SIDNEY LUMET
MESLEĞİ: Yönetmen, senarist ve yapımcı
DOĞUM TARİHİ VE YERİ: 25 Haziran 1924 / Philadelphia-Pennsylvania/ABD
ÖLÜM TARİHİ VE YERİ: Halen hayatta; fakat artık iyice yaşlandığından dolayı emekliliğini ilân etmek üzere… 2007'den beri film yönetmiyor.
SEKTÖRDEKİ LÂKABI: “Kişilikli polisiyelerin mimarı”
YÖNETTİĞİ FİLMLERİN SAYISI (1957-2007 yılları arasında / Yalnızca uzun metrajlı sinema filmleri toplamı): 43
Bunların dışında, Lumet 1950'lerin başlarından itibaren çeşitli Amerikan televizyon dizilerinin sayılamayacak kadar çok bölümünün yönetmenliğini üstlenmiş, bir düzine dolayında da TV filmi, belgesel ve kısa metrajlı yapıma imza atmıştır.
Diğer taraftan, Lumet'in en fazla çalıştığı erkek oyuncu ise İskoç aktör Sean Connery'dir. Yönetmenin aralarında uzun zaman dilimleri bulunan beş ayrı filminde rol alan Connery (“Tepe-The Hill”, 1965 / “Anderson Kayıtları-Anderson Tapes”, 1971 / “Saldırı-The Offence”, 1973 / “Doğu Ekspresi'nde Cinayet-Murder on the Orient Express”, 1974 / “Aile Meseleleri-Family Business”, 1989), beyazperdede James Bond rolünü üstlenen diğer oyuncuların içine düştüğü kısır döngüden kurtularak farklı rollerin adamı olduğunu gösterme imkânı bulmuştur.
Son olarak, Lumet'in gözde aktörleri arasında İngiliz sanatçı James Mason'ı da sayabiliriz. Mason, yönetmenin en verimli dönemleri olarak anımsanan 1966-1982 yılları arasında onun 4 filminde (“Ölümcül Vak'a-The Deadly Affair”, 1966 / “Martı-The Sea Gull”, 1968 / “Çocuk Oyunu-Child's Play”, 1972 / “Karar-The Verdict”, 1982) önemli roller üstlenmiştir.
- “Sinemacılık hayatım boyunca yakalamayı başardığım en iyi çalışma yöntemi, kendimi bir filmin yapımı boyunca çıkabilecek kazalara karşı her an hazırlıklı tutmak olmuştur. Ne olursa olsun, sürpriz sorunlar karşısında sizin de bir b planınız olmalıdır; çünkü yönetmen çökerse film de çöker.”
-“35 mm sinema filmi ve kamerasının yönetmenler için vazgeçilmez bir çalışma malzemesi olduğu görüşüne katılmıyorum. Teknik bir kıyaslamadan ziyade, yüzyıllık çalışma alışkanlıklarımızın değişmesiyle ilgili duygusal bir durumla karşı karşıyayız. Yoksa, ben 35 mm'lik film şeridiyle perdede yapılabilen her şeyi HD video kamera ile de rahatlıkla yapabiliyorum.”
- “Zayıf senaryo diye bir şey yoktur, yalnızca zayıf oyuncular vardır.”
- “Pek çok Amerikalı yönetmeni derinden etkilemiş olan Japon usta Akira Kurosawa'nın benim sinemam üzerinde ise doğrudan bir etkisi olmamıştır. Çünkü, kendimi hiçbir zaman onun algı ve vizyonuna erişebilecek kadar yetenekli biri olarak görmedim.”
- “Manhattan'a Gece Çökerken” (Night Falls on Manhattan), 1996
- “Boşuna Koşturanlar” (Running on Empty), 1988
- “Ölüm Tuzağı” (Deathtrap), 1982
- “Karar” (The Verdict), 1982
- “Şehrin Prensi” (Prince of the City), 1981
- “Atların Kâbusu” (Equus), 1977
- “Şebeke” (Network), 1976
- “Köpeklerin Günü” (Dog Day Afternoon), 1975
- “Serpico” (Serpico), 1973
- “12 Öfkeli Adam” (12 Angry Men), 1957