RTÜK yasaklarını savunan gazetelerin birinde bir haber. Fransa Kupası finalinde Fransız milli marşı ıslıklanmış…

Bizim için netameli bir konu, biliyorum. Ama bana göre birçok açıdan ilginç bir haber.

Devlet Başkanı Chirac'ın da katıldığı maçta Fransız milli marşının niçin ve kimler tarafından ıslıklandığını haberin sonuna kadar anlayamıyorsunuz.

Neyse, diyelim ki konunun asıl netameli tarafı bu olduğu için, gazete gönüllü olarak haberin asıl unsurlarını gözardı etmeye çalışmış.

Kimlere yaranmak istediği malum…

Ama haberle verilmek istenen mesaj harika…

İşte küstah Fransızlar, kendi milli marşlarını bile ıslıklayabiliyorlar. Hem de cumhurbaşkanlarının önünde.

Olacak iş mi yani?

"Genelkurmay başkanının fotoğrafını diktatörler listesine dahil eden zihniyetin karşılaştığı manzara bu işte" diyor gibiler.

Bu saygısızların hadlerinin neden bildirilmediğini haberde bulamıyorsunuz.

Mesela, bütün güvenlik güçlerinin neden bu ıslıklama eylemine katılanların üzerine yürümediklerini, ateş açmadıklarını ve yüzlercesini yerlerde sürükleyerek gözaltına almadıklarını ben sahsen çok merak ediyorum.

Acaba, maçtan sonra böyle bir tesbit yapılıp da gözaltına alınan olmuş mu?

Gözaltına alınanlardan kaçı hakkında tutuklama kararı alınmış ve kaçı hakkında da, 'Fransız ulusal marşına saygısızlık' suçlaması ile 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemli dava açılmış ya da ıslıklamaya katılanların bölücü örgüt üyesi olduğu peşinen kabul edilerek Terörle Mücadele Yasası gereğince kovuşturmaya başlanmış, bunları da bilmiyoruz.

Böyle bir şeyin olup olmadığını haberden çıkartmak olanaksız.

Yalnız haber metninde belirtildiği kadarıyla şu olmuş:

"Bastia ve Lorient takımlarının sahaya çıkmalarının ardından Fransız milli marşının okunmasıyla birlikte, Bastialı taraftarlardan bazıları marşı ıslıklamaya başladı.

Bunun üzerine şeref tribününü terkeden Chirac'ın isteği üzerine, maçın başlaması 20 dakika kadar gecikti.

Chirac, Fransız TF1 televizyonuna yaptığı açıklamada, Fransız milli marşının ıslıklanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi ve marşı ıslıklayanları 'sorumsuz' olarak nitelendirdi. Chirac, 'Fransa Cumhuriyeti'nin değerlerine saldırılmasına hoşgörü gösteremem ve bunu kabul edemem' dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı, Fransa Futbol Federasyonu Başkanı Claude Simonet'den de federasyon adına Fransa'dan özür dilemesini istedi, Simonet de stadyumdaki taraftarlara mikrofondan seslenerek özür diledi. Chirac, daha sonra şeref tribünündeki yerine döndü."

Galiba sadece bunlar olmuş.

Federasyon başkanı cumhurbaşkanının isteği üzerine Fransa halkından özür dilemiş ve maç başlamış. Chirac da yerine dönmüş…

Haberin sonunda bu ıslıklama eylemine kimlerin katıldığını nihayet anlıyoruz.

Şöyle deniliyor haberin o satırlarında:

"Bastia kentinin bulunduğu Korsika adasında yaşayan Fransızlar'ın büyük bölümü, adaya daha fazla özerklik istiyor. Paris'te Stade de France'da 6 Ekim'de oynanan Fransa-Cezayir dostluk maçında da Fransa milli marşı ıslıklarla protesto edilmişti."

Yani haberin bu satırları aslında 'arif olan anlar' şeklinde kaleme alınmış.

Dikkat ederseniz, haberde hâlâ ıslıklamanın neden yapıldığına ilişkin bir kelime yok.

Tercüme (!) edersek aslı şöyle olacak:

"Fransa'da Lorient ve Bastia futbol takımları arasında oynanan Fransa Kupası finalinde bazı 'Bastia'lı taraftarlar, milli marşın çalınışı sırasında ıslık çalmaya başladılar. Böylece yaşadıkları Korsika adası için, Fransa'dan daha fazla özerklik isteklerini dile getirdiler."

"Avrupa bizi bölmek istiyor" diyen zevat pek de haksız değil…

Baksanıza, daha geçenlerde Fransız hükümeti, Genelkurmay Başkanı'na, dolayısıyla Türkiye'ye hakaret eden bir sivil toplum örgütüne sözünü dinletememişti.

Bunların ne sivil toplum örgütleri devletten, nizamdan yana ne de futbol kulüplerinin taraftarları birlik ve beraberliğe, ulusal değerlere önem veriyor.

İyisi mi biz kendi değerlerimize sıkı sıkıya sarılıp bunlardan uzak kalalım…

KORAY DÜZGÖREN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu