"Liberal ve demokratik Batı"nın günümüzdeki temsilcisi olan Francis Fukuyama;

"Küresel Kapitalizmin merkezinde yapılan ve başarılı olan saldırının Batı'dan memnun olmayan aşırı İslamcılar tarafından düzenlendiği kesin olduğu için" (The Wall Street Journal) ABD ve müttefiklerinin Afganistan'a yapılan askerî harekâtının "meşruiyeti"ni savunuyor.

O "Afganistan" ki, tarihin her döneminde, İskender'den İngilizler'e ve son olarak da Ruslar'a karşı savaşıp durmuş, hiçbir zaman huzur bulmuş bir ülke değildir.

İşte bu ülkeyi, sanki haritadan silmek için, girişilen geniş operasyona, sadece "halkı Müslüman" olan ülkelerden Suudi Arabistan, Pakistan ile Özbekistan'ın olması, "diktatörlük"lerin ABD'ye destek verdiğinin bir başka kanıtı...

Bu ülke çilekeş bir ülke!.. Amma yiğitler diyarı bir konum gösteriyor tarihte!..

Başkent Kabil'i ele alalım: Bundan yüz yıl önce basılmış bir "seyahatname"nin sayfalarını karıştıralım. "Servet-i Fünun"nda tefrika edilmiş ve "Ahmet İhsan Matbaası"nda basılıp, 30 sayfa halinde dağıtılmıştır. (1321-1505-İstanbul)

Sayfalarını karıştırıyorum:

"Afganistan'da birbirinden ayrı 9 ırk vardır. Afganlılar, nüfuz sahibi olan ırktır. Bunların sayısı üç milyon kadardır. Afgan nüfusunun yarısını teşkil eder, beş kabileye ayrılırlar." sh: 14-15)

"Kabil şehri bir asırdır Afganistan'ın baş kentidir. İkliminin letafetinden, civarındaki zümrüt yeşili çimenliklerden, oralarda yetişen leziz ve bol meyvalardan ötürü Kabil şehri övülmeye değerdir." (20)

Hindistan ile Orta Asya arasında, bir geçiş yolu olarak önem taşıyan Kabil, diğer şehirler gibi, stratejik önemi haiz olduğu için, her asırda, her çağda, Batılı emperyalistlerin iştahını kabartmıştır.

Ya Gazne?

"Gazne, bundan iki asır evvel Mahmut Gaznevî'nin kurduğu büyük bir imparatorluğun idare merkezi idi. Gazne mübarek bir şehir olmak üzere telakki edilir. Meşhur binalarının çoğu birer ziyaret yeridir. Surları yalçın bir tepe üzerinde kurulmuştur. Geniş meydanları vardır. Zaman ve savaşın tahribatından kurtulmuş birçok cami ve minareleri vardır." (sh: 25)

Pekiyi, ya Kandehar?

"Kandehar şehri; Kabil, Gazne, Herat gibi Afganistan'ın anahtarlarından biridir. Kabil şehri hakkında olduğu gibi Kandehar hakkında da "Buna sahip olmayan kimse Afganistan'ı ele geçiremez" denilebilir. Asya'nın sanayi ve ticaretle en meşhur şehirlerinden biridir." (sh: 27)

Pekiyi, ya Herat?

"Asya'nın zahire anbarıdır. İran şairlerinin ilham kaynağıdır bahçeleri... Herat, Hind, Çin, Tataristan, İran ürünleri için merkezî bir pazar hükmündedir. Parlak renkli halılar burada imal edilir. Herat'ta gayet güzel kılıç ve bıçak yaparlar. Civarında pek güzel buğday yetişir. Gül de gayet boldur. Bundan dolayı "Gülzar" ünvanıyla da anılır." (29)

İşte bu ülkeye ABD saldırıyor.

İşte, bu ülkedeki yönetimi Başbakan Ecevit, "çağdışı bir yönetim" diye niteliyor. Bush da, "yeni haçlı seferi"ni bu ülkeye bunun için düzenliyor (?)...

Bir tarafta "gül bahçeleri"ni imha edecekler, öte yanda da "yerli kılıç ve bıçakların" imal edildiği tezgahları tahrip edecekler!..

İstediği kadar Afgan halkı "ahu figan" edip dursun!..

Değil mi ki, bizdeki "Amerikanofiller" birer matador gibi sayfa sayfa "kızıl-kırmızı" yaftaları ile masum insanların üzerine saldırıp duruyorlar!

SADIK ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu