Hükümetin ve
siyasetin bıraktığı
büyük boşluk
Bankaların battığını aylarca öncesinden haber veren murakıp raporlarına rağmen içleri hükümetin gözü önünde boşaltılan bankalar... Grafiği, hasta bir kalp gibi, derin zik-zaklar çizen borsa...
Af Yasası'nı tartışırken 'ilkeleri' değil de 'isimleri' gözeten... "Filan çetecinin cezasını ne kadar azaltabiliriz? Yasaklı siyasetçilerin yasağını kaldırtmadan nasıl bir af formülü bulabiliriz?" diye ince ince hesaplar yapan... Böyle hesaplar yaptığı için makul bir metin hazırlayamayan... İsimlerle 'köşe kapmaca' oynarken, hukuk tarihinde eşine rastlanmamış kara mizah garipliklerine düşen bir hükümet...
Af söylentileriyle vetolar arasında, adeta 'hapis içinde hapis' yaşayan onbinlerce mahkum... Af Yasası'ndaki akıl almaz çelişkiler yüzünden yarası, acısı tazelenen onbinlerce mağdur...
Hep yürüyüşlere, gösterilere müdahale ederken görmeye alıştığımız polisin, ansızın rol değiştirerek yürümesi, gösteri yapması... Her hafta gittiğimiz tiyatroda, seyirci koltuklarının sahneye, oyuncuların salona yerleştirilmesi gibi bir şey... Öyle bir şaşkınlık...
Hukuk terimlerinden çok, siyaset ve 'derin devlet' terminolojisiyle tartışılan ve konuşulan bir "Fazilet Partisi'ni kapatma davası."
Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da, Ortadoğu'da, hatta Afrika ve Güneydoğu Asya'da sahip olduğumuz büyük potansiyeli, beceriksizlikler yüzünden 'Sevr endişesi' düzeyine indiren bir 'vizyon' bozukluğu.
Bunların hepsi, hükümetin ve daha genel anlamıyla siyasetin bulunması gereken yerde duran, Babil Kulesi büyüklüğündeki 'boşluk'u işaret ediyor.
Siz, olayları kontrol etme gücünüzü kaybetmeye başladığınızda, olaylar sizi kontrol etmeye başlıyor.
Geçtiğimiz haftalarda, Yeni Şafak'la birlikte gerçek boyutlarıyla bu siyaset ve hükümet boşluğunun yol açtığı kargaşayı ve belirsizliği izledik.
Siyasi hayatın gerçekten bir anlam ifade ettiği, hükümetlerin gerçekten muktedir olduğu ortamlarda çözülmesi çok zor olmayan bu sorunlar, öyle görünüyor ki, önümüzdeki haftalara da damgasını vuracak.
'Bir MİT'çinin anıları'
Abdullah Muradoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hayatını konu alan 'Çankaya'daki Hakim' dizisi, bütün kesimlerden büyük ilgi gördü. Ferhat Ünlü'nün Selim Edes'le ABD'deki ikametgahında yaptığı 'sürpriz röportaj' da geniş yankı uyandırmıştı.
Bugün, 9. sayfamızda Ferhat Ünlü'nün yeni bir röportajına başlıyoruz. MİT Kontr-Terör eski Başkanı Mehmet Eymür'ün şimdiye kadar Türk basınında hiç yer almayan açıklamalarını içeren bu röportaj da, Yeni Şafak'ın diğer röportajları gibi gündem oluşturacak.
Yeni Şafak okurları, gerçek habere, doğru habere yine herkesten daha yakın olacak.
18.ARALIK.2000
|