Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Çok atamayana 1 attılarGalatasaray, Trabzon deplasmanında kadro seçimini biraz farklı yapmıştı. Tamam, Jardel yok ama, hücumun önüne konacak adamlar da yok. İş, o zaman "total futbol" anlayışının Avrupa'daki en iyi temsilcisi Galatasaray'ın ortadan çıkışlarına kalıyordu. Yani, sahaya "hiç forvet çıkan G.Saray, çok forvet" oynayacaktı. İlk yarı boyunca gördük ki, tek sorun, en uçta oynamaya alışık olmayan Hasan Şaş'ın dikkatsizliğiydi. Ancak, dört-beş inanılmaz gol kaçıran Hasan Şaş, boş alanlara yaptığı koşularla takımına çok yararlı oldu. Mükemmel saha boşalttı ama kime?... İlk yarıda aklımda kalan tek şey, bir dakikaya sığan 2 direkten dönen top oldu. Emre ile Tamer'in, yani iki genç yıldızın olağanüstü işleri, maçın kremasıydı. Hele Emre'nin saniyenin onda birinde düşünüp, onda ikisinde karar verip, kalan kısmında da attığı şut; dayanılmaz güzellikteydi. Kendi seyircisi önünde ligde "varolmanın dayanılmaz hafifliği"ni yaşayan Trabzon, G.Saray'ın gözü kapalı oynayan bir takım olması özelliğine bir türlü anahtar uyduramadı. İkinci yarıda biraz dada ateşli oynayan ve Galatasaray'ın orta alan üstünlüğünü elinden alan Trabzonspor, daha etkili göründü. Bunda, oyunu gevelemeye çalışan Galatasaray'ın ve hücumdaki sorunu bir türlü göremeyen Lucescu'nun da büyük payı vardı. Her şeye rağmen, eğer Jardel oynasaydı, durduğu yerde dört gol atabileceği bir maçı Galatasaray sıkıntıya düşmeden kazanırdı. İkinci yarıda maçı değil ama puanı hakeden Trabzonspor, son saniyelere sıkıştırdığı bir golle Giray Bulak'ın kellesini kurtardı. G.Saray'ın kaçırdıklarını hesaplarsak maçı kaybetmesi bile doğal sonuçtu. Çok atamayana bir tane attılar...
uaktan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|