armara Bölgesi'nde 17 Ağustos'ta meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem felaketi, ardından gerçekleşen artçı sarsıntılar ve yakın zaman diliminde İstanbul'da büyük deprem olacağına ilişkin bazı uzmanların yorumları, adeta özel deprem sektörü yarattı. İstanbul'da çok sayıda şirket, "deprem çantası"ndan "deprem odası"na, "deprem kafesi"nden "depreme dayanıklılık testi"ne kadar değişik alanlarda hizmet vermeye başladı.

30 bin ton yüke dayanıklı deprem odası

Depreme dayanıklı deprem odalarına da talep arttı. İstanbul'da bir şirket de, 30 bin ton basınca ve darbeye dayanıklı, büyük bir depremde yıkılmayacak türde "deprem odası" yapıyor. Şirket yetkilileri şöyle konuştular: "Evlerdeki 12 ile 25 metrekare genişliğindeki yatak ve çocuk odalarını deprem odasına çeviriyoruz. Bu şekilde deprem odası 30 bin ton basınca ve darbeye dayanıklı, bu miktarda yükü taşıyacak hale geliyor. Deprem odası fiyatlarının, 12-15 metrekarelik odalar için 2 milyar 250 milyon, 20-25 metrekarelikler için de 4 milyar lira olduğunu belirten yetkililer, isteyenler için 4 aylık taksitlendirme de yaptıklarını kaydettiler.

Zemin etüdleri de yapılıyor

Öte yandan, çok sayıda mimar ve mühendislik bürosu ile inşaat şirketi de, depremde hasar gören binaların onarımı ve deformasyon ölçümleri ile depreme dayanıklılık testinin yanı sıra, inşaat alanları için zemin etütleri yapıyor. Bazı firmalar da depreme dayanıklı ahşap prefabrik yapılar inşa ediyor. Bu büro ve şirketlerin aldıkları ücretler ise yapının durumu, genişliği, onarımın ve dayanıklılık testinin kapsamına göre büyük değişkenlik gösteriyor.

Ev sahipleri deprem yalancısı

Marmara Bölgesi'nde 17 Ağustos'ta meydana gelen depremin yaraları sarılmaya çalışırken, bazıları da bunu fırsat bilip, depremzedeleri kazıklamaya çalışıyor. Bazı ev sahipleri, 'Oğlum evlenecek' ya da 'Depremde akrabalarım evsiz kaldı' gibi yalanlarla kiracılarını evinden çıkarıyor. Daha sonra 60 -70 milyonluk evlerini, 100-150 milyon liraya depremzedelere kiraya veriyor. Ülke olarak bütün enerjimizi Marmara'ya yönlendirdiğimiz gibi, pek çok ülke de Türkiye'nin yaralarının sarılması için seferber oldu. Fakat bütün bunlar bile içimizdeki bazı vicdansızları insafa getiremedi. Onlar depremi fırsat bildiler. Şimdi kendi kiracılarını çıkarıp, evinin değerini en az yüzde 100 katlayarak kiraya veriyor.