Emojiler; Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının yanı sıra WhatsApp, BiP ya da benzer iletişim uygulamalarında da aktif şekilde kullanılıyor. Hatta bu minik simgeler artık internetin ortak dili olarak kabul görüyor. Doğru kullanımda tek simgeyle birçok şeyi anlatmak mümkün. Ama elbette bu durum da dezenformasyona açık. Zira belirli aralıklarla güncellenen emojiler, kullanıcılara farklı dinleri ve ideolojileri empoze etmeye çalışıyor.
Android geliştiricisi Google ya da iOS geliştiricisi Apple, artık emoji kütüphanelerine sanıldığından çok daha fazla değer veriyor. Zira dezenformasyon konusu da işte bu noktada devreye giriyor. Duyurulan her bir yeni emoji, tek bir simgeyle herhangi bir durumu anlatmak dışında farklı bir alt metin de barındırıyor.
Milyonlarca kişinin yanlış kullandığı emojilerin başında ise birbirine yaslı olarak duran iki avuç içi emojisi geliyor. Japon kültürünün bir parçası olan bu simge, teşekkür olarak kullanılıyor ama bir yandan da Budizm'de dua anlamına geliyor. Üstelik sık kullanılan emojilerin sürekli olarak listenin en başında durmasıyla birlikte birçok kişi yeni bir emoji seçmek yerine bu simgeyi sıklıkla tercih ediyor.
Şu anda WhatsApp ya da diğer benzer uygulamalarda emoji kütüphanesine 'dua' yazıp küçük bir arama yapıldığında zirvede bu emoji çıkıyor. Ayrıca yine 'dua' kelimesini içeren bir mesaj gönderildiğinde otomatik emoji önerme sistemi açıksa kullanıcıların karşısına yine bu simge çıkıyor. Bu durum arka planda sürekli olarak bu emojiyi kullanıp benimsemeye yol açıyor. İslamda buna benzer bir dua emojisi olmadığını, bunun yerine avuç içinin yukarı baktığı 'el açma' hareketinin kullanılması gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.
Toplumsal bir hareketle bu durumu ciddiyealıp düzelmeye çalışmak ve aslında alışkanlığın dışına çıkıp bu simgenin Müslümanlar tarafından kullanımını engellemek gerekiyor.
İlk etapta masum amaçlarla yalnızca anlatılanları desteklemek amacıyla hayata geçirilen bu minik simgeler, aslında şimdilerde pek de göründüğü gibi değil...