Terör örgütlerine karşı yürütülen silahlı mücadele kadar internet ortamında terör propagandası yapanların tespitine yönelik çalışmalar da büyük önem taşıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde görevli uzman personel, terör örgütü mensuplarının deşifresine yönelik "sanal devriye" görevi yapıyor.
İki ayda 7 bin sosyal medya hesabı incelendi
Sanal devriye ekiplerince, 1 Ocak-28 Şubat döneminde yürütülen çalışmalar kapsamında 2 bin 500'ü FETÖ/PDY, bin 500'ü PKK ve 3 bini de diğerleri olmak üzere 7 bin sosyal medya hesabından suç içerikli paylaşımlar yapıldığı belirlendi.
Bu sosyal medya hesaplarını kullandıkları belirlenen 3 bin 500 kişiye yönelik operasyonlarda yakalanan 100 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.
Terör örgütleri sahte hesaplarla algı yapıyor
EGM Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkan Yardımcısı Kerim Altıay, terörle mücadelede artık siber suç kavramının da yer aldığına işaret ederek, terör örgütlerinin kendi tabanlarına sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla mesajlar verdiklerini söyledi.
Siber polislerin, her bir terör örgütünün sosyal medya faaliyetlerini ayrı ayrı takip ettiklerini anlatan Altıay, sosyal medya paylaşımlarının suç içerikli anahtar kelimeler aracılığıyla tarandığını bildirdi.
Gezi sürecinde gördük
Altıay, sosyal medyanın gücünü Gezi olayları sırasında gördüklerini söyledi.
"Güvenlik birimlerimizin de sanal devriyeler vasıtasıyla sosyal medyada olması gerektiğini Gezi sürecinde gördük." diyen Altıay, şunları kaydetti:
Türkiye'nin terörle mücadelede evrim geçirdiğini ifade eden Altıay, terör örgütlerine karşı silahlı mücadele kadar siber alandaki mücadelenin de önemli olduğuna dikkati çekti.
Olmayan şeyleri gerçekmiş gibi paylaşıyorlar
Altıay, terör örgütlerinin, mağdur olduğunu iddia eden kişiler aracılığıyla algı operasyonları yaptıklarını anlattı.
Terör örgütü FETÖ'nün bu konuda geçmiş zamandan beri çok ciddi anlamda faaliyet gösterdiğine işaret eden Altıay, şu tespitlerde bulundu:
Sosyal medyada paylaşılan yalan haberlerin deşifresine yönelik yoğun şekilde çalıştıklarını anlatan Altıay, Gezi olayları sırasında paylaşılan ve bir TOMA tarafından ezildiği iddia edilen cesedin, bir kadavraya ait olduğu tespitini buna örnek gösterdi.
Terör örgütlerinin, tabanlarını dinç tutmak için sosyal medyadan sıklıkla yanlış haberler paylaştıklarını belirten Altıay, "Sosyal medyayı şöyle düşünün, gözaltına alınan şahsın, gözaltına alınmadan önce yaptığı son iş 'Ben gözaltına alınıyorum.' şeklinde tweet atmak oluyor. Bu toplumda ciddi anlamda karşılığını bulan bir mesaj. Dolayısıyla bunu iyi analiz edip güvenlik güçlerimizi bu anlamda düzgün yönlendirmek asli görevlerimizden bir tanesi. Operasyon yapan birimlerimize anlık olarak bu mesajları ileterek onların güvenlik tedbirlerini o çerçevede yeniden gözden geçirmesini sağlıyoruz." diye konuştu.