TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mesut Gökten, kurumun çalışmalarını ve Milli Uzay Programını Ankara Haber Müdürümüz Fazlı Şahan ve Muhabirimiz Yasemin Asan’a anlattı. Doç. Gökten’in açıklamaları özetle şöyle:
BİZDEN BAŞKA GÜNEY KORE VAR
E-DEVLET’TEN BAĞLAN GÖRÜNTÜYE ULAŞ
Uydu ve ekipmanları üretmenin yanı sıra uydu işletme yeteneğimiz de var. Rasat uydusunu kendimiz işletiyoruz. Uydu işletmesinden kastımız şu: Bir görüntü uydusunun görevi dünyadan görüntüler almak sonra bunları yer istasyonuna göndermek. Bu görüntüler dünyaya indikten sonra bunların kalibre edilmesi ve işlenmesi lazım, bu faaliyetler de yer istasyonunda bulunan operatörler tarafından kendi geliştirdiğimiz yazılımlarla yapılıyor. Elde ettiğimiz görüntüleri son kullanıcılara ulaştırmak da çok önemli. Bu iş için online portumuz gezgin.gov.tr kullanılıyor. Herhangi bir kamu kurumu buraya girip görüntüleri alabiliyor. E-devletten bağlanan bir Türkiye vatandaşı aynı şekilde bu görüntülere ulaşabilir.
AY’A GİDECEK ARAÇ DA UYDU
YUNANİSTAN BAŞARAMADI
Türkiye’de uzay sanayisi 2000’li yıllarda gelişmeye başladı. Öncesinde Türkiye sadece uydu operatörü olarak sektörde yer alıyordu. Şunu da ifade etmek gerekli, karlı şekilde uydu işletmek çok önemli bir yetenek. Türksat bu konuda çok başarılı oldu. Şu anda 4 aktif uydusu var, yakında 5. ve 6. uyduları da gelecek. Uydu işletmesi işine girip de başarı sağlayamayan ülkeler oldu. Örneğin Yunanistan bu alanda başarı sağlayamadığı için milli uydu operatörlerini ArabSat’a satmak zorunda kaldı.
Bu çalışmalar lüks değil
YENİ REKABET ALANI
Uzay bir rekabet alanı oldu artık. Uzayın bir savaş alanı olmaması için bütün ülkeler gayret içerisinde. Ülkeler ‘bir de uzayda savaşmayalım’ diyorlar. İnsanlar karada savaştılar, ondan sonra denizlere indiler orada da savaştılar. Yeni kıtalara gittiler yine savaştılar. Uzayın biraz savaş alanı olmaması için BM nezdinde yürütülen faaliyetler ve sözleşmeler var. Uzayda rekabet tabi ki olacak ama inşallah savaş olmaz diyoruz.”
İlk 10 ülke arasına gireceğiz
Ay’a gitmenin büyük bir hedef olduğunu vurgulayan Mesut Gökten, “Bunun için büyük bir teknolojik atılım gerekiyor. Dünya yörüngesinin dışına çıkıyorsunuz. Onunla ilgili yörünge analizleri, yazılımlar, radyasyon analizleri bir üst seviyede oluyor. Bunları yaparken de teknolojide bilgi ve birikimimiz artacak. Teknolojide ileri seviye ülkeler grubuna girmiş olacağız. Ay’a gidebilen ülke sayısı sadece 7. Aya ulaştığımızda bu işi başaran ilk 10 ülke arasına girmiş olacağız” dedi.
AZ İNSANLA BÜYÜK İŞLER
TÜRKİYE 130 KM. GÖĞE ÇIKTI
Roketsan’ın başarılı fırlatmalar yaparak 130 km. kadar yukarı çıktığını hatırlatan Gökten, “Uzayın sınırı pratik olarak 100 km. kabul edilir yani aslında uzaya bir roketimiz çıkmış oldu. Uzay sınırını aştık, bundan sonra küçük uyduların fırlatılmasıyla ilgili proje var. Roketsan, birkaç yıl içinde küçük uyduları yörüngeye yerleştirecek kabiliyete ulaşacak. Küçük uydudan kastımız 100 kilo altındakiler” diye konuştu.