Rüya gibi bir atlatma demeç!

Hürriyet'in yazarı İsmet Solak, sonunda tüm meslektaşlarını ve bütün gazeteleri atlattı..

İsmet Solak, rüyasında gördüğü Atatürk'ten demeç aldı ve bunu dünkü Hürriyet'te, yayınladı da..

Hemen her gün Demirel'den demeç alan Yavuz Donat, kimbilir nasıl üzülmüştür.

Herhalde Kurtul Altuğ da, şimdi rüyasında Atatürk'le bir televizyon söyleşisi yapabilmek için, her gece yatağına girerken dua ediyordur.

Neyse.. Biz başkalarını bırakıp, 2000'li yılların "en atlatma demeci"ne dönelim..

Atatürk'ü rüyasında görüp, demeç alan Solak'ın, Atatürk'le elele tutuştuğu da anlaşılıyor.. Çünkü "yüz hatlarını, bakışını, hatta elinin sıcaklığını hâlâ yaşıyorum" demiş ve gözlerini açar açmaz, "belki unuturum" diye, aklında kalanları not etmiş Solak..

İsmet Solak, Atatürk'le tek başına konuşup, demeç almış olsa, belki bu durum tartışılırdı..

Tanıklar da var..

İsmet Solak'la birlikte, rüyada yer alan kişilerin listesini de yayınlamış Hürriyet!.. Tabiî bu toplantıda, Güven Erkaya'nın falan neden bulunmadığı, herhalde ileride tartışılacaktır.

İşte, rüyadaki mülakata katılanlardan bazıları..

-Ağabeyim Mehmet Adem Solak, Ümit Gürtuna ve Esen Ünür. Posta yazarı Turhan Salman.. Köyden çocukluk arkadaşım Hasan Demir, rahmetli dostum berber İbrahim Aşkın, A.D.D'den Tevfik Kızgınkaya.

Dünkü "Star"a baktım. Esen Ünür de, Atatürk'le mülakatta bulunmuş olmasına rağmen, nedense bu demeci Star'da yayınlamamış..

Herhalde "Star"ın yöneticileri, Esen Ünür'ü, bu konuda uyarırlar..

Atatürk'ün İsmet Solak'a verdiği demeç, çok uzun değil. Şunları söylemiş..

-Yüksek millet iradesinin tecelli etmesini sağlayın.. Bu makama herhangi birisini seçmek yetmez.. Nereden nereye geldiğimizi anlamamız lazım.. Not al çocuk.. Bilinsin ki ümidimi kaybetmiş değilim. Beni fevkalade müteessir eden hadiselerle karşılaştım. Tesellim, ziyaretimin kısa olması..

Evet.. Atatürk'ün İsmet Solak'a söyledikleri bu kadar..

Belli ki, Atatürk İsmet Solak'ı, rahmetli Falih Rıfkı Atay'la karıştırmış.. Herhalde o yüzden Solak'a, "not al çocuk" diye talimat vermiş.. Ata, Falih Rıfkı'ya da "çocuk" derdi..

Neticede demeç rüyada alındığı için, görüşmenin geçtiği mekan, biraz sürrealist ve hatta post-modern!

Şöyle anlatıyor bu mekanı Solak..

-Yüksek bir binanın dokuz veya onuncu katından bakıyorduk. Atatürk suda yürüyordu ama, ayakları suya batmıyordu.. İspanyol turistlerle sohbet ediyordu. Elindeki dört köşesinden çiviyle çakılmış tahta çerçeveyi, ileri doğru hızla fırlatıyordu. Çerçeve suda batıyor, sonra üste çıkıyordu..

İsmet Solak'ın gözünü açar açmaz bu ayrıntıları not etmesi, gerçekten iyi olmuş.. Unutabilirdi..

-Bir koşu asansöre biniyorduk. Aşağı inerken, asansör yana doğru hareket ediyordu. Korkuyorduk. Soluk soluğa yanına vardığımızda, bize bakıyordu!..

Bir meslektaşın, uykusunda bile gazetecilik yapabilmesi gerçekten büyük olay..

Ama keşke mümkün olsaydı, Atatürk'e sorular da sorabilseydi sevgili Solak..

Mesela..

-Sayın Atatürk.. Siz Latife Hanım ile evliliğinizi bir yıl sürdürebildiniz. Oysa Ecevit, Rahşan Hanım'dan, yarım yüzyıldır hiç ayrılmıyor.. Partiyi ve ülkeyi birlikte yönetiyorlar.. Kemalizm açısından, hangi örnek daha doğrudur?

Demek rüyada vakit olmadı ki, bu ve benzeri soruları soramadı İsmet Solak.. Ayrıca, aşağıya ve yukarıya gitmek yerine, düğmeye basılınca yana doğru hareket eden rutin-dışı bir asansörde, insanın soru soracak hali mi kalır?

Solak, rüya mülakatında yanında bulunan ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) üyesi Tevfik Kızgınkaya'nın lideri Yekta Güngör Özden'in, gerçek dünyadaki bir konferansına çağrı ile bitirmiş dünkü yazısını..

12 Nisan Çarşamba günü, bütün Atatürkçülere, Yekta Güngör Özden'in yapacağı toplantı için, "Haydi Atatürkçüler, toplantıya" demiş..

ŞAKA

Gözler Yılmaz'da..

Mesut Yılmaz'ın cumhurbaşkanı adayı olmasını bekleyenler, birbirinden çok farklı gruplarda..
Bir bölüm ANAP'lı, "Mesut Yılmaz artık partiyi bıraksa" diye bekliyor..
Çakıcı'lar, Evcil'ler, Korkmaz Yiğit'ler de, tanıdıkları veya bildikleri bir kişinin serüveni olarak izliyorlar gelişmeleri..
Bakalım neler göreceğiz?

İKİNCİ VATANDAŞLIK

Demirel tedbirli olmalıdır!..

Müstakbel eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Azerbaycan vatandaşı olmasının, ikinci bir Merve Kavakçı benzeri krize yol açmaması için, şimdiden gereken herşey yapılmalıdır.

Artık öğrendik..

İkinci vatandaşlığınızı devlete bildirip, resmen onay almadığınız takdirde, bir de muhalifseniz, sizi Bakanlar Kurulu bir günde vatandaşlıktan çıkarıveriyor..

Bütün işaretler, Demirel'in bundan sonraki yaşamında muhalif olacağını gösteriyor.. Eski dava arkadaşları ve manevi ailesinin üyeleri, onun açacağı bayrağın altında toplanmak için, alesta beklemekte..

Belli ki, Demirel bu koalisyonun sona ermesi ve bir erken seçime gidilmesi gibi hedeflere ulaşmak için, "istikrar"ın gereği olan herşeyi yapacaktır..

İşte bu noktada, Demirel'in Merve Kavakçı'nın durumuna düşmemesi için, fahri veya asli Azerbaycan vatandaşlığını devlete bildirip gereken işlemleri yapması doğru olur..

Dikkati çeken gelişmeleri gözden kaçırmamak gerekir.. Neticede Demirel'in emekli olacağı anlaşıldığı anda, Hürriyet gazetesinde, "Demirel Çankaya'sı"na ilişkin şüphelerin seslendirildiği, ihbar mektupları yayınlanmaya başlandı..

Ecevit'in öfkeyle "bu adamın haddini bildirin" dememesi için, Demirel tedbir almalıdır.