Logo... Yazarlar...

Melikşah UTKU

Devletin deprem sonrası üç yüzü

C umartesi günü Müsiad'ın depremden en çok etkilenen iki şubesinin başkanlarıyla birlikte bölgenin deprem sonrası durumunu görüşme fırsatımız oldu. Müsiad'ın depremzedelere yönelik çalışmalarını görüştük ve Yalova, Gölücük ve Adapazarı'ndaki durumu yerinde müşahede etme imkanı bulduk. Müsiad da, benzer kuruluşlar gibi işin reklam boyutundan ziyade, etkin ve uzun vadeli bir yardım programı organize ediyor. Bir taraftan üyelerinden gelen yardımları bölgedeki kuruluşlara yönlendirirken, diğer taraftan ileriye dönük yatırımları teşvik ediyor. Bu ikinci strateji oldukça önemli. Zira özellikle Adapazarı'nda aralarında Müsiad üyesi işadamlarınınki de olmak üzere, pek çok işyeri ve fabrika bugün kullanılmaz bir halde. Mallar heba olmuş, makineler hurdaya çıkmış durumda. Önemli bir ticaret ve sanayi bölgesi olan Adapazarı'nda halihazırda pek çok vatandaşımız işinden olmuş. Yeni bir işe başlamak için sermaye ve iş sahası henüz ufukta gözükmüyor. Tezgahını açabilmiş üç beş esnaf ise halkın alım gücü olmadığından akşam çadırına siftah edemeden dönüyor. Bu bakımdan ölü sayısı açısından Kocaeli ile kıyaslanamasa da, Adapazarı ciddi sıkıntılar çekiyor. Buna karşın devletten gördüğü ilgi, bir Yalova ile karşılaştırılınca oldukça komik düzeylerde kalıyor.

Oysa Yalova, Çınarcık ve İzmit'in şehir merkezleri, diğer bölgelere nispetle depremi oldukça hafif atlatmış sayılır. Yalova'da özellikle Veli Göçer sayesinde habercilerin gözümüze soktuğu enkazlar, büyük ölçüde yazlıkların yoğunlukta bulunduğu bölgelerde. Buradan sağ kurtulanların büyük bir kısmı, şu anda bölgeden ayrılmış, kışlık evlerine çekilmiş durumda. Gerçi, Yalova merkezinde herkes sokaklarda yatıp kalkıyor, ancak bu vatandaşlarımızın önemli bir kısmı, depremden mallarını kurtarabilmiş insanlar. Yalova çarşısı oldukça hareketli, iş hayatı kısa sürede belini doğrultacağı sinyallerini veriyor. Kaldı ki, Yaşar Okuyan'ın ferdi çabalarından olsa gerek, Yalova'daki sosyal hizmetler tıkırında yürüyor, çadır ihtiyacı ise büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Geriye siyasetçilerin yandaşlarına deprem rantı dağıtması işi kalıyor ki, bunun da oldukça hızlı ve "adaletli" bir şekilde yapıldığını medyadan duyuyoruz. Benzer bir durum, yardım çığırtkanlığı yapan ve deprem sonrası kamu yatırımları için kur yapan İzmit Büyükşehir Belediyesi için de geçerli.

Buna karşın Kocaeli'nin depremden zarar görmüş ilçe ve beldelerine yapılan yardımlar oldukça yetersiz. Buraların belediye başkanları tüm gayretlerine rağmen, bölgeyi denetimi altına alan tekelci yaklaşımın bürokratik ve zorba engellemelerini aşamıyorlar. Bu anlayış yüzünden zaten buralara akan yardımlar oldukça azalmış durumda ve haliyle evleri yıkılmış, mallarından olmuş, eş, dost ve akrabalarını kaybetmiş mağdurlar sefilleri oynuyor. Çadırkentler yetersiz ve buralara yerleştirilme hususunda belli bir ayrımcılık yapıldığı iddiası oldukça yaygın. Merkezi kriz yönetimi, çadırkentler dışındaki yardım taleplerini cevapsız bırakıyor. Çadırkente girmek isteyenleri ise, uzun bürokratik engellerden sonra, sıranın ne zaman geleceği bilinmeyen uzun bir listenin satırları arasına sokuşturuyor. Çadırkentlere dışarıdan yardım yapmanın imkanı yok. Bu sebeple özellikle Kızılay'ın denetimindeki çadırkentlerin hali bir çok açıdan toplama kamplarından farksız. Buna karşılık, özel yardım kuruluşları veya belediyelerin desteği ile kurulmuş ve idame ettirilen Adapazarı'ndaki çadırkentlerin önemli bir kısmı oldukça temiz ve düzenli bir şekilde işletiliyor. Bu çadırkentleri işletenlerin en büyük sıkıntısı, iş imkanı oluşturulmadığı ölçüde daha uzun süre Adapazarı'nın büyük bir çadırkent olacağı endişesi.

Yalova, Kocaeli ve Adapazarı. Depremden etkilenen bu üç şehre bakınca, devletin çelişkilerle dolu yaklaşımı açık seçik gözüküyor. Aklınıza ilginç sorular geliyor: Nispeten az hasarlı sayılabilecek Yalova, devletin iltifatına mazhar olurken, aynı devlet Adapazarı'nda neden yok? Gölcük'e, verimsiz ve etkin olmayan bir destek politikası hangi gerekçelerle reva görüldü? Gölcük'lüler demir yumruğu hak edecek bir şey mi yaptılar?
 

mutku@yenisafak.com

  21 Eylül 1999 Salı

Geri



Buna karşın Kocaeli'nin depremden zarar görmüş ilçe ve beldelerine yapılan yardımlar oldukça yetersiz. Buraların belediye başkanları tüm gayretlerine rağmen, bölgeyi denetimi altına alan tekelci yaklaşımın bürokratik ve zorba engellemelerini aşamıyorlar. Bu anlayış yüzünden zaten buralara akan yardımlar oldukça azalmış durumda ve haliyle evleri yıkılmış, mallarından olmuş, eş, dost ve akrabalarını kaybetmiş mağdurlar sefilleri oynuyor.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| EKONOMİ || DÜNYA || YAZARLAR ||
|| LİNKLER || SERBEST KÜRSÜ ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj || ABONE OL ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED