Türk sinemasının saygın yönetmenlerinden Erden Kıral'ın, çekimlerini 1978-1979 yılları arasında tamamladığı, ancak yaygın gösterime çıkamadan dönemin askerî rejimi tarafından yasaklanan ve daha sonra da master negatif bobinleri kimliği belirsiz kişilerce çalınan talihsiz filmi “Bereketli Topraklar Üzerinde”, 2 Mayıs 2008 Cuma gününden itibaren ait olduğu ülkede ilk kez sinemaseverlerle buluşuyor.
Türk sinemasının 1970'lerdeki en önemli örnekleri arasında yer alan bu filmin hazırlanış öyküsü, başlı başına ayrı bir filme konu olacak türden olaylarla dolu...
1980'de 12 Eylül darbesi nedeniyle düzenlenemeyen Altın Portakal Film Festivali'nin ardından, “Bereketli Topraklar Üzerinde” ertesi yıl aynı festivalde “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen” (Erden Kral) ve “En İyi Erkek Oyuncu” (Yaman Okay) ödüllerini kazanır. Ancak, “En İyi Film” ödülü kısa bir süre sonra aynı yapıtın “muzır” olduğu gerekçesiyle geri alınacaktır. Kararı protesto eden Kıral da buna tepki olarak, kendisine verilen “En İyi Yönetmen” ödülünü iade eder.
Film, ilk aşamada askerî otoritelerden gösterim izni almasına rağmen, sonrasında Adana Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yasaklanır.1981'de bu kez de Fransa'daki bir yarışmada “En İyi Film” seçilir. Ancak, Kıral ülkedeki sıkıyönetim liderlerinin koyduğu yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle ödülünü almaya gidemez. Yönetmen, ancak yıllar sonra Paris'e giderek kazandığı ödülü teslim alabilecektir.
Bu sırada, yaşanan talihsizliklere bir yenisi daha eklenir ve “Bereketli Topraklar”ın master negatif bobinleri muhafaza edildikleri depodan çalınır. Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere yıllarca ulaşabildiği her yerde filmini arayan Erden Kıral'ın bütün bu çabaları sonuçsuz kalır. Fakat, aradan çok uzun yıllar geçtikten sonra, filmin negatiflerinin İsviçre'de bir stüdyoda olduğunu haber alan bir yakını sayesinde filmin izi nihayet bulunacaktır.
Kendi filmini para ödeyerek geri aldı!
“Bereketli Topraklar”ın mülkî hakları, bazıları filmin oyuncusu da olan 7 ortağa ait ve halen bu ortakların üçü İsveç'te yaşıyor. Filmin master negatifini kaçırıp yıllarca saklayanların da aynı kişiler olduğu sanılmakta...
Kendi çektiği yapıtın İsviçre'de şans eseri bulunan negatiflerini ancak bedelini ödeyerek geri alabilen Erden Kıral, “Bu duruma sevineyim mi üzüleyim mi gerçekten bilemiyorum, çünkü yaşadığım onca ruhsal işkenceden sonra derin bir şaşkınlık içindeyim” diyor ve ekliyor:
“Bir tarafından bakınca da çok mutluyum. Çocuğuma ve yakınlarıma, 'Benden sonra bu yapıtı mutlaka bulup halkımıza gösterin' demiştim. Neyse ki ölmeden önce filmimi sağlam bir biçimde yeniden ele geçirmeyi başardım. 28 yıl sonra, resmen kayıp çocuğumu bulmuş gibiyim.”
Öte yandan, “Bereketli Topraklar”ın çekim süreci de zamanında apayrı bir maceralar zincirine sahne olmuş. Çukurova'nın deltalarında gerçekleştirilen çekimler sırasında, ıslak pirinç tarlalarında çalışan ekip günlerce tuhaf böcekler tarafından ısırılmış. Daha sonra adım adım yaraya dönüşen bu ısırıklar 5-6 yıl boyunca da hiç geçmemiş.
Zorlu koşullarda yürütülen çekim sürecinde gün gelip ekibin parası bitince, seti terk eden işçilerin yerine bu kez filmin oyuncuları set işçisi olarak çalışmış. Parasızlık nedeniyle haftalıkları ödenemeyen oyuncular gitgide filmi sahiplenmiş ve bazılarının eşleri kollarındaki bilezikleri satarak çekimlerin tamamlanmasına destek olmuşlar. “Bereketli Topraklar”ın ilk karesinden son karesine kadar sevgiyle gerçekleştirildiğini vurgulayan yönetmen Kıral, “O yüzden, bu filmin anlattıkları kadar, onu çekerken yaşadıklarımız da benim için çok önemlidir” diyor.
“Bereketli Topraklar”ın önde gelen oyuncularından Erkan Yücel, Yaman Okay, Osman Alyanak, Özcan Özgür ve Kaplan Tarsuslu bugün artık aramızda değiller. Kıral, her birinin apayrı birer ruh güzelliğine sahip insanlar olduğunu belirttiği bu sanatçıların, yıllar sonra ilk kez özgürce gösterilecek olan film vesilesiyle ülkelerinde tekrar yâdedilecek olmalarından da oldukça memnun...
Restore edilmiş kopyalarla gösterime çıkıyor
Öte yandan, filmin zaman içinde oradan oraya kaçırılırken iyice yıpranmış olan master negatifi Fono Film uzmanları tarafından dijital teknolojiler kullanılarak restore edildi ve “yok olmaktan kurtarılan” ana bobinden yepyeni pozitif gösterim kopyaları basıldı. Bu yüzden, filmi sinema perdesinde izleyecek olanlar, yaşından ve başından geçenlerle doğru orantılı bir yıpranmışlık içinde bulunmayan, şaşırtıcı düzeyde iyi durumda görüntülerle karşılaşacaklar.
İstanbul ve Ankara'da toplam 3 kopyayla gösterime sunulacak olan filmin dağıtımı ise Medyavizyon tarafından gerçekleştiriliyor. Bu görevi üstlenmelerinin toplumsal bir sorumluluk gereği olduğunu belirten Medyavizyon Dağıtım Müdürü Tolga Akıncı, böyle önemli bir eseri yıllar sonra ilk kez Türk izleyicileriyle buluşturacak olmaktan hem heyecan, hem de gurur duyduklarını söyledi.
Orhan Kemal'in aynı adlı romanından Tuncel Kurtiz, Mahmut Tali Öngören ve Erden Kral'ın ortak çalışmasıyla senaryolaştırılan “Bereketli Topraklar”ın başrollerinde Yaman Okay, Erkan Yücel, Tuncel Kurtiz ve Nur Sürer var. Ayrıca Özcan Özgür, Osman Alyanak, Bülent Kayabaş, Nuri Sezer, Selçuk Uluergüven, Menderes Samancılar, Cengiz Sezici, Ali Tutal, Hikmet Çelik, Erol Demiröz ve Funda Gürçen de yardımcı rolleri paylaşıyorlar. İlk yapım sermayesini yine Kurtiz ve Kıral'ın temin ettiği filmin müziklerini Yavuz Top ile Sarper Özsan, görüntü yönetmenliğini Salih Dikişçi, ışık şefliğini ise Metin Erdoğdu yapmış.
“Bereketli Topraklar Üzerinde”, Köse Hasan, Pehlivan Ali ve Yusuf adlı üç arkadaşın çalışmak için köylerinden Çukurova'ya gelişlerini anlatıyor. Kader, önce bir fabrikada, ardından bir inşaatta, sonra da çeltik tarlalarında çok ağır koşullarda işçilik yapmaya başlayan bu arkadaşların her biri için farklı bir yol çizmiştir. Ve ne yazık ki bu yolların hiç biri hayırlı sonlara doğru açılmayacaktır.
Hem yüksek sanatsal kalitesi, hem de yapım serüvenin ardındaki siyasî ve ekonomik trajediler nedeniyle Türk sinema tarihinin en önemli yapıtlarından biri olan “Bereketli Topraklar Üzerinde”, şimdilerde çoğumuzun artık hatırlamadığı ya da hatırlamak istemediği karanlık bir dönemin gerçekleri üzerine bir kez daha düşünmek/düşündürmek üzere az sayıdaki salonda ilginizi bekliyor.