FENER'İN ÖZRÜ!

Beşiktaş hezimeti, bir büyük kayıptı Fener için. Yabancı skandalı ise tam bir ayıptı. Bir hafta boyunca, bununla çalkalandı durdu camia. Telafisi veya unutturulması bayağı zaman alacaktı.

İlk istasyon da Yimpaş Yozgat maçıydı.

Bir nevi Sarı-Lacivertlier'in özür maçı. Ama gel gör ki, sahada ne futbol ne sistem ne de bir bütünlük vardı Fener'de. Kendine güvenini yitirmiş, oyuna, kaderine küsmüş bir Fenerbahçe izledik. Adeta ayakları bağlanmış, nerede ise pası Mustafa Denizli versin, golü de Aziz Yıldırım atsın beklentisi vardı.

Herhalde bu isteğe karşı, taraftara da tezahürattan çok oyun oynamak düşüyordu. Onlar da, futbolculardan fazla birşey olmayacağını anlayınca, baskıyla takımlarını gayrete getirmeye çalıştılar.

Devre arasında ve maçtan sonra Aziz Yıldırım'la beraberdik. Trilyonları harcayan başkanda zerre kadar neşe yok; yöneticilerin surat asmaları da cabası.

Dedik ya, bu maç Fener'in özür maçıydı. Denizli'nin özürlerinden biri galibiyet hediye etmekti, diğeri de hükmen yenilmeyecekleri kadar yabancı oynatmaktı. Ama gene ölçü kaçtı bu sefer en fazla üç yabancı oynattı. Yabancı değiştirirken de Rapaiç'i çıkardı, Mosheou'yu aldı, sayıyı korudu.

Denizli'nin kafasındaki beyni, ne kadar plan yapsa da, sahadaki beyni Revivo iyi çalışmayınca, sistem işlemiyor. İyi ki golü attı da, prestiji kurtardı.

"Yeşil sermaye" diye itilmeye çalışılan Yimpaş'ın Yozgatspor'u İstanbul'da güzel bir görüntü verdi. Seyircisiyle geldi, cesur oynadı, temiz mücadele etti ve ezilmeden alnının akıyla maçı tamamladı. Onları da tebirik ediyoruz.