T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M
NASA'yı bunaltan iddia

İngiltere'de alevlenip kısa sürede ABD'ye sıçrayan şaşırtıcı bir komplo teorisi, uzay araştırmalarında dünyaya liderlik eden kurumu tam anlamıyla boy hedefine dönüştürdü.

 ALİ MURAT GÜVEN
"Bugüne dek hiçbir insan Ay yüzeyinde yürümedi. Bırakın Ay'a gitmeyi, insanoğlu daha henüz dünya atmosferini bile aşamadı. Uluslararası kamuoyuna yutturulan bu rezil yalanı er ya da geç ortaya çıkartacağım!" Yukarıdaki sansasyonel cümleler, bol ödüllü bir İngiliz fotoğrafçısına, David Percy'ye ait. İngiliz medyası ve kültür hayatında hayli popüler bir sima olan Percy, mesleği gereği optik biliminde de yetkin bir uzman. Fotoğrafçılığın yanısıra film çalışmaları da yapan İngiliz sanatçı, 1990'ların başlarından bu yana NASA'ya karşı uluslararası platformda hayli aşağılayıcı bir kampanya yürütüyor. Kampanyanın odak noktasında ise yukarıdaki tez, yani "İnsanoğlunun Ay'a gidişini belgeleyen bütün fotoğraf ve filmlerin hileli olduğu" iddiası yer almakta...

"12 dev adam" bir masal mı?

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı NASA tarafından uluslararası kamuoyuna verilen "resmi" bilgilere göre, insan ırkı dünyamızın uydusuna toplam 6 kez gitti. Bu gezilerin tümü 1969 (Apollo 11) ile 1972 yılları (Apollo 17) arasında gerçekleşti. Geziler sırasında her gemide üçer astronot yer aldı ve bunlardan biri geri dönüş aracını (command modüle) yönetmek üzere Ay yörüngesinde kalırken, diğer ikisi ise uydumuzun toprağına ayak basma ayrıcalığına eriştiler. Bu basit hesaba göre de şimdiye dek toplam 12 astronot ay yüzeyinde yürüdü ve bunların tamamı Amerikalı'ydı.

'Görüntüler stüdyoda çekildi'

Percy'ye mücadelesinde destek verenlerden biri de, New Jerseyli araştırmacı-yazar Ralph Rene. "NASA Mooned America" (Nasa Amerika'yı Nasıl Tefe Koydu) adlı kitabında konuya geniş olarak değinen Rene, Ay seyahatlerini gösteren bütün fotoğraf ve filmlerin, ileri sinema teknikleri kullanılarak Mercury-Nevada'daki hükümete ait çok gizli bir stüdyoda hazırlandığını ileri sürüyor. Yazara göre astronotların gerçekten başarabildikleri tek şey ise, araçlarıyla dünya yörüngesinde birkaç tur atıp geri gelmekten ibaretti!

NASA, dalga dalga yayılan bu kuşkular karşısında, önce uzun bir süre iddia sahiplerini küçümsemeyi tercih etti ve onları "kafadan sakat olmakla" suçladı. Ancak, bazı üst düzey NASA yöneticilerinin kuşkucu kesime yönelik bu gibi alaycı ifadeleri, iddiaları körüklemekten başka bir işe yaramayacaktı. İddia adım adım yayılarak, kamuoyunun farklı kesimlerinde geniş yankı buldu. Özellikle orta dereceli okullardaki pekçok öğrencinin "Biz aslında Ay'a hiç gitmemişiz, doğru mu?" şeklindeki sorularından bıkıp usanan Amerikalı öğretmenler, NASA'yı ayrıntılı bir açıklama yapması için mektup yağmuruna tutmaya başladılar.

NASA gardını alıyor

Yaşanan bu şok gelişme üzerine strateji değiştirerek son birkaç yıldır daha güçlü karşı çıkışlara girişen NASA yönetimi, son bombasını ise geçtiğimiz günlerde patlattı. Bünyesindeki astro-fizikçilerden James Oberg'e 15 bin dolar ödeyerek konuyla ilgili özel bir kitapçık hazırlatan kurum, böylelikle, Apollo Ay programına ilişkin bütün kuşkucu soruların cevaplarını vermeyi amaçlıyor. Ücretsiz dağıtılan kitapçıktan edinen binlerce kuşkucu araştırmacı, son birkaç haftadır NASA'nın bu son hamlesini incelemekle meşgul. Ancak, kitapçığı hatmedenlerden büyük bir bölümü, bazı temel soruların yanıtının verilmesine karşın, kimi önemli mantık hatalarının hâlâ yerli yerinde durduğunu savunuyor.

EN ÜNLÜ ASTRONOT İDDİALARA NE DİYOR?

Dünya kamuoyunun, Neil Armstrong'un hemen ardından 20 Temmuz 1969'da "Ay'a ayak basan ikinci kişi" olarak tanıdığı, "Buzz" lakaplı emekli hava subayı Edwin Aldrin uzun yıllardır "sahte Ay yolculuğu" iddialarına cevap yetiştirmeye çalışıyor. Bir dizi ön araştırmadan sonra internet yoluyla basın danışmanlarına ulaşmayı başardığımız Aldrin, kendisine bu konuda ilettiğimiz sorulara şu kısa yanıtı verdi: "Ay yolculuğu gibi insanlığın evrene bakış açısını değiştiren cüretkar bir serüven karşısında, her zaman bu tür komplo teorileri ve suçlamalar olacaktır. Ancak ben bunları hiçbir zaman kafama takmamaya çalışıyorum. Aksine, bu tür iddiaların faydalı bir tarafı var ki, o da uzay çalışmalarına karşı ilgisiz olan bir kısım insanların dikkatini bu yöne çekmesi ve bilime yönelik merakı artırması... Ben bu konuda iddia sahiplerine değil, daha ziyade NASA'nın tepkisizliğine kızıyorum. Çünkü, suçlamalara cevap vermek emekli bir astronotun değil, NASA'nın görevi olmalı. NASA yönetimi ayrıntılı bilimsel açıklamalar yapıp kamuoyunu çok daha iyi aydınlatmak zorundadır. Çünkü böylesine budalaca bir iddiaya cevap vermezseniz onu ortaya atanların daha da cesaret kazanacakları kesindir."



17 Kasım 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED