A Milli Hentbol Takımı'nın 27 Ekim'de Belçika ile oynadığı maçın ardından asker selamı verdiği gerekçesiyle Yunanistan'ın AEK takımının sözleşmesini feshettiği kaleci Yunus Özmusul, yaşanan süreci anlattı.
"Yunanistan'dan ayrılmamız gerektiğini söylediler"
Belçika'yı yenmelerinin ardından tüm takım arkadaşlarıyla asker selamı verdiklerini ifade eden deneyimli kaleci, "Arkadaşlarımla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak hem de Barış Pınarı Harekatı'nda yer alan askerlerimize destek amacıyla bir asker selamı verdik. Asker selamı Yunanistan'da ciddi problem oluşturdu. Biz 29 Ekim'de Olympiakos'ta oynayan milli takımdan arkadaşım Durmuş Ali Tınkır'la Yunanistan'a döndük. Kulüplerimiz bir zaman sonra asker selamının büyük bir sorun oluşturduğunu, Yunan taraftarlar tarafından bizim gönderilmemiz için kulüplere baskı yapıldığını ve bu baskılar sonucunda bizim Yunanistan'dan ayrılmamız gerektiğini söylediler. Biz şaşırdık, şoka uğradık. Bunun sorun olacağını beklemiyorduk. Bizim yaptığımız; bir milli maçtan sonra Türk topraklarında, milli takım formasıyla sergilediğimiz bir davranıştı. Bunu sonuçta Türk olmayan algılayamaz. Bize daha fazla Yunanistan'da spor hayatımıza devam edemeyeceğimizi söylediler ve tehditler almaya başladık" dedi.
"Tehditler aldım"
Yunanistan'da can güvenliğinin bile tehlikeye girdiğini belirten Yunus Özmusul, "Açıkçası Yunanistan'a döndükten sonra ilk 2-3 gün kulübümüz bizden vazgeçmek istemedi ama taraftarların yoğun bir baskısı vardı. Biz kulüpler için önemli, anahtar oyunculardık. Bu süreci kulüpler çözmeye çalıştı. AEK Başkanı çözüme kavuşacağını umduğunu iletti. Ben bu süreçte antrenmanlara devam ettim. Fakat taraftar baskısı öyle bir safhaya ulaştı ki taraftarlar kulübe mailler yolladılar. 'Eğer Yunus buradan ayrılmazsa biz kulübe zarar veririz' demeye başladılar. Sosyal medyada da yazmaya başladılar, tehditler aldım. Hocalarımız ve takım arkadaşlarımız bize destek sağladılar, bunu açıkça söylemem gerekiyor. Ama öyle tehlike içindeydik ki antrenmanlara devam ettiğimiz sürece Durmuş Ali'yle salona yalnız gidip gelemedik. Yanımıza partner verdiler. Dışarıda polis ekipleri bekliyordu problem olmaması adına. Sonuçta ben oradayken 2 hafta takımım maçtayken salona gidemedim, tribünde dahi maçı izlememi istemediler. 'Can güvenliğini sağlayamayız' dediler. Zorlu bir süreç oldu benim için" ifadelerini kullandı.
"Türk olduğumuz için sorun yaşadık"
Türkiye'nin kendisine çok büyük destek verdiğini vurgulayan 30 yaşındaki milli sporcu şöyle konuştu;