Sanal ortamdaki büyük tehlike: 'Mavi Balina'

Van YYÜ Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi, çocukları sanal ortamda etkisi altına alan "Mavi Balina Oyunu"nun tehlikesine dikkati çekerek uyarıda bulundu.

Oyunun kurucusu Philipp Budeikin, 2016 yılında Rusya'da tutuklandı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi, dünya çapında çok sayıda intihar olayıyla bağdaştırılan ve sık sık gündeme gelmeye devam eden "Mavi Balina" oyununun tehlikelerine karşı aileleri uyardı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Eray Çelik tarafından hazırlanan ve Youtube'da yayınlanan "Mavi Balina Hakkında Bilinmesi Gerekenler" adlı video, 14 bin izlenme sayısına ulaştı.

Özellikle ailelerin bu tehlikeli oyuna dikkatini çekmek amacıyla hazırlanan videoda yer alan bilgilere göre, "Mavi Balina" oyununun, orijinal adı "Siniy Kit". Bu ismin, Rus rock grubu Lumen'in bir şarkısından alındığı düşünülüyor.

"Neden çığlık atarsın/Kimse sesini duymazken/Konu ne, konu ne" sözlerinin yer aldığı şarkı, ağı delip geçemeyen devasa bir mavi balinanın öyküsünü anlatıyor.

Aynı zamanda mavi balina türlerinin, artık iyileşemeyecek kadar hasta veya yaralı olduklarında kendilerini karaya vurdukları biliniyor.

Oyunun kurucusu Philipp Budeikin, 2016 yılında Rusya'da tutuklandı. Budeikin duruşmada, "toplumda temizlik yaptığını ve kurbanlarının birer biyolojik atık" olduğunu ifade etti.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/04/30/02/12/resized_a32dc-712050cfbalina11.jpg

Oyun nasıl oynanıyor?

Bu oyuna, sosyal ağlar üzerinden katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor.

50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında, derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, korku filmlerinin seyredilmesi, belirli bir süre boyunca kimseyle görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor.

50. günün sonunda ise kişiye son aşama olan "yüksekten atlayarak ya da kendini asarak intihar etme" komutu veriliyor.

Oyun, "öl nasıl olsa yeniden doğacaksın" fikrini kişiye öğütlüyor. 50 günün sonunda hem duygusal hem de fiziksel olarak pek çok zarar almış çevrim içi oyuncunun, mavi balina türlerinin artık iyileşemeyecek kadar hasta veya yaralı olduklarında kendilerini karaya vurmalarına benzer şekilde intihar etmesi isteniyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/04/30/02/13/resized_27ab5-04efd9edcropped_content_oldurenoyunmavibalinanedirdikkatliolunmasigerekiyor_pt1y4hovrorj705.jpg

Çocuğunuzun "Mavi Balina" oynadığını nasıl anlarsınız?

Çocuğun, "Mavi Balina" oynayıp oynamadığını anlamak için davranışlarının yakından gözlemlenmesi gerekiyor.

Çocuklar eğer günlük sürecinden ayrılıyorsa, ruh halinde değişiklik, iletişimde azalma, gece saatlerinde internette dolaşma, umutsuzluk, mutsuzluk, yeme-içme davranışlarında değişiklik gözlemleniyorsa, vücutlarında çeşitli izler, ani öfkelenmeler, korku, uykusuzluk, derslerde başarısızlık ve notlarda düşüş, algılama ve odaklanma problemleri, sosyal uyumsuzluk, saldırganlık düşüncesi, saldırgan duygularda artış, içe dönüklük söz konusuysa, anne-babaların bu hususlara dikkat etmesi önem arz ediyor.

Ebeveynlere öneriler...

Her çevirim içi oyuna ulaşmanın bir yöntemi var

Bu oyuna ilişkin araştırmalar yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Eray Çelik'in yaptığı açıklamada, günümüzde çocukların da yetişkinler gibi internet aracılığıyla öğrenmek istedikleri her türlü bilgiye kolayca ulaşabildiğini ve elde ettikleri bilgiyi farklı şekillerde kullanabildiğini söyledi.

Her çevirim içi oyuna ulaşmanın bir yöntemi olduğunu aktaran Prof. Dr. Çelik, çevirim içi oyunların tamamını kötü ilan etmenin çok sağlıklı bir yaklaşım olmadığını anlattı. Çelik, çevirim içi oyunların çocukların aktif, deneysel ve probleme dayalı öğrenme süreçlerini destekleyerek hızlı ve etkili iletişim kurmalarını sağladığını dile getirdi.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/04/30/02/13/resized_6f05b-23396621mavibalinabukezdenizlicanaldi.jpg

İlk düşünülmesi gereken, çocuğun yaşına uygun olup olmadığı

Çevrimiçi oyunların çocuğun yaşına uygun olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelik, ailelerin oyun derecelendirme kuruşlarına ait resmi web sitelerinden çocuklarının oynadıkları oyuna ilişkin bilgi sahibi olmalarının oldukça önem taşıdığını aktardı.

"Mavi Balina" ve "Momo" gibi oyunların öncelikle birer klasik anlamda dijital oyun olarak tanımlanmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çelik, şu bilgileri aktardı:

Sanal dünyanın, kendine dair bir gizemi var

Sanal dünyanın, kendine dair bir gizemi ve çekiciliği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelik, "Sanal dünyaya ilişkin muğlak olan 'özgürlükler dünyası' tanımı, aslında bizler için bir kurallar manzumesi belirleyeceğimiz yeni bir yaşam alanı olmaktan daha çok, doğru bir ahlak ve eğitim kurgusu ile hepimizin davranış biçimlerinde yapılandırılması gereken bir alan." diye konuştu.

Çocukların, akıllı cihazları ve internet kullanım yaşının 4'e kadar düştüğünü belirten Prof. Dr. Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

Dijital platformlar psikososyal sorunlara yol açıyor

Prof. Dr. Çelik, yapılan araştırmaların, dijital platformların doğru bir içeriğe sahip olmamasının, olumlu sosyal davranışlarda azalma, dikkat sorunları, yalnızlık, okul performansında düşüş, ankisyete gibi psikososyal sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu aktardı.

Bundan dolayı ailelerin her türlü şiddet ve ahlaki kurgusunda sorun olan içeriklerden çocuklarını korumaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

BTK, bu alanlarda etkin şekilde mücadele ediyor

Tüm ülkelerin, bu oyunlara ilişkin en etkin mücadele biçiminin ailelerin internet hakkına bilgi sahip olması, çocuklarına rol model olmaları, çocuklarının internet erişimini yakından takip etmeleri gibi yollardan geçtiğini kabul ederek, bu perspektifle mücadelesini sürdürdüğünü aktaran Prof. Dr. Çelik, Türkiye'de de BTK'nin yayın yapan güvenli web ve güvenli çocuk internet sayfalarının, bu alanlarda etkin şekilde mücadele ettiğini anlattı.

Konunun uzmanı pedagogların ısrarlı vurgusunun, bu ve şiddet içerikli benzeri oyunların çok konuşuluyor olmasının çocuk açısından bir merak unsuru haline geldiği yönünde olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, bu uyarıyı çok yerinde ve haklı bulduğunu söyledi.

Prof. Dr. Çelik, doğru bir temel bilgi teknolojileri okur-yazarlığı, sosyal medya okur-yazarlığı, internet okur-yazarlığının herkes tarafından edinilmesi gerektiğini vurguladı.

Aileler internet güvenliğini sağlamakla yükümlü

Ailelerin öncelikle kendi yaşam alanlarında çocuklarının internette güvenliklerini sağlamakla yükümlü olduklarına dikkati çeken Prof. Dr. Çelik, şunları kaydetti:

Web kamera yerine avatar resmi

Çocukların web kamera yerine, bir avatar resminin kullanılması ve ses değiştirme programları ya da araçlarından yararlanılmasının oldukça önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çelik, şu önerilerde bulundu:

"Çocuklarla daha fazla zaman geçirilmeli ve daha sık konuşulmalı. Çocuğa internet ahlakı öğretilmeli. İnterneti iyi bilip ve gelişmeler hakkında haberdar olunmalı. Ekran süresi kısıtlama, içerik takibi gibi ebeveyn kontörlü sağlayan yardımcı programlar mutlaka kullanılmalı. Uyku zamanlarında evde internet erişiminin kesilmesi ve tüm aile bireylerinin bunu uygun davranış sergilemesi sağlanmalı. Bu konuda diğer tüm bağımlılık yapıcı konularda olduğu gibi önce eğitim ve doğru yapılandırılmış bir farkındalık düzeyi kaçınılmaz bir zorunluluk."

Tehdit ve meydan okuma unsuru üzerine kurulu

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Işık Karakaya da yaptığı açıklamada, internet oyunlarının rekabet içermeleri, zaman ve mekandan bağımsız olarak oynanabilmeleri, renkli, hızlı döngülü, ödül vadeden yanı gibi nedenlerle çocuklar için cezbedici olduğunu söyledi.

