş'um süreç, "ikame" çalışmalarına sahne olmuştu zaten. Hazirun, resmî ve gayrıresmî törenlerde, "İstiklal Marşı" yerine "Onuncu Yıl Marşı"nı çalmıştı.

Kenan Doğulu yorumu da fena sayılmaz, ha?

Çıktık açık alınla...

Nedir bu?

Gençliğe yönelik, gençliğin gençliğini yaşayacağı bir çağdaaa, sevgiyi aşılayaaan, bir adam sendecilik, bir vurdumduymazlık, bir bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık, ne güzel şeyler bunlar ya...

Olmaz mı?

Keşke herkeş böyle yapsa!


24 Mayıs 2002
Cuma
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED