PEREİRA'NIN DEĞNEĞİ
Fenerbahçe, bu sezon oynadığı 5 resmi maçı da kazandı. Hazırlık maçlarında da henüz bileğini büken olmadı sarı-lacivertlilerin. Bu maharet elbette skorlardan ibaret değil. 2 ay öncesine dönelim. Bir sürü tartışma arasında göreve gelmiş bir teknik adam, çok şişkin ve yarısı ıskartaya çıkmış bir kadro, aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyen bir yönetim... Bu ortamın nasıl terse döndürüleceği üzerine konuşurken, “Pereira ne yapsın. Adamın elinde sihirli değnek mi var?” soruları... Geldiğimiz noktada kısa süre içerisinde bunca kaosun içinden çıkıp takımı, hatta camiayı yeniden rotaya sokmak, özgüveni yeniden kazandırmak, umutları hatırı sayılır şekilde yeşertmek gerçekten bir değnekle dokunuş işiydi. Israr ettiği 3’lü savunma henüz ligde gol yemedi. Bu sistemin kısa sürede olgun hale gelmesi büyük beceri.
GENÇLER Mİ MESUT MU?
Fenerbahçe’nin her maçında yeni bir figürü konuşuyoruz. Bir maçta Muhammed, bir maçta Fatih, bir maçta Ferdi... Tıpkı geçen sezon şampiyon olan Sergen Yalçın’ın yaptığı gibi; yeni oyuncuları bu sürece dahil edip maksimum fayda sağlamak. Bu da önemli bir meziyet. En önemli durum ise şu; Kadroda görmediğimiz zaman “Mesut Özil nerede?” diye sormuyoruz. Düşünün ki, nasıl bir sükse ile transfer oldu, büyük bir yıldız olduğu için dünya medyasında manşetlere çıktı... Ama geldiğimiz noktada kadroda görmediğimiz halde, “Mesut Özil nerede?” diye sormuyorsak ve bunun ötesinde sahada yokluğu da hiç aranmıyorsa Fenerbahçeliler yarına daha umutla bakabilir. Mesut da gelip katkı sağlarsa ne ala... Bunun mimarı ise şüphesiz Vitor Pereira...
SAKIN FABRİKA AYARLARINA DÖNME ABDULLAH HOCA
Şu an ligin zirvesinde Trabzonspor var. Zaten hazırlık dönemi dahil oynadığı maçlardaki performansıyla bunu en çok hak eden takım bordo-mavililer. Avrupa’da olmasını çok önemsiyordum. Geniş ve kaliteli kadroyu zinde tutmanın önemli yollarından birisi idi Avrupa. Kura şanssızlığı diyelim. Son maçını GZT Giresunspor deplasmanında oynayan Trabzonspor golü erken bulunca el frenini çekti. Kalan dakikalar sezon başından beri alışmaya başladığımız Trabzonspor’dan uzaktı. Aklıma Abdullah Avcı’nın geçmişte bize alıştırdığı oyun sistemi geldi. “Golü attık, kontrollü oynayalım!”. Umarım öyle değildir. Umarım bu durum Roma deplasmanının yorgunluğudur. Çünkü bu sezonun Trabzonspor’u çok izlenesi bir takım. Bu kadroyu bağlasan durmaz. O yüzden ısrarla söylüyorum; sakın fabrika ayarlarına dönme hocam. Bu hücum gücüne yazık olmasın!