Sudan'ın başkenti Hartum'da ve çeşitli şehirlerde 15 Nisan sabahı ordu ile paramiliter güç HDK arasında silahlı çatışmalar başladı. İki gündür devam eden çatışmalar, bugün de sürdü. Çatışmalar, başkentteki Hartum Uluslararası Havalimanı'nın yanı sıra kuzeydeki Meravi ve güneydeki Ubeyd havalimanları ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı, başkentteki ordu karargahı ve devlet televizyonu çevresinde yoğunlaştı.
SUDAN’DA ÇATIŞMALAR NEDEN VE NASIL BAŞLADI?
Sudan ordusu, devrik lider Ömer el-Beşir döneminde Darfur’da kurulan ancak daha sonra ülkenin birçok yerinde faaliyet göstermeye başlayan HDK'nin kendisine bağlanmasını istiyor.
HDK ise bunun ancak sivil yönetime geçilmesinin ardından mümkün olabileceğini belirtiyor.
Son dönemde ise, Ordu ile HDK arasında bu konuda yoğun tartışmalar yapılıyordu.
"HDK'nin tamamen orduya katılmasını" öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, bardağı taşıran son damla oldu.
SUDAN’DA ÖLÜ VE YARALI SAYISI KAÇ OLDU?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Sudan'da ordu ve milis güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'da başlayan çatışmalarda 83 kişinin öldüğünü, 1126 kişinin yaralandığını açıkladı.
HDK NEDİR, NE ZAMAN KURULDU?
Kökeni, Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde 2003'te patlak veren iç savaşta kötü şöhrete sahip Cancavid milislerine dayanan Hızlı Destek Kuvvetleri, 2018'deki halk devriminde de önemli rol oynadı.
Darfur'da 2003'te çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı silahlanması üzerine yaşanan iç savaş ve oluşan insani kriz, 2003-2004 yıllarında dünya gündemine oturdu.
Birleşmiş Milletler'e göre, savaşta yaklaşık 300 bin kişi öldü ve yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.
Dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, isyancılara karşı savaşmak için bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli Cancavid milislerinden destek aldı. Sudan’ın o dönemki liderliği, 2010’da başlayan barış süreciyle HDK’nın da orduya entegre edilmesi için çalışmaya başladı.
Bu amaçla devlet, 2013’te kurulan bu birlikleri önce "Sınır Koruma Birlikleri", sonra da "Hızlı Destek Kuvvetleri" (HDK) adı altında Sudan istihbarat teşkilatına entegre ederek 2014'te resmen tanıdı. 2013 yılında Cancavid denen silahlı milislere liderlik eden Musa Hilal’in Ömer el-Beşir ile ilişkilerini kesmesi, Hilal’in kuzeni "Hımidti" lakabı ile bilinen Muhammed Hamdan Dagalu'nun önünü açan dönüm noktası oldu.
HDK lideri Dagalu, Yemen ve Libya'daki çatışmalarda rol alan ve 2017’de Sudan'ın Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki bazı altın madenlerini kontrol eden etkili bir paramiliter güç oluşturdu.
Ocak 2017'de Sudan Parlamentosu, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlı olan HDK'nin Beşir liderliğindeki orduya bağlanmasıyla ilgili "Hızlı Destek Kuvvetleri Yasası"nı kabul etti.
2018 sonunda Atbera, Hartum ve Kesele gibi şehirlerde sokak protestoları başladığında Ömer el-Beşir'in rejimi korumaları için 30 yıllık iktidarının devrilmesinden kısa bir süre önce Hartum’a konuşlandırdığı HDK, protesto sürecinde Ömer el-Beşir’in yanında yer almaya devam etti.
Ancak HDK lideri, devrim sona yaklaştığında halktan yana tavır alarak Beşir'in devrilmesinde önemli rol oynadı.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİNDEN UYARI: 'EVLERDE KALIN'
Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, durum sakinleşene kadar vatandaşlardan evlerinde kalmaları ve gerekmedikçe seyahat etmemeleri istendi.
Açıklamada, "Başkent Hartum’un çeşitli bölgelerinde ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çatışmalar çıktığı anlaşılmaktadır. Durum normale dönünceye kadar vatandaşlarımızın sokağa çıkmayıp evlerinde kalmaları ve zorunluluk haricinde ülke içinde seyahatten kaçınmaları tavsiye olunur." uyarısı yapıldı.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: 'ENDİŞE DUYUYORUZ'
Dışişleri Bakanlığı, Sudan'da ordu ile paramiliter HDK arasında sabah başlayan çatışmalardan endişe duyulduğunu bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Sudan'da bugün yaşanan silahlı çatışmalardan endişe duyuyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Sudan'daki tüm kesimlerin, geçiş sürecinin kazanımlarına bağlı kalmaya, sükunet ve diyaloğa davet edilen açıklamada, Sudan’ın sorunlarına ancak ulusal uzlaşı yoluyla kalıcı çözüm bulunabileceği vurgulandı.
Açıklamada, "Türkiye, bugüne kadar olduğu üzere, bundan sonra da dost ve kardeş Sudan devleti ile halkının yanında yer almaya devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.