Cimbom bu değil
Galatasaray, Glasgow Rangers karşısında önemli bir fırsatı tepti. Rahatlıkla kazanabileceği bir maçtı. Ancak Sarı-Kırmızılı futbolcularda, böylesine bir zafere imza atacak istek ve arzu göremedik.
Galatasaray dün gece 1 puan kazanmadı, 2 puan kaybetti... İnşallah, ilerleyen maçlarda kaybedilen bu 2 altın puana ihtiyaç olmaz.
Sanki iki takım da birbirinden çekinir gibi fazla kendi sahalarından çıkma heveslisi görünmediler.
Rangers, Galatasaray'dan çekiniyor, fazla riskli akınları göze alamıyor, Cimbom ise, kendinde olan yetenekleri sanki bir yerlere saklıyor.
90 dakika boyunca Galatasaray'dan etkili bir çıkış bekledik durduk... Cimbom içine kapandıkça Glaskow'un cesareti arttı ve özellikle maçın son dakikalarında bastırdıkça bastırdı. Doğrusu gollük pozisyonlar da buldu.
Galatasaray dün gece yenilmediyse, Taffarel'in gününde olmasındandır. Lucescu, maçı iyi okuyamıyor, takıma zamanında ve yerinde müdahaleler yapamıyor.
Hagi'nin futboluna diyecek yok ama, çoğu zaman gereksiz streslere giriyor ve takımı olumsuz etkiliyor. Oyundan alınışına da oldukça sinirleniyor.
Lucescu ise takımdaki otoriteyi kaybetmek üzere. Terim'in bıraktığı disiplinli, koşan, rakibi sahasına hapseden ve kazanmak için yüreğini sahaya döken takım bu değil... Galatasaray, oyunu kendi sahasında kabul etti. Özellikle son 20 dakikada oyuna ağırlığını koyan Rangers, 77. dakikada gole çok yaklaştı. Albertz'in 6 pas üzerinden kafa vuruşunu Taffarel mükemmel bir refleksle çıkardı ve maç başladığı gibi golsüz sona erdi: 0-0.
18 EKİM 2000
|