T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ulusal güvenliği MGK değil, Meclis tartışsın!

Ulusal güvenlik konusunun bugünkü MGK toplantısının resmi gündeminde olmadığı biliniyor. Konu, Mesut Yılmaz ya da bu durumdan onun tam zıddına endişe duyan başka bir üye tarafından gündeme getirilirse konuşulacak. Bu olmazsa ortaya, kamuoyunun muhtemelen, "Yılmaz askerin karşısına çıkınca sus-pus oldu" şeklinde değerlendireceği bir sonuç çıkmış olacak. Yani, asker otoritesini her şartta muhafaza edebilen, siviller ise her zaman olduğu soluksuz unsurlar olmaya devam edecek. Olaya, "kim vurdu, kim vuruldu" mantığıyla bakarsanız böyle... Yılmaz, ağzını açıp tek kelime etmezse, "Mesutçular" bir kez daha yanılmış olacak, konuşursa da "asker bunun altında kalmaz" denip dört gözle yeni çatışma beklenecek. Olan da Türkiye'nin son dönemde yakaladığı en aklı başında ve en ciddi tartışma konusu olan 'ulusal güvenlik'e olacak.

Bu konunun Milli Güvenlik Kurulu gündemine getirilmesinin neden bu kadar önemsendiğini anlama çok zor. Ulusal güvenliğin zaten asker karakterli olan yapısını daha da pekiştirmek ve hangi korku ve endişelere dayanılarak hazırlandığı anlaşılamayan bu belgeyi bir kez daha sivillere onaylatmak için mi? Sivillerin MGK toplantılarının figüranları olduğu belliyken, konuyu magazinleştirip "konuşur mu konuşamaz mı" seviyesine indirmenin anlamı yoktur. Bu yaklaşım nedeniyledir ki tartışma, farkında olunmadan mecraından çıkıp o alışılmış çözümsüzlüğe doğru akmaya başlamıştır. Bu akış sürerken asker de fırsattan istifade, "resmi gündem"e ulusal güvenlik maddesini koymayarak sivillere açıkça, "bu parçayı kaptım, kimseyle de paylaşmam" diyor. Yani kazanılmış hakkını(!) tartışmaya açmak gibi bir niyeti kat'iyyen bulunmuyor.

Varsın öyle olsun. Mesele zaten, konunun MGK dışına çıkartılarak siyasetçilerin inisiyatifine verilmesi değil miydi? Sorun, "ulusal güvenlik" konseptinin siyasetçiler tarafından belirlenememesinden kaynaklanmıyor muydu?

O halde konuyu MGK'ya değil siyasetin kalbi neresi ise oraya taşımak gerekiyor.

Ulusal güvenlik, Meclis gündemine getirilip orada tartışıldığı zaman demokratik bir belge ve demokrasinin ruhuna uygun bir konsepte dönüşebilir. Maksat, ancak o zaman hasıl olacaktır.

Meclis'i oluşturan siyasi partiler, ülkenin güvenlik haritasını çıkarmak için gerekirse hükümetin sekretaryasında bir belge üretebilir. Bunu yaparken de Genelkurmay Başkanlığı'ndan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne kadar bütün bürokrasinin bilgi ve kaygılarını hesaba katabilir. Belgenin adı o zaman, "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" olmaz da "Komplekssiz, Korkusuz ve Özgür Ulusal Gelişme Belgesi" falan da olabilir.

Böylelikle, birgün bakan olacak milletvekillerinin önüne kozmik kasalarda saklanan Kırmızı Kitap'lar konulmasına gerek kalmaz, herkes yarın önüne ne konulacağını baştan bilir.

Gerçek şu ki, hangi iç ve dış gerekçelerle insanların bir kısmının dost bir kısmının da düşman olarak tanımlandığını öğrenmek zorundayız. Kimlerin hangi korkularla ülke insanlarını dînî, kültürel, etnik ve ideolojik aidiyetlerine dayanarak hedefe koyduğunu hepimiz bilmeliyiz. Bu ülkenin iç ve dış güvenliği tek bir kuruma emanet edilemeyecek kadar önemli ve bu önemden dolayı da sadece askerlerin ya da polislerin değil hepimizin ortak sorunudur.

Kimsenin, bir sabah uyandığımızda önümüze 10 yıllığına düşman olarak belirlendiğimize dair bir belge koymaya hakkı yoktur.

Bugün yaşadığımız karanlığın nedenini, ülkenin kaderini etkileyen kurumların şeffaflığa direnişlerinde aramak zorundayız. Dünya 78 yıldır defalarca değişmesine rağmen; bizim hâlâ arkası kesilmeyen korku ve endişelere dayalı ulusal ve uluslararası politikalara mahkum olmamızın sosyal, siyasal ve ekonomik marjinal maliyetini ortaya koymamızın zamanı gelmiştir.

Milletin gündemine gelen bu önemli konu artık, "milletin meclis"inin ve "milletin siyasi partileri"nin de gündemine gelmelidir.


21 Ağustos 2001
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED