|
|
İşyerinde çalışma kuralları
1. Verdiğin sözü tut. 2. Olman gerektiği yerde, olman gerektiği saatte ol. 3. Kendine ve çalıştığın ortama saygılı davran. 4. Yetkililerle gereksiz diyaloglara girme. 5. Çalıştığın her işten ve firmadan birşeyler öğren. 6. Temiz, bakımlı ve güleryüzlü ol. 7. İşini herkesten daha iyi yapmaya çalış. 8. Hizmet bekleme, hizmet ver. 9. Kimseyle lâubali olma. 10. İş arkadaşlarını gereksiz meşgul etme. 11. Gıybetten ve dedikodudan uzak dur. 12. Şer organizasyonlarına girme. 13. İşe uykusuz ve yorgun gelme. 14. Özel telefon konuşmaları yapma. 15. İzinsiz şirketten birşey alma. 16. Hasta olmamak için tedbir al. Kendini iyi hissetmiyorsan hemen doktora gitmek için harekete geç. 17. Cep telefonuna hâkim ol. 18. Problemleri artırmaya yönelik değil, çözmeye yönelik tavır takın. 19. Aranan kişi ol ki, aradığını bulasın. Bu işyeri kuralları, Eğitim Bilim dergisinde yayınlandı. Şüphem yok ki bu 19 maddeyi okuyunca, "Sanki beni tarif ediyor" diye içinizden geçirdiniz. Ben de öyle düşündüm kendi adıma. Hatta noksan taraflar olduğu görülüyor buradan bakınca. Birkaç madde daha eklemek mümkün. Ekliyoruz
- Bilgisayarda oyun oynama.
Teorik olarak
Bir seçim olsa, en az 18-20 parti katılacak. En az demek, fazlası da olacaktır anlamına gelir. Fazlasını boşverelim, 20 partinin hiçbiri yüzde 10 barajını aşamayabilir teorik olarak. Eşit paylaştıklarını düşünürsek, yüzde 5'i geçemez hiçbiri. Partileri sayarken ilk akla gelenleri "belli başlı partiler" olarak kabul edelim ve onların birkaç puan yüksek aldıklarını varsayalım. O belli başlı partilerin de yüzde 8-9 arasında oy almaları halinde ne olur? Ne olacak, şenlik olur... Hem de evlere şenlik! Son zamanlarda yapılan kamuoyu yoklamalarında pekçoğunun yüzde 10'un altında çıkması önemli bir gösterge. Düşünün, bir seçim yapılıyor ve barajı geçen tek parti bile yok ortada. Bir kısmı yüzde 8-9 civarında almış, bir kısmı yüzde 1, yüzde 2. Şaka değil, bu baraj meselesini ciddiye alıp düşünmek lazım. Partilerden birisi biraz zorladı ve barajı 'milim hesabıyla' aştı diyelim: Yüzde 10.01 gibi. O zaman diğer partilerin tamamı elendiği için bütün Meclis, tek partiden oluşur. İşte o zaman, sadece evlere şenlik olmaz, işyerlerine de şenlik olur! Rektör ?
Taha Akyol, "Ben olsam, Kemal Alemdaroğlu'nu Fatih Üniversitesine rektör yapardım" diyor.
Deli deli küpeli
7 Nisan "Ruh Sağlığı Günü" ilan edildi ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre 'vahim' bir açıklama yapıldı: "Türkiye'de her dört kişiden biri ruh hastası!"
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |