Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Ağır sevdâların âteşîn muhabbeti
"Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur Kilimin dilinden ancak anlayan okur" dediğinde tanıdık biz onu. Sene 85'ti. Aradan geçen onbeş yıl içinde 12 albüm çıkardı. Bu albümlerde, ikiyüz civarında bestesi yer aldı. Fatih Kısaparmak'tan bahsettiğimi anladınız elbette. Birbiri ardına konserler, programlar, ödüller derken geldik bugüne. Üç sıfırlı bir seneye eriştik; 2000 yılında milenyum da değişmiş oldu, âlem globalleşmeye başladı. Dünyanın globalleşme süreci içinde, bazı şair kardeşlerimiz şiirden uzaklaştı. Kimi tüccar oldu, kimi esnaf. Kimileri de kratı yüksek bürokrat. Bu arada baktık ki Fatih Kısaparmak, bir şiir kitabı çıkarmış, şiiri bırakanlara inat. Bîrun'dan çıkan "...ve ağır sevdam" adlı kitabın takdimini Münib Engin Noyan, "Ağır sevdâların âteşîn muhabbeti" başlığıyla yapmış. "Hemen herkes gibi ben de önce sesiyle tanıştım onun; yumuşak, derin, hüzünlü ama asla taviz vermeyen, taviz vermeye yanaşmayan, tok ve delikanlı bir sesti bu" diye söze başlıyor Noyan. Fatih Kısaparmak ise, "Gel buraya Mehmet edelim sohbet / Bu ne biçim düzen bu ne rezalet / Cinnette mi yoksa koca memleket / Yaşasın cehalet! Yaşasın şiddet! Ar damarı ar damarı / Şimdi olmuş kâr damarı / Ar damarı çatlayanlar / Bir gün gelir yer şamarı" diyerek bitiriyor sözünü. Fatih Kısaparmak'ın "Gel buraya Mehmet" deyişini ben üstüme alındım da, merak ediyorum diğer taraflarını üstüne alınacak birileri var mıdır? Karga'dan bir şiir
Gariban memura yine yüzde on zam
Program isimleri
Görebildiğim kadarıyla, tv dünyası son derece hızlı. Ezici rekabet yüzünden, programcılar 'reyting' endişesinde. Hem iyi programlar yapmak, hem de iyi isimler bulmak zorundalar. Maksat hizmet olsun diye, daha önce yayınlanan programları da dikkate alarak, bazı isimler öneriyoruz. İlgilenen ilgilenir. İlgilenmeyen ilgilenmez. Haberciler
* Bizimkiler
* Sıcağı Sıcağına
* Ateş Hattı
* Kamera Arkası
* Haber Saati
* Çınaraltı
*
* Siyaset Meydanı
* Hepsi Gerçek
* Gönül Dağı
* Yitik Şehrin Figüranları
* Kamera Şakası
Yazar okulu
"Türkiye Yazarlar Birliği'nin 'Yazarlığa Hazırlama Seminerleri' 16 Ekim'de başlıyor" diye not geldi birkaç gün önce. Bugün ayın 18'i olduğuna göre, iki gün önce başladı demektir. İlk bakışta, "Okulla, seminerle yazar olunur mu?" sorusu geliyor akla ama, ders verecek isimleri görünce, sadece gençlerin değil, yazarım diyenlerin de katılmasının yanlış olmayacağını söylemek mümkün. Özellikle bazılarının... (Onlar kendilerini bilmez.) Kendini bilmeyenleri boşverip, hocalara bakalım. Mustafa Erdoğan, Şükrü Karatepe, Mehmet Ünal, Necati Öner, Mehmet Paçacı, Hakan Poyraz, Şahin Uçar, A. Turan Alkan, Beşir Atalay, Erdem Bayazıt, Naci Bostancı, D. Mehmet Doğan, R. Tayyip Erdoğan, H. Celal Güzel, Mustafa İsen, Emine Işınsu, Mustafa Kara, Şaban Karataş, Nevzat Kösoğlu, A. Yaşar Ocak, M. Orhan Okay, İlber Ortaylı, Mehmet Özbek, Rasim Özdenören, Gökhan Özcan, Hüseyin Özbay, M. Ruhi Şirin. Bilgi için: 0312. 417 45 70
mseker@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|