Fehmi KORU Mesut Yılmaz'ın merâmı NAP lideri Mesut Yılmaz'ın "Turgut Özal, ABD'nin Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurma projesini hayata geçirmek istemiş, ama muhalefet engellemişti" iddiası doğru değil. İddiayı kendisine dayandırdığı ABD'nin eski başkanlarından George Bush'un anılarında iddiayı destekleyecek herhangi bir cümle yok. Turgut Özal'ın, "Kürtler konusunda kendisinden önceki ve sonraki Türk liderlerden çok daha hoşgörülü" olduğunu kaydediyor Bush, ama hemen ardından "Türkiye -ve İran- bağımsız bir Kürt devletine karşıydı" cümlesini de ekliyor. Acaba Mesut Yılmaz, gerçeklere aykırı iddiasını şu sırada neden gündeme taşıdı? Bugün bu konuyu biraz açmakta yarar var. Bir süreden beri, 'Kürt sorunu' etrafında, ülkede garip şeyler oluyor. Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp getirilmesine 'tesadüf' olarak bakmak da, bunu yeni bir sürecin bir parçası olarak görmek de mümkün. "Tesadüf değil" diyenlerin elinde, Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasının ABD - İsrail ortak operasyonu olduğu ve Yunanistan'ın işbirliğiyle gerçekleştiği yolunda ciddi karîneler bulunuyor. Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesi yeni bir süreçle ilgiliyse, Suriye'den ayrılmasını sağlayan çıkışları da olayla irtibatlamak gerekiyor. Bu durumda, devletin bazı birimleriyle bazı politikacıların bir konuda anlaştıklarını kabul etmemiz gerekiyor. Acaba anlaşma hangi konuda? Son zamanlarda meydana gelen gelişmelere bakıldığında, muhtemel çizginin Türkiye sınırlarından itibaren çizildiği kanaatine varmak mümkün olabiliyor. Kuzey Irak'ta şartları oluşmuş bir devlet esasen var. Ordusu, Meclisi, polis örgütü, hatta 1920'lerin başındaki Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nden uyarlanma bir bayrağı da bulunuyor bu yarı-devletin. Para birimi olarak da eski Irak Dinarı kullanılıyor. Olmayan tek unsur, egemenliğinin başkalarınca tanınması... Kuzey Irak'ın Bağdat'tan koparak bağımsız bir devlet haline gelebilmesi, etrafında kendisini tanıyacak hiç değilse bir ülkenin varlığını gerektiriyor. Acaba, hükümete yakın çevrelerde bu konuyla ilgili bir zihin jimnastiği yapılıyor mu? Bu soruyu sormamızın bir sebebi, Başbakan Bülent Ecevit'in katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği, "Kuzey Irak'ta, Bağdat yönetimi altındaki bölgelerden daha çağdaş denebilecek bir devlet yapısı ortaya çıkıyor" cümlesi. Kanal-6'da, 12 Ağustos 1999 tarihinde sarf edilen bu cümle, Bush'un anılarında altı çizilen "Türkiye'nin geleneksel politikasından" açık bir sapma teşkil ediyor çünkü. Abdullah Öcalan'ın yakalanmasıyla birlikte medyaya yansıyan bilgi kırıntıları da bu noktada yol gösterici. Teröre karşı mücadele devam ederken, devlet içinden bazı kişilerin, PKK ve Öcalan'la temasa geçtikleri bilgisi sözgelimi. Öcalan, Roma'da yaptığı açıklamalarda, temas kurulduğunu söylemişti. Açıklamasını destekleyen telefon kayıtları olduğu iddiasını daha önce istihbaratçı Hanefi Avcı da dile getirmişti. PKK ve Öcalan ile Mesut Yılmaz'ın temas kurduğunu yazan bir "MİT Raporu", epey bir süre elden ele dolaştıktan sonra, Hürriyet gazetesinde, geçen hafta, 'sahte' olarak ilân edildi. Rapor sahte midir, yoksa Mesut Yılmaz gerçekten PKK ve Öcalan ile (dolaylı) bir temas kurmuş mudur? Bu sorunun cevabını bilmek güç. Ancak, Mesut Yılmaz'ın "Turgut Özal ABD'nin Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurma planına onay vermişti" anlamına gelen sözlerinin doğru olmadığı açık. Atıfta bulunduğu anıların elinin altında olduğunu, dolayısıyla iddiasının asılsızlığını iyi bilmesi gerektiğini düşünürsek hatalı davranmış sayılmayacağımız Mesut Yılmaz'ın Turgut Özal ile ilgili iddiasının altındaki sebebi araştırmakta yarar var. Mesut Yılmaz ve içinde yer aldığı bir çevre, Kuzey Irak'la ilgili Amerikan planına taraftar hale gelmiş, bunun için Turgut Özal'ın da ismini kullanmak istemiş olabilir, sözgelimi... 'Sahte MİT raporu' konusunda bilgisine başvurulan Mahir Kaynak'ın dile getirdiği, "Projeye kamuoyunda yaygınlık kazandırma" ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Aklıma başka bir muhtemel sebep gelmiyor. Eğer başka bir sebep varsa ve ANAP lideri doğru olmayan iddiasını neden ortaya attığını açıklarsa, burada söyleyeceklerine memnuniyetle yer verebilirim. Tabii, bu arada, Turgut Özal'ın konunun özüne yaklaşımına değinmekte de yarar var. O da yarına.   fkoru@yenisafak.com   21 Eylül 1999 Salı Mesut Yılmaz'ın Rusya yolunda anlattıklarını yanında bulunan gazetecilerden biri şöyle özetlemiş: "Mesut Bey, bir süre önce yaptığı Washington gezisinden bir not aktarıyor... Bu not, ABD eski başkanı Bush'un anılarını yazdığı kitaptan geliyor. Yılmaz kitaptan şu detayı aktarıyor: Bush, Körfez Savaşı'yla ilgili anılarını anlatırken, hedeflerinin Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurmak olduğunu açıklıyor ve bu hedefi Türkiye'deki muhalefet yüzünden gerçekleştiremediklerini söylüyor." ( Fatih Çekirge, star, 19 Eylül 1999)

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA || || EKONOMİ || DÜNYA || YAZARLAR || || LİNKLER || SERBEST KÜRSÜ || || YENİ ŞAFAK'a Mesaj || ABONE OL ||