|
|
Bir koleksiyon sayısı! Dergi meraklıları bilirler. Dergiler kimi sayılarıyla birlikte anılırlar ve dergilerden pek çok şekilde söz edilebilir. Benzerlikler, tutumlarda örnek almalar, kişilikler, oluşturulan odaklar, kültür çevreleri, konuları, ortam üzerindeki etkileri... Böyle bir bağlantı ya da çağrışımlı irtibat kurmak amacını taşımıyorum. Benim söz edeceğim, insanlar gibi dergilerin de kişilikleri olduğu. Bu kişiliğin pek çok etmeni, bileşeni, belirleyeni, ya da parametresi olduğu. Sanırım, dergi meraklıları için, özellikle eskilere meraklı olanlar için Koleksiyon Sayısı dedikleri şey, tüm bu kişilik özelliklerinin toparlanmış olduğu, temsil kabiliyeti en yüksek sayıdır. Yanılıyor muyum? Kaşgar'ın 29. sayısı, bir kitabı aratmayan hacmiyle (272 sayfa), zengin içeriğiyle biraz da bu gözle bakılabilecek bir sayı. Bu sayıda Rasim Özdenören'in arka arkaya, bir tepeler dizisi gibi uzayıp giden öyküleri var. Gerçekten de "Yaratıcılığının dumanı durmaksızın tütüyor", öykücümüzün. Yeni neslin iki öykücüsü Melek Paşalı ve onun ardından gelenlerden Bülent Ata, bu sayıda öykü tadını bize duyuranlardan. Şaban Abak, Kaşgar'da yayınlanan bu ilk şiirinde, hem son dönemde yayınlanan şiirlerinin zirvesini buluyor hem de Bağdat'tan Dönen Şiirler'in ardından izini biraz da bilerek kaybeden kimi okurlara umutlar verici bir sürpriz yapıyor. Kaşgar'ın bu sayısında bir grup okurun belki yakından tanımayacağı, fakat edebiyatımız açısından önem taşıyan bir usta şair var: Mehmet Taner. Kaşgar'daki kısa şiirlerinden, şiire bakmasını bilen, şiire eğilmeyi kolaylaştıran gönül inceliklerine sahip okur gerçek bir tad alacaktır; inancındayım. Kaşgar'ın elimizdeki sayısında dikkatlerden kaçmayacağını ummak istediğim önemli bir bölüm var. Yakında Kaknüs Yayınları arasından çıkacağını duyduğumuz Michaelle M. Özelsel'in Halvette 40 Gün adlı kitabından seçilmiş parçalar. Dergide, giriş mahiyetinde bir yazıyla sunulan bu çalışma, özellikle hayata dini kültürün içinden bakan aydınların kimi zihin ve düşünce kalıplarını kırıcı mahiyette. Bilindiği gibi Kaşgar, Cevdet Karal ve Ömer Erdem yönetiminde yayınlanıyor. Bu değini yazısında her ikisinden de genişçe söz açabilmemizi olanaklı kılan ürünler var dergide. Cevdet Karal'ın geniş ilgiler uyandıran şiirleri, şairin biraz da aşırıya kaçtığı izlenimi uyandıran düzyazı verimi (belki müstearları kaldırdığı için fazlaca göze çarpıyor olabilir), Ömer Erdem için hazırlanan ve şairin yakınlarda yayınlanan, bizce haklı bir ilgiye muhatap olan Yarım Ağaçlar adlı kitabını konu alan dosya... Kaşgar açısından birçok yeniliklerin bir arada sunulduğu bir sayı Eylül-Ekim sayısı. Dergi, genişletmeye çalıştığı yazar ve şair kadrosu ile, bu dönem için toparlayıcılık misyonunu üstlenmeye aday görünüyor. Bu tutum, Kaşgar'da kalıcılık kararlılığını gösterecek bir tutum. Ayrıca, içerikte de göze çarpan kültürün bütününü kavrama ve onun üzerinde edebiyat dışı yolları da gözeterek etkili olma çabası, son derece önemli gözüküyor. Bu bakımdan sinema ve müzik konularına eğilen yazarlara özellikle teşekkür etmeyi, kendi adıma gerekli buluyorum. Bitirirken şöyle diyebilir miyiz? Kaşgar 29: Koleksiyon sayısı olmaya aday... YAĞIZ BURAK
|
|