İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü "aşırı güç kullanımı"nı kınayan ve Filistin'e destek veren açıklamalarıyla İsrail yanlısı bazı kesimlerin hedefi haline gelen Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'i yoğun bir dış politika gündemi bekliyor.

11-14 Kasım tarihlerinde Katar'da yapılacak İKÖ Zirvesi'ne katılacak olan sezer, 15-16 Kasım tarihlerinde Ürdün'ü ziyaret edecek. Kasım ayının ilk haftasında, Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Haddam, Cumhurbaşkanı Sezer'e, Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın bir mesajını getirecek.

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanışmanı Tacan İldem, dün Çankaya Köşkü'nde Sezer'in programları hakkında bilgi verdi. İldem, Sezer'in 30 Ekim Pazartesi günü, Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) Genel Sekreteri Abdurrahim Gavahi ile Hollanda Başbakanı Wim Kok'u kabul edeceğini belirtti. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam'ın, Esad'dan Sezer'e bir mesaj getireceğini de ifade eden İldem, Haddam'ın geliş tarihinin henüz kesinleşmediğini ancak kasım ayının ilk haftasında gelmesinin muhtemel olduğunu bildirdi.

Sezer, 11 Kasım tarihinde, İKÖ Zirve toplantısına katılmak üzere Katar'ın başkenti Davha'ya gidecek. Sezer'in, İKÖ zirvesindeki çalışmaları 14 Kasım tarihine kadar sürecek. Ürdün Kralı Abdullah'ın davetlisi olarak bu ülkeye resmi bir ziyaret gerçekleştirecek olan Sezer, 15-16 Kasım'da Ürdün'de görüşmelerde bulunacak.

Cumhurbaşkanı'nın Ürdün ziyareti sırasında Gazze'ye de uğraması bekleniyor. Esad'ın mesajının içeriği konusunda herhangi bir bilgi bulunup bulunmadığı şeklindeki soruyu ise İldem, "İkili ve bölgesel konular olabilir ama bir açıklık yok" diye yanıtladı.

İSEDAK konuşması yankı uyandırdı

İncirlik üssüyle ilgili olarak Sezer'in ABD Başkanı Clinton ile herhangi bir temasının olmadığını kaydeden İldem, Sezer'in, İSEDAK toplantısında yaptığı konuşmayla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın, başkanlığını deruhte ettiği İSEDAK toplantısında yaptığı konuşma hakkında şunu belirtebilirim: Türk dış politikasında, tutarlılık ve süreklilik esastır. Bu, her kademede ortaya konan bir tutumdur. Sayın Cumhurbaşkanımızın, İSEDAK vesilesiyle yaptıkları konuşmada, Ortadoğu'da yaşanan acı hadiselere değinmiş olması, bizim şimdiye kadar izlemekte olduğumuz politikanın bir yansıması niteliğindedir. Sorunun tarafları, Türkiye'ye gerçekten güven duymaktadırlar. Ve bu güvenlerini her vesileyle de ortaya koymaktadırlar. Türkiye'nin güvenilirliği ve inandırıcılığı açısından, yeri geldiğinde, kimi görüşlerin açıklıkla ortaya konabilmesi gereklidir. Türkiye de bunu yapmaktadır. Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu beyanı, izlenmekte olan politikada bir ayrılık olarak değerlendirmek de mümkün değildir. Şayet Türkiye'nin Ortadoğu'ya ilişkin olarak atmış olduğu adımları topluca değerlendirirseniz, o takdirde yapılmış olan beyanın, bu politikaların bir yansıması niteliğinde olduğu rahatlıkla anlaşılabilir."