Bundan yağ çıkmaz

Ermeni soykırımı yasa tasarısı Başkan Clinton tarafından geri çekildi ya!.. ABD'nin nihaî tercihte Türkiye'den mi, Ermeniler'den mi yana olduğu sorusunun cevabı netleşti ya!.. İşte hemen bunun arkasından, üç-beş önemli olay birden cereyan etmeye başladı. Maksat; Türkiye'nin elde ettiği stratejik sonucu bu topluma sindirmemek, elden geldiğince de mukabil göğüsleme denemelerine girişmek!..

Perdeyi karartmak

Bunlardan birincisi, İncirlik üssünü, Bin Ladin'in veya adamlarının basacağı safsatası; ikincisi de güya Türkiye'nin malûm tasarıyı musevi lobileri ve İsrail marifetiyle aşabildiği palavrası!.. Lûtfen bunlara, şu hususları da eklemeyi ihmal etmeyin: Üçüncüsü NATO tatbikatlarından Yunanistan'ın geri çekilerek, AB sürecinde Türkiye'yi zora sokma girişimi; dördüncüsü de tasarı sonrasında hemen hazırmış gibi cezaevi isyanlarının düğmesine başlatılıvermesi.

Teker teker ele alalım:

1. Artık bu hikâye kabak tadı verdi. Usâme Bin Ladin veya adamları, nasıl olur da İncirlik üssünü basabilir allahaşkına? Bu mümkün müdür? Hiç akıl-fikir alacak bir iddia mıdır bu? Ama CİA ve yandaşları tasarı konusunda, Türkiye'de oluşan müsbet havayı yani başarı duygusunu doğrudan sabote etmek ve Türkiye'yi yeni baştan o klasik hastalığa, İslâmî terörizm sendromuna kilitlemek istediler. İşte o kadar!.. Maaşallah, düğmeye basılmış gibi, uluslararası basın tekellerinin yanısıra, yerli tekeller de harekete geçmekte gecikmedi. Yani gafil yakalandılar.

Fakat o kadar da ortada!.. Bu sefer Türkiye zokayı yutmadı. Sayın Tantan nevzuhur spekülasyonu göğüslemekte gecikmedi. Bana göre bu nokta son derece önemli görünüyor. Ayrıca bir zamanlar Çakal Carlos vardı. Uluslararası istihbarat örgütlerinin işlediği cinayetleri kendisine ihale ettiği ve bir depo olarak kullandığı birisi!.. Bin Laden'in de kendisinden ziyade ismini ve imajını, ABD'nin her ihtiyaç duyduğu anda bol bol kullandığı, maalesef büyük bir ihtimal olarak ortada.

Sinekten yağ çıkarmak

2. Bu arada Sabah'ta, İsrail tezlerinin sözcülüğünü yaptığı iddia edilen bir yazar, tasarının geri çekilmesinin hemen ardından, Türkiye'nin bu başarıyı İsrail ve musevi lobilerinin himmetiyle elde edebildiğini iddia etmesin mi? Dam başında saksağan gibi bir izah!.. Dikkat edin tasarı Clinton tarafından geri çekiliyor; bu arada BM'de İsrail aleyhine ciddi müzakereler yapılıyor. Sonuçta İsrail'e yönelik ağır bir kınama kararı!.. Peki Türkiye'nin tavrı neden İsrail'in aleyhinde oldu öyleyse? Tasarı handikapını, İsrail ve musevî lobileri sayesinde ancak aşabilen Türkiye'nin, sıcağı sıcağına, BM'de İsrail'in aleyhine oy kullanması hiç akıl mantık alır mı? Herhalde Türkiye oyun bozanlık da yapamazdı. Hem İsrail, Türkiye'yi sağlam kazığa bağlamadan bedava iş yapar mı? Olacak şey mi bu? Hadi onu da geçelim. Ya Cumhurbaşkanı Sezer'in, İZEDAK toplantısında yaptığı müthiş konuşma?

Öyleyse göz boyamaya gerek yok!.. O tasarının ilk harekete geçişi, musevî lobilerinin teşvik ve tahrikiyle gerçekleşti. Türkiye'nin son 7-8 aydır geliştirdiği Ortadoğu politikasından İsrail rahatsız, o kadar. Sırf bu yüzden, Türkiye köşeye sıkıştırılmak istendi. Türkiye bu gerçeği iyi okudu ve iki defa İsrail Genelkurmay Başkanının ziyaretini nazikçe tehir etti. İşin özeti, Türkiye İsrail'i zorluyor. Ortadoğu barışını sabote etmeyeceksin!..

Hadise bu olduğu halde ve o kadar çıplakken, Sedat Sertoğlu'nun yaklaşımlarını "İslâmîleştirmek" hevesine kapılanlara ne demek lâzım?

Netice-i velkelâm

Dolayısıyla bu başarı İsrail'in olmadığı gibi; İsrail'e ve musevî lobilerine rağmen elde edilmiş bir başarıdır. Zira okuma körlüğünün zamanı değil!.. Ortadoğu'da dengeler değişiyor, asıl bunu okumak gerekiyor. Ayrıca bunun geriye dönüşü de olmayacak. Ve İsrail barışa mecbûr!..

3. İşte Yunanistan'ın NATO tatbikatından geri çekilmesi de aynı hazımsızlığın neticesi. Türkiye birşey başardı rahatladı ya!.. 8 Kasım'ın arefesinde Türkiye'yi zora sokalım diye düşündüler. Sanırım, aynen Ermenistan gibi, eline ayağına bulaştırmakla kalır. Fazla endişeye gerek yok.

4. Af Türkiye'de şart halini aldı. Aldı da, zamanlamaya iyi dikkat edin lûtfen!.. Cezaevi korolarının düğmesine bir basan olmasın sakın.