Çocukların, bu oyunlar aracılığı ile sosyal ilişki kurma, gündelik yaşamda yapamadıkları ya da söyleyemediklerini söyleyebilme, güç gösterebilme şansına erişebildiğini belirten Karakaya, "Mavi Balina" gibi oyunların ise diğer oyunlardan farklı olarak tehdit ve meydan okuma unsuru üzerine kurulu olduğunun söylendiğini hatırlattı.

Mavi Balina oyunundaki gibi tehdit içeren ve çocuğu zorlayan bir durumda çocukta ruhsal değişiklikler olabilir. İçe kapanma, sosyal ilişkilerinin giderek kısıtlanması, keyifsizlik, huzursuzluk, hırçınlık, okul başarısında düşme gibi belirtiler dikkat çekebilir."

Çocuğun uygunsuz internet kullanımında ailenin de rolü olabilir"

Karakaya, çocukların uygunsuz internet kullanımı ve bağımlılığında ailenin de rolünün olabileceğini dile getirerek, "Çatışmalı anne-baba ilişkisi, çocuklarına yeterli ilgi ve sevgi göstermeme, teknolojik araçları uygunsuz olarak kullanmaları, çocuklarının bağımlılığını kolaylaştırıcı nedenleri olabilir. Benzer şekilde bilgisayar, telefon gibi araçları çocukları için bir bakıcı olarak kullanmalarının da bir neden olduğu söylenebilir." diye konuştu. maya çalışmalıdır." dedi.

Yeni akımlar hakkında bilgi sahibi olun

Prof. Dr. Karakaya, ayrıca çocukların bilgisayarı odalarında değil, ailenin olduğu ortamda kullanması, bilgisayar kullanımlarının denetlenmesi, hatta anne-baba eşliğinde kullanılması, belirli bir zaman sınırının mutlaka getirilmesi, ödül olarak kullanılmaması önerisinde bulundu.

Çocuğun davranışlarını yakından gözlemlemek gerektiğini vurgulayan Karakaya, "Ruh halinde değişiklik, iletişimde azalma, çalışma isteksizliği ve notlarda düşüş gibi beklenmedik değişimler konusunda dikkatli olunmalıdır. Eğer bu tür değişimler fark edilirse, internet üzerindeki faaliyetlerini yakından izlemek, okul ile iş birliği yapmak ve gerekli durumlarda bir profesyonele başvurmak uygun olacaktır." ifadelerini kullandı.

Mavi Balina bir oyun değil, sanal zorbalık

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan da "Mavi Balina"nın bir oyun değil, bir "meydan okuma", "sanal zorbalık" ya da "sanal saldırı" olarak tanımlanabileceğini söyledi.

Neredeyse ergenlerde karşılaşılan her türlü kendine zarar verme girişiminin, bu tarz farklı isimlerle adlandırılan meydan okuma uygulamaları ile ilişkilendirildiğini anlatan Noyan, basında çıkan haberlerde bu uygulamaların, son zamanlardaki intihar vakalarıyla ilişkili olup olmadığının kanıtlarıyla açıkça belirtilmediğini ifade etti.

Önlemenin ilk yolu, başta 'hayır' diyebilmek

Ergenlerden ilk istenen, kendine zarar verme gibi uygunsuz bir davranış ilk aşamada gelse kullanıcının korkup kaçacağını belirten Noyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ergenler bu süreçte en riskli gruptur

Ergenlerin bu süreçte en riskli grup olduğunu ifade eden Doç. Dr. Noyan, "Ergenlik sürecinin en önemli özelliği, ebeveynlerinin kendilerini anlamadıklarını düşünmeleridir. Bu dönemde dış dünyadaki heyecan ve yenilikler her zaman için cazip gelmektedir. Sıkıntı, kaygı, öfke gibi olumsuz duygularını ebeveynleri ile paylaşmaktansa olumsuz duyguları ile sanal ortamda zaman geçirerek baş etmeye çalışmaktadırlar. Ergenlik dönemindeki birey, sanal ortamda bir yetişkin olma hevesi içine girer. Kendisini ispat etmeye çalışan ergenler, bu süreçte karşılarına çıkacak heyecanı, riski ve tehlikesi yüksek durumlara karşı daha yatkın olurlar. Özellikle özgüven problemi yaşayan, arkadaş ilişkilerinde sorunları olan, içe kapanık, çekingen bireyler risk altındadır." değerlendirmesinde bulundu.

Çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olun

Doç. Dr. Noyan, ailelere şu tavsiyelerde bulundu